Bu açlık grevinin nedeni başka; O tüm çocuklar için açlık grevinde

Bu açlık grevinin nedeni başka; O tüm çocuklar için açlık grevinde
14 Kasım 2012 16:10

Türkiye haftalardır cezaevlerindeki açlık grevini tartışırken bir haber de Denizli’den geldi. Ama bu grevin nedeni ne siyasi, ne ideolojik. Kendi çocuğunun hastalığına çözüm bulan bir baba, aynı hastalıktan çeken diğer çocuklara da çözüm olmak amacıyla bir aylık açlık grevine girdi.
 
Deniz Bilgen ÇAKIR H&H RÖPORTAJ

Arif Cen, Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük beldesinde yaşıyor. Oğlu Mert Poyraz Türkiye’de ender görülen Glikojen Depo hastası.  
 
Cen, 27 aylık oğlunu yaşatabilmek için uzun bir savaş vermiş. Ve bu savaş halen devam ediyor. Sürekli tıbbi destekle yaşamak zorunda olan oğlunun yüksek maliyetli tedavisi için tüm imkanlarını kullanan Cen, yüklü bir miktarda borcun da altına girmiş.

Cen, oğlunun Ege Üniversitesi’ndeki tedavisine son vererek alternatif bir tedavi yöntemi uygulayınca küçük Mert Poyraz’da iyileşme görülmüş ancak durum hastane tarafından tepkiyle karşılanmış.  O günden sonra da Cen, aynı hastalıkla savaşan diğer ailelere de yardımcı olabilmek adına ikinci bir savaşa girmiş.  
 
Arif Cen, 29 Ekim 2012 gününden beri açlık grevinde. Sesini ulusal medyaya duyurmak için çaba sarf eden Cen, grevi uzatmayı düşünüyor.  
 
Biz de, olayı kendi ağzından dinlemek için Cen’e ulaştık.  
 
-29 Ekim’den beri açlık grevindesiniz. Nasıl başladı bu süreç? Bu açlık grevine girerken amacınız neydi?

 
Anayasa’nın verdiği, çocukların sağlıklı yaşam hakları ellerinden  alındığı için bu mücadeleye girdim. Genetik rahatsızlıkla doğan ailelerin ikinci ve üçüncü çocuklarının özürlü doğmaması için mücadele ediyorum.  
 
-Açlık grevine girmeden önce başka yollara başvurdunuz mu?

Ben iki yıldır bunun savaşını veriyorum. Kaymakam, İl Sağlık Müdürlüğü, Valilik, Bakanlık, milletvekilleri… Herkese ulaşmaya çalıştım. 


 
-Peki nasıl tepkiler aldınız?
 
 Ben herkese şunu söylüyorum. Bu insani  bir olay. Siyasi ve ideolojik değil. Bazı gerçekler var gizlenen ve ben bunları ortaya çıkarmak istiyorum. Heryerde ‘çok güzel, ilginç’ dediler ama sonuç alamadım. En sonunda açlık grevi eylemine karar verdim. 

CHP SORUNUMLA İLGİLENDİ

 
-Açlık greviniz ses getirdi mi?

Dün CHP İl Teşkilatı Başkanı ve heyet, Ankara’dan Adnan Keskin’in talimatıyla basınla birlikte geldiler. İki saatlik bir görüşme yaptık.  İl başkanının açıklamaları  basına da yansadı. “İnsani bir eylemdir. Siyasi ve ideolojik değildir. Binlerce çocuk için yapılıyor. CHP olarak bunu temamen destekliyoruz. Sonuna kadar yanındayız.” dedi.
 
-Diğer siyasi partilerden arayan ya da destek olan oldu mu?
 
Sadece AKP Denizli Milletvekiliyle görüştük telefonla.  Eşimin görev yerinin, tedavimizin bulunduğu yere alınmasını istiyoruz. Öğretmen kendisi. Milletvekili gerekli bağlantıları kurmak için Milli Eğitim Bakanı’yla görüştüğünü ancak Bakan’ın ‘hayır’ dediğini söyledi. 


ULUSAL BASINA ÇIKMAMIZ ENGELLENİYOR

 
-Yaptığınız açlık grevi çok anlamlı. Kendi çocuğunuzda iyileşme var ve siz diğer çocuklar adına bu grevi yapıyorsunuz. Peki basından ilgilenen oldu mu?
 
Bu haber ulusal basına çıkmasın diye birileri engel oluyor. Türkiye’deki aile listeleri var benim hazırladığım. Bu hastalıkla mücadele eden aileler. Onlarla röportajlar yapıldı. Yurtdışından kapsamlı haberler yapıldı ama bir şekilde haberler durduruluyor. Basına sesimizi duyuramıyoruz. Haberi hazırlayanlar bile bir el engel oldu diyor.  
 
-Sizce neden durduruluyor bu haberler?
 
Üniversitelerin foyası meydana çıkacağı için. Üniversitelerin de görüşleri alınıyor ama onlar basına açıklama yapmıyorlar. 


 
-Eğer anlattıklarınız doğruysa bu çocukların tedavi haklarının ellerinden alındığı anlamına geliyor. Bu konuyla ilgili yasal yollara başvurdunuz mu?
 
Savcılarımıza gittik, elleri ayakları bağlı. Suç duyurusunda bulunamıyoruz. Vali’ye gittik, “Birey olarak, vatandaş olarak iddialarına nasıl inanayım” diyor.


 
DEVLETE KARŞI DEĞİL, DEVLET İÇİN EYLEM

-Oğlunuzun tedavisi şu an ne aşamada? Destek alıyor musunuz?

Sağlık durumu iyi. Diğer çocuklar için savaşıyorum. Kendi imkamlarımla, masraflarımı kendim karşılayarak… Devletten bir lira talep etmiyorum. Ben bu eylemi devlete karşı yapmıyorum, devlet için yapıyorum. Özürlü çocuklar için yapıyorum. 


 
-Tüm bunlardan sonra mücadeleniz nasıl devam edecek?

Şu an açlık grevimin 17. günündeyim. Sesimi duyurana kadar mücaledem devam edecek. Açlık grevini uzatmayı düşünüyorum. Bu işin peşini bırakmayacağım.