Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan: Rüyamda bile belediye ile ilgili şeyler görüyorum

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan: Rüyamda bile belediye ile ilgili şeyler görüyorum
11 Temmuz 2020 13:22

34 yıl sonra Bolu’yu CHP’ye kazandıran Tanju Özcan, “Babam ‘Sana dükkan falan açmam’ dedi. Ben de hukuk okudum. Bu bana siyasette avantaj sağladı” dedi.

 

 

Başak Kaya/ Sözcü

Öğretmen bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Ya çoban olacaktı, ya da hukuk fakültesine gidip, adalet ordusuna katılacaktı. Hukuk okudu ama hakim-savcı ya da avukatlık yerine 35 yaşındayken siyasete atıldı. Önce milletvekili sonra da Bolu’da tarihi bir rekor kırarak yüzde 53 oyla belediye başkanı seçildi. 34 yıl sonra Bolu’yu CHP’ye kazandıran Belediye Başkanı Tanju Özcan, hayatını ve siyaseti SÖZCÜ HaftaSonu’na anlattı: “Annem Emine ve babam Galip fakir bir ailenin çocukları. İkisi de Bolu’nun yerlisi ve öğretmen okulu mezunu. Babam ilkokulda benim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenimdi. Annem de patates tarlalarında çalışarak okulunu tamamlamış. Babam bana ‘Sana dükkan falan açmam. Ya köyde çoban olursun, ya da okursun’ derdi.”

 

 

MEMUR OLMAMI İSTEDİLER

 

 

“Annem ve babam, devlette memur olmamı, sonra da hakim olmamı istediler. Hukuk okumamın siyasette de avantajını yaşadım. Belediye başkanlığımda olayları çabuk kavramamı sağladı. Eşim Meral ile arkadaş ortamında tanıştık. O da öğretmen. 27 yılımız birlikte geçti. Birlikte büyüdük. 47 yaşındayım. Oğlumuz Cem üniversite sınavına girdi. Onun da hukuk okumasını istiyoruz. Oğlum 8 yaşına geldiğinde milletvekili oldum. Onunla çok vakit geçiremedim. Bana ‘Benimle ilgilenmedin ama toplumun sevdiği bir baba oldun’ diyor. Yeni milletvekili olduğum dönemde beş aylıkken kız çocuğumuzu kaybettik. Bir kızım olsun çok isterdim.”

 

 

KÜRSÜYÜ İYİ KULLANDIM

 

 

“Parlamenter sistemde milletvekili olduğum dönemde, kürsüyü iyi kullandım ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Meclis etkisini kaybetti. Bu nedenle milletvekilliğimin son senesini, çok lüzumsuz hissettim. CHP Bolu’dan 34 yıldır belediye başkanı çıkaramıyordu. Bolu tarihinin en yüksek oy oranıyla, yüzde 53 ile seçimi kazandım.”

 

 

Rüyamda belediyeyi görüyorum

 
Tanju Özcan, “Hedefim her zaman belediye başkanlığı oldu” dedi ve ekledi: “Belediyeye öyle bir sarıldım ki, özellikle bu salgın döneminde herkes dinlenirken ben yoruldum. Rüyamda bile belediye ile ilgili şeyler görüyorum. Acaba ben bu belediyeye aşık mı oldum diyorum. Milletvekilliğinden beş kat daha iyi belediye başkanı olmak. Çünkü toplumla daha yakından iletişim kurabiliyor, sorunlara direk çözüm üretebiliyorsun. Öncelikli hedefim, Abant, Gölcük, Yedi Göller çevresinde kaçak yapılaşmayı önlemek.”

 

 

Elimizdeki her kuruşun hesabını yapıyoruz

 
Başkan Tanju Özcan göreve geldiği günden beri çok sıkı çalıştıklarını söyledi. Özcan, “Belediyede göreve başladığımdan bu yana her gün müfettiş var. Onlara alıştık artık. Engelleme var ama ben inanın şikayet etmiyorum. Halk zaten tepki gösteriyor. Yakınmayacağız, bizler işimize bakacağız. Belediyenin borcuyla ilgili bile yakınmıyorum. 2019 yılı bütçemiz, tasarruflar sayesinde 50 milyon lira fazla verdi. 2020’de daha fazla verecek. Paramızın bereketi arttı. İsrafı engelleyerek 12 milyon lira kazandık. Milletin parasını çarçur edemeyiz. Şaşalı yönetim anlayışı yerine cimriyiz ve her kuruşun hesabını yapıyoruz. Yapmaya da her zaman devam edeceğiz” diye konuştu.

 

 

Başkan olduğumdan beri, 17 bin kişi iş istedi

 
Tanju Özcan, “Bolu Milli Gelir hesaplamalarında ilk üçte çıkıyordu. Sonra hesaplama yöntemini değiştirdiler, şimdi en zengin dokuzuncu il olduk. 320 bin il nüfusu var. Buna karşın belediye başkanı olduğumdan bu yana 17 bin kişi iş başvurusu yaptı. 23 bin aileye gıda yardımı yaptık. 3 bin aileye gelir desteği sağladık. Bolu’da bile böyleyse Türkiye’nin diğer yerlerindeki yoksulluğun boyutunu düşünemiyorum. Sosyal yardımlar her geçen gün artıyor. Ekonomik olarak sıkıntı yaşadığımız bir dönemdeyiz. Biz de belediyecilik anlayışımızı da bu süreçte göstermiş olduk” dedi.

 

İktidar bizden rahatsız oluyor

 
Özcan, “Son projemiz Köroğlu Tarımsal Üretim Kooperatifini kurmak oldu. Bizim kooperatif kurmamızdan iktidar rahatsız oluyor. Köylüye direk dokunuyorsunuz. Daha çok üretim sağlanıyor. Farklı bir diyalog da oluyor” dedi.