Blok liste CHP’yi böler!

Blok liste CHP’yi böler!
20 Ağustos 2014 10:52

Yurt Gazetesi yazarı İdris Akyüz yazdı:

 

 

CHP’li 78 İl Başkanının, Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği destek, Genel Başkan adaylığını açıklayan Muharrem İnce’nin daha işin başında yarışı kaybettiği anlamına mı geliyor?

 

 

Sayısal olarak bakıldığında böyle bir sonuca varılabilir. Nihayetinde, “Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması”na imza koymayan topu topu 3 il başkanı var. Ancak, il başkanlarının irade beyanları sadece kendilerini bağlar. O ilin kurultay delegelerinin bir bütün olarak aynı doğrultuda hareket edeceği anlamına gelmez. Bunun geçmişte çok örnekleri görülmüştür. Dolayısıyla CHP’li kurultay delegelerinden bir “kurşun asker” tavrı beklenmemelidir. Bu bakımdan, Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkacak adayların baştan kaybettiğini söylemek hem bu partinin delegesine hem de o adaylara haksızlık olur.

 
Çok sayıda il başkanıyla konuştum… Başta İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı olmak üzere… Ortak temenni kurultaydan partinin güçlenerek çıkması… Ve kurultayın demokrasinin işletildiği bir şölen görüntüsü vermesi… Bunun için de Parti Meclisi seçimlerinin “Blok liste” yerine “Çarşaf liste” ile yapılması ortak görüşü var.

 
Doğrusunu isterseniz, daha kurultay başlamadan. kamuoyuna yansıyan en önemli tartışma konusu bu… Yani. Partim Meclisi’nin hangi seçim yöntemiyle belirleneceği…

 
Şöyle ki; CHP tüzüğü diyor ki “Çarşaf liste” esastır.

 
Ancak, blok liste talebi varsa ve bu konuda bir önerge verilirse, bu önerge üzerinde görüşme açılır. Aleyhte ve lehte konuşmalardan sonra önerge oylanır. Salt çoğunluk hangi yöntemden yana tavır koyarsa, Seçim ona göre yapılır.Hal böyleyken; bugünün Merkez Yönetim Kurulu ndaki kimi isimler, Kılıçdaroğlu’na; “Seçimleri blok liste ile yapalım. Aksi takdirde, kendi içerisinde ahenkli çalışacak bir Parti Meclisi oluşması zor. Parti içi muhalefet, sizi enterne eder ve rahat çalıştırmaz” diyor.

 
Buna karşılık “blok liste” ile gidilecek bir Parti Meclisi seçiminin, “ikiye bölünmüş bir parti” görüntüsü vereceği ve partide tasfiyelere yol açabileceği görüşü de dile getiriliyor. Hele hele, iki gün önce, kurultay gündemine, ilk gün seçim ikinci gün ise tüzük değişikliği maddesi konacağı söylentileri bu endişeyi iyice ayyuka çıkarmıştı. Ne var ki böyle bir şey çıkmadı. İlan edilen gündeme göre; tüzük değişikliği 5 Eylül, seçimler ise ertesi günü yapılacak.

 
CHP’deki bir başka değerlendirme ise; olağanüstü kurultayın aceleye getirildiği ve parti içi muhalefeti ekarte etmek amacıyla “Baskın kurultay “a dönüştürüldüğü yönünde…

 
Bu görüşü savunanlar, Kılıçdaroğlu’nun, örgüt bazında kurultayı çağıracak yeterlikte imza toplanmasından çekindiği ve zorunlu olarak olağanüstü kurultay kararı aldığını söylüyor.

 
Tabi bunların hepsi bir varsayım. Hatta bir hezeyan bile olabilir. Her şeye rağmen CHP’de bir yarış yaşanacak. Tabandan gelen bir hoşnutsuzluğun, ilkesel ya da yönetsel hatalardan olup olmadığının bir hesaplaşması olacak. Kılıçdaroğlu’nun başarılı olup olmadığı tartışılacak.

 
2015 Haziran seçimleri arifesinde bu kurultay çok önemli. Bir kan değişikliği olacak mı olmayacak mı? CHP, 8 Eylül 2014 günü kamuoyunun karşısına hangi kadrolar ve hangi inandırıcı söylemlerle çıkacak? İktidar alternatifi bir parti görüntüsü verecek mi?
Böyle bir sinerji doğacak mı?

 

 
Bu soruların yanıtını ben de çok merak ediyorum. Tespitim odur ki; bu kurultaydan Kemal Kılıçdaroğlu yine çıkar. Ancak, yarasız ve beresiz çıkması zor. Hele hele yukarıda sözünü ettiğim “Blok liste” ile bir seçim yöntemi tercih edilirse, korkarım ki 8 Eylül günü bu partiden kopmalar olur. Ve süreç içerisinde büyük bir kan kaybına uğrar. Bu da benim uyarım olsun! Zira, Türkiye’de bir başka CHP daha yok!