Bizim 2 zayıf noktamız var

Bizim 2 zayıf noktamız var
22 Mart 2020 17:30

Corona döneminde Türkiye’nin 2 zayıf, hatta oldukça çok zayıf noktası var.

 

 

 

Birinci faktör metrekare başına düşen insan sayısı; yani nüfus yoğunluğu.

 

Hiçbir Avrupa ülkesinde örneğin, böyle bir nüfus yoğunluğu yok.

 

Ve, Corona virüsünün yayılmasını kolaylaştıran en büyük etmen insanların toplulaşması. (nüfus yoğunluğunun azlığı medeniyetin en büyük göstergelerinden zaten, hangi medeni topluluk böyle içiçe girmeyi imkanlı kılar ki)

 

İkinci zayıf, çok zayıf noktamız ise, kamu hastanelerimizin hijyen ve bakım standardının yer yer savaş tıbbını andırması.

 

Şöyle ki…

 

Türkiye’de kamu hastaneleri, işlerliği olan kamu hastaneleri (şehir hastanelerinin en azından henüz bir işlerliği yok zira vatandaş hastalanınca merkeze yakın kamu hastanelerine gidiyor, ki, şehir hastanelerini hekim donanımı henüz çok zayıf) oda, yatak temizliği, tuvalet temizliği, hastabakıcı, hekim ve hemşireye ve de hastaya malzeme tedariki bakımından çok zayıf, bunun yanı sıra sekunder sağlık sisteminin (her türlü hastalığa bakabilecek hastaneler de diyebiliriz buna) hastaneler) en zor işi hijyen altyapısıdır.

 

Hijyen altyapısı ihtimam ve para ve donanım gerektirir.

 

Türkiye’de kamu hastaneleri bu bakımdan zayıf.

 

Şimdi, ortalama bir Türk insanı kendine aslında şöyle dua etmeli, “Allahım bu sistemde bir hastaneye, onun yoğun bakımına düşmektense bana hücceten ölümü nasip eyle.”

 

Bu, Corona virüs dalgası net bir biçimde tekraren gösterdi ki, her ülke kamu hastane sistemini kapsayıcı bir biçimde oluşturmak ve onu kalite standartları ile donatmak zorunda.

 

Yoksa, bu tür bir salgında, o akut anda, bunun eksikliği çok pahalıya mal olur.

 

Esasen Türkiye’nin siyasi kuşakları kırıma uğramamış olsaydı, bugün bu kuşaklar sosyal bir sağlık sistemini oluşturabilecekti ama bu olamadı ne yazık ki.

 

Şimdi tabii, şu anda yeni bir sağlık sistemi oluşturulacak zaman değil, elde ne varsa onunla geçecek bu dönem. Ama sonrasında bu ele alınmalı. Tabii bu ne zaman olur, o şu anda meçhul.

 

KANIMCA BAKIŞ FARKILIKLARI VAR

 

Corona virüsle mücadele her ülke için çok zor.

 

Alınması gereken önlemler konusundaki kararlar da zor.

 

Yani mesela sokağa çıkma yasağı özellikle bizim gibi kalabalık aileli ülkelerde pratikte zor.

 

Fakat şu anda sokakta çok fazla insan tabiri caizse “göbek atıyor.”

 

Bugün Pazar ve herkes gezmede, eğlenmede.

 

Cumartesi günü de mangal yapıldı hep ve akşamında mangal yasağı geldi.

 

Sonra da 65 yaş üstüne geldi yasak.

 

Benim şöyle bir izlenimim var…

 

Bilim kurulu ve Erdoğan’ın çevresindeki bazı kurmayları sokağa çıkma konusunda daha radikal olunmasını uygun buluyor.

 

Erdoğan ise, bunun ekonomik döngüyü felce uğratacağını, bu kadar kalabalık ailelere sokağa çıkma yasağının pratikte uygulanmasının çok zor olacağını düşünüyor.

 

Tam bir sokağa çıkma yasağının uygulanması gerçekten çok zor.

 

Ama sokakta gruplar halinde gezen, kalabalık yapan, izdiham yapanlara karşı hem kurumsal hem belediyesel hem de içişleri bakanlıksal bir denetim ve önleme olmalı.

 

Çünkü Türkiye’de şu anda bilinmeyen vakalar ortada geziyor.

 

Bunun için de çok daha fazla toplumsal disiplin lazım.

 

184 İŞLEMİYOR

 

Bugün denedim daha.

 

184 diye bir corona hattı açıldı ama işlemiyor. Diğer ülkelerde de bu tür hatlar yoğunlukta işlemeyebilir.

 

Ama bence 184’ün bizde bugün dahi işlememesin sebebi yoğunluk değil, o hattın altyapısının olmaması.

 

Yani, telefona bakacak personel ağı vs.

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar