Birbirimizi anlayabilmek

Birbirimizi anlayabilmek
17 Temmuz 2015 14:44

Zamanın bu kadar hızlı aktığı, gelişmelerin inanılmaz bir şekilde devam ettiği günümüzde, yıllar daha kapsamlı değişiklikler getirmektedir. Geçen yüzyıllarda meydana gelen gelişmelerin daha fazlası, birkaç yılda veya birkaç on yılda meydana gelmektedir. Bu nedenle de kuşakların birbirini anlamaları giderek zorlaşmaktadır.

 

Av. Kemal AKKURT H&H YORUM

 

Geçtiğimiz 20-30 yıl önceki tabular ve değerler, bugün için anlamsızlaşmakta, yerini bilgiye ve bilime dayalı evrensel değerlere bırakmaktadır. Bilginin çoğalması, ulaşılabilirliğinin kolaylaşması, yaşamın her alanında değişikliklerin takibini zorunlu kılmaktadır. Bu takibi bırakanlar ise, topluma yabancılaşmaktadır.

 

Bilişim sistemlerindeki değişiklikler, hızlı iletişim, bilgiye hızlı erişim, anında geri bildirim alma ve verme konularında pek çok değişiklik olmaktadır. Olacakları kestirmekte de zorlanmaktayız.

 

Geçmişten günümüze doğru geldiğimizde, sürekli değişen ve gelişen toplumdaki hareketlilikler belli bir tempoda devam ederken, bir anda hız kazanmıştır. Gençlere yetişmek isteyen önceki kuşakların, güncel konuları yakalayabilmeleri ve uyum sağlayabilmeleri için eskiye oranla daha çok çaba sarf etmeleri gerekmektedir. Ancak bu uyum sürecinde çok hızlı olmaya çalışmak, çağa yetişmeye çabalayan kuşakları biraz yoracaktır. Bu nedenle, birbirini anlayan, birbirine yaslanan kuşaklar, bu zorlukları ve yorgunlukları daha kolay atlatabilecektir.

 

Kulu Lisesi’nde okuduğumuz 1970’li yıllarda, ara tatilde verilen ödevleri yapmak için Kulu’dan bir grup arkadaş Ankara’ya geldiğimizi, Milli Kütüphane’deki kaynaklardan ödev yaptığımızı çok iyi hatırlıyorum. Kulu’daki kütüphanede istediğimiz kitaba veya ansiklopediye ulaşmak mümkün değildi. Şimdi, orta öğretimde okuyan çocuklarımızın evdeki bilgisayardan yerli- yabancı binlerce kaynağa anında ulaşmalarını görmek, hem mutluluk verici, hem de baş döndürücü. Çocuklarımıza bizim kuşağın çektiği sıkıntıları anlatınca, Milattan Önceki dönemi anlatıyormuşuz gibi dinliyorlar. Anlamamakta da haklılar. Çünkü her kuşak, kendi döneminin koşullarında yaşıyor…

 

Yine yurtdışında yaşayan akrabalarımıza telefonla ulaşmak, bazen gün boyu telefonun başında beklemeyi gerektirirdi. Oysa şimdi ceplerimizdeki minik cep telefonlarıyla dünyanın öbür tarafındaki yakınlarla görüşmek, birkaç tuşa basmaktan ibaret. Dünyada olup bitenleri de cep telefonumuzdaki internetten izlemek mümkün.

 

Mısır’daki, Tunus’daki halk hareketlerini başlatan, diktatörlükleri yıkan da internetteki sosyal paylaşım siteleri oldu. Halkına zulüm yapan, demokrasiden, hukuk devletinden ve insan haklarından uzaklaşmak isteyen idarelerin, artık daha fazla düşünmeleri gerekecektir…

 

İzlediğim bir filmdeki filozofun söylediklerini not etmiştim: “Öğrenmek, değişmek demektir. Kabullenmek, aydınlanmak için gidilen yolun yarısıdır”. Demek ki, önce öğreneceğiz, sonra da değişimi kabulleneceğiz. Çünkü, “Değişmeyen tek şey değişimdir”. Değişmemekte direnenler, treni kaçıran nesillerin temsilcileridir.

 

Birbirimizi anlamak ve değişimi kabullenmek zorundayız. Farklılıkları ve farklı düşünceleri zenginlik kabul etmeliyiz. Zira değişim, gelişme ve ilerleme, farklı düşünenler sayesinde sağlanıyor. Mevlana’nın dediği gibi, “Herkesin aynı şeyi düşündüğü bir yerde, kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir”.

 

Okumayan, düşünmeyen, farklılıklara tahammül etmeyen bir toplumdan, okuyan, düşünen, farklılıkları zenginlik kabul eden bir topluma evrilme zamanı gelmedi mi?

 

Bu vesile ile barışa, adalete, kardeşliğe ve birbirimizi anlamamıza vesile olması dileğiyle bayramınızı kutlarım…

 

 

[email protected]

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Emek ve Dayanışma Bayramı
Dünya Barış Günü
Avukatlar Günü