Bir Yasin Topçu vardı

Bir Yasin Topçu vardı
26 Nisan 2015 17:30

Yasin Topçu CHP 3. Bölge aday adayıydı, orda tanıdım.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Bugün aklıma gelme sebebi ise, Hükümet’e kumpastan tutuklanan ve halen Silivri’de bulunan polislerin haklarında verilen tahliye kararına rağmen kaçak saray mukimi üst patronca İstanbul Başsavcısı’na verilen talimat sonucu tahliye edilmemeleri oldu.

 

 

Tayyip E. hükümetlerinin daha nerelere kadar düşeceklerini bilmesek de, bugün olan olay şudur ki…

 

 

Bir mahkemenin hakimi söz konusu polislerin tahliyesine karar vermiş ancak İstanbul Başsavcısı mahkeme kararının kanunsuz olduğunu söyleyerek, tahliyeyi uygulatmamıştır.

 

 

Oysa hakimin kararının savcı tarafından uygulatılmaması diye birşey olamaz.

 

 

Ama tabii tekrara gerek yok, biz zaten uzun zamandır hukuk devleti işlemeyen ve kuralları belli olmayan bir ülkede yaşıyoruz.

 

 

Her ne kadar söz konusu polisler geçmişte TSK’ya karşı komloların içinde olmuş olsa da, bu Hükümetin yaptığı anayasayı ve yasaları ihlaldir.

 

 

Onu diyordum işte bugünkü bu olay bana Yasin Topçu’yu hatırlattı.

 

 

Yasin Topçu’yu CHP İstanbul 3. Bölge aday adaylığı sürecinde ilk olarak bir aday tanıtım toplantısında gördüm.

 

 

17-25 Aralık operasyonlarını yapan polis ekibinin içinde ve o zamanki İstanbul Emniyeti Mali Suçlar Şube Müdürü olduğunu anlatınca dikkatimi çekti haliyle.

 

 

Kendini tanıtımlar esnasında dikkatimi çeken bir husus da Yasin Topçu’nun çok sade, çok mütevazi olmasıydı.

 

 

Bir de böyle kendimi tanıtayım diye takla atan birisi değildi, kimseye yaranmak gibi bir çabası da yoktu.

 

 

Yasin Topçu ile daha sonra Bahçelievler ilçe yemeğinde karşılaştım.

 

 

O biraz geç geldi ve benim de oturduğum masada olan bir yere yerleştirdi onu görevliler.

 

 

Aynı masada olunca o operasyonla ilgili bazı sorular sordum.

 

 

Yasin Topçu sorularıma cevap verirken öylesine içten, coşkulu ve idealist cevaplar veriyordu ki, cevap verirken kendisini anlatmak ile değil, olayı anlatmakla meşguldü ve içinden gelen bir samimiyet ve angajmanı vardı.

 

 

Böyle 30-35 yaşlarında bir çocuk ve anlatırken operasyonu öyle bir heyecan ve samimiyetle anlatıyor ki, tam bir ideal polis.

 

 

“Ne çalışkan ne harika bir polismiş bu, keşke cemaatten değil, Cumhuriyet okullarından mezun olsaydı” dedim.

 

 

Yani örneğin ben hükümette olsam ve böyle bir polis görsem alır derhal, onun bürokraside önünü yukarıya doğru açarım.

 

 

Ve, aslında bugün bile Yasin Topçu’nun cemaatçi mi olduğunu, siyasi angajmanının ne olup, olmadığını bilmiyorum.

 

 

Sadece şunu tahmin ediyorum ki, yoksul bir aileden gelen (basında anlatıldı bu) Yasin Topçu okurken polis kolejinde cemaat tarafından desteklendi.

 

 

Ama şimdi CHP’den aday oldu.

 

 

Denebilir ki, “Cemaat onu CHP’ye soktu”

 

 

Bilmiyorum, tam böyle olduğunu da sanmıyorum.

 

 

Bence Yasin Topçu da sivilleşmek ve sivil ve özgür bir ortamda olmayı tercih eder.

 

 

Hemen bir cemaatçi damgası çok isabetli olmayabilir.

 

 

Yani, aslında bu konuda benim kafam karışık.

 

 

Bence bu konuları uzun uzun konuşmalı ve tartışmalıyız.

 

 

Nerde ve nasıl mı dediniz?

 

 

Şimdi böyle bir imkanımız yok çünkü CHP içinde siyasi tartışma mekanizmalarımız yok.

 

 

Ama birgün olunca, o zaman bunları da konuşalım, tartışalım.

 

 

Ayrıca Yasin Topçu gibi nitelikli ve idealist polisler her ülkeye lazımdır.

 

 

O nedenle en azından, Yasin Topçu ve ona benzer arkadaşlarının belki de cemaat yapılarından çıkıp, sivil bir siyasal partide olmak istiyor olmalarının sebebini anlamamız lazım.

 

 

Bir devlette cemaat olmaz, sadece o devletin kuralları ve zihniyeti olur ama polislerin de değişim yaşayıp, Cumhuriyet devletine yaklaşmış olmaları da ciddi bir ihtimal olarak değerlendirilmeli ve bizler de bu konuları derinlemesine irdelemeliyiz.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet
Kuyruğundan iyi tutuyor