Bir Fransa’ya bakın bir de Türkiye’nin zavallılığına

Bir Fransa’ya bakın bir de Türkiye’nin zavallılığına
14 Ocak 2015 11:47

Bir hafta önce, yani 7 Ocak Çarşamba günü Fransa’nın başkenti Paris’te meydana gelen terör saldırısında on yedi kişinin ölmesi sonucu halkta büyük bir infial oluşmuş ve güvenlik güçlerinin çalışması sonucu kıstırılan teröristler ”Fransız Jandarma Özel Birlikleri” tarafından öldürülmüştür.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Tüm kamuoyu tarafından yakından takip edildiği gibi bu tespiti kaydettikten sonra şimdi gelelim Türkiye’nin zavallılığına.

 

RTE’nin iktidarından sonra devam eden süreçte bugüne kadar PKK teröristleri on yıllık zaman diliminde her gün düzinelerce askerimizi şehit ettikleri halde Türkiye kamuoyu kılını kıpırdatmamış, bilakis gerek yerel gerekse genel her seçim de AKP’nin oyları katlanarak artmıştır.

 

RTE’nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni PKK terör örgütü ile anlaşma masasına oturtmasından ve başterörist Öcalan’dan ülkenin bölünmesi karşılığında yardım istemesinden sonra oyları silip süpürüp götürmüştür.

 

Sevgili okuyucularım, bunların iki iğrenç nedeni var.

 

Bunlardan biri halkın din duygularını kullanarak dogmatik hurafe inançlarla cahil kitlelerden blok halinde oyları götürmek, diğeri de yaratılan dilenci ekonomisi ile tembeller ve miskinler sınıfını oluşturarak büyük oranda desteğe kavuşmak.

 

RTE talimatlı AKP’nin kahyası Ahmet Davutoğlu neden nüfusu çoğaltmak için çocuk başına her defasında artırarak doğum parası veriyor?

 

Bunun tek bir nedeni var.

 

Eğitimsiz yoksul bir nüfus yetiştirerek sürekli iktidar olmak için.

 

Çünkü gerici iktidarları cahil kitleler devletin başına getirir.

 

Kısıtlı bir ekonomi ile çok nüfus demek cahil kitlelerin çokluğu ve kendilerinin iktidarı demektir.

 

Nasıl olsa ilerde halife-padişahlığını ilan ettiğinde sırada şehzade Necmettin Bilal Efendi beklemektedir.

 

Yazıyı daha fazla bölmeden esas konuya dönelim.

 

Bunların iktidarı demek bugün geldiğimiz nokta itibari ile ülkenin bölünmesi anlamına gelmektedir.

 

Yazının esas anadamarını katliam yapan teröristleri Fransız Jandarması öldürdükten sonra, hükümetinin aldığı kararla Paris’in 0n bin askerle sürekli kontrol altına alınacak olmasıdır.

 

Dikkatinizi çekerim polis değil, asker koruyacak Paris’i.

 

Şimdi hemen can alıcı soruyu soralım.

 

Hükümetinin aldığı bu kararla Fransa militarist bir devlet mi oldu, askeri vesayet altına mı girdi?

 

Yoksa Fransa’daki ideal üstün demokrasinin korunması ve halkın demokratik haklarını doya doya yaşaması için mi Fransız askeri Paris’i koruyacak?

 

Biz de böyle bir şey olsa kıyamet kopar, yer yerinden oynar; PKK’nın genetiği bozuk aşağılık terörist yaratıkları sokaklara dökülür.

 

Hem de bu aşağılık mahluklar, esas başbölücü çakma dünya liderinden aldıkları cesaretle askeri birliklere, jandarma kışlalarına molotof kokteylerle saldırırlar ama bir Allah’ın kulu hayvanatlı sürülere karşılık vermez.

 

Çünkü çakma dünya liderinden emir vardır; ‘’sakın bölge halkına zarar vermeyi’’ diye.

 

Halbuki o sokaktakiler bölge halkı, o şehrin insanı değildir; çünkü masum halk korkudan evlerine çekilmiştir.

 

O sokaktakiler bölücü terörist hayvanaltı sürüleridir.

 

Türkiye’yi bölmek isteyenlerdir.

 

Bu necis yaratıklar güvenlik güçlerinin terörist alçaklara ulaşmasını engellemek için kentin sokaklarına hendek kazarlar.

 

Polis araçlarına Molotof kokteyl atarlar.

 

Yol, kimlik kontrolü yaparlar, vergi ve asker toplarlar.

 

Polis güçleri ve mahkemeleri vardır.

 

Yani kısaca bir meşru devlet örgütünün yapacağı tüm işlevleri bu kalleş çakallar yaparlar.

 

Bunların tek nedeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin devlet olma görevini yerine getirmemesinden dolayıdır.

 

Bakın kısaca meramımı anlatayım, bir terörist eğer elinde ateşli silahla askere, jandarmaya, polise veya başka bir yetkili ile Fransa’da olduğu gibi vatandaşlara saldırırsa hiç gözünün yaşına bakmadan orada kuduz it gibi gebertilir.

 

Bakın olaylar nasıl duruyor.

 

Çünkü bunlar kalleş çakal sürüsü.

 

Sesini çıkarmazsan üstüne üstüne gelir, kovalarsan kaçarlar.

 

Terörle mücadelede dünya hangi yöntemleri kullanıyorsa Türkiye’de aynısını çekinmeden yapmalıdır.

 

Kim neden korkuyor, ben bir türlü anlayamıyorum.

 

Bu çakal sürülerinin tehditleri korkak çıkışlarıdır.

 

Bu çakallar yüzyüze çarpışamaz, çünkü korkaktırlar.

 

Ancak pusu kurup arkadan vurur bu alçak çakal sürüleri.

 

Bu alçak çakal sürüleri güvenlik güçlerince yasaların verdiği yetkiyle gebertilmedikçe kudurmaya devam edeceklerdir.

 

Avrupa’da hangi devlet ülkesini bölmeye çalışan teröristleri gebertmez ki…

 

Ve bir gerçeği daha belirteyim ki Avrupa devletleri paradigmasında ordu baş tacıdır.

 

Çünkü ülkesinin bütünlüğü ile demokrasinin iç güvenliğinin ordu tarafından korunduğunun bilincindedir Avrupalı.

 

Asker denilince Avrupalı aşağılık kompleksine kapılmaz.

 

Bu kompleks biz de var.

 

Bu kompleksi yaratanlar Türklük’den uzak vatan millet hainleridir.

 

O nedenle binlerce subayı kodese tıktılar.

 

Şimdi vatan bölünüyor, ordumuz ve emniyet güçlerimiz güneydoğu topraklarımızda korku içinde yaşamaktadırlar.

 

Çünkü kendilerine sakın saldırılara karşılık vermeyin talimatı sürekli olarak aktarılmaktadır.

 

Kim veriyor bu emri?

 

Bölgenin valileri kanalıyla AKP hükümeti veriyor.

 

Neden böyle bir emir veriyor.

 

Küresel güçlerin desteği ile iktidara gelen RTE’nin Türkiye’nin güneydoğusunda bir Kürdistan özerk bölgesi kuracağına söz verdiği için.

 

Çünkü bu sözü yerine getirmediği taktirde akıbetinin küresel güçler tarafından şekillendirileceğini bildiği için.

 

Beş bin senedir dünya tarihinin gündeminde olan Türk milletinin istikbali 77 milyondan birisi olma dışında farkı olmayan bir faniye feda edilemez.

 

Türkiye, ileri bir Avrupa ülkesi olan Fransa gibi davranmalıdır.

 

Paris’i on bin asker koruyorsa güneydoğumuzun kentlerini de en az üç yüz bin Mehmetçik en gelişmiş silahlarla korumalıdır.

 

Fransız askeri kendi teröristlerine nasıl muamele ediyorsa Türk’ün kahraman Mehmetçiği de aynısını yapmalıdır.

 

Bakın o zaman PKK’nın korkak kalleş çakalları sırtlanları nasıl kaçıyor, nasıl yalvarıyor…

 

Paris’teki terör eylemi sonucu milyonlarca insanın yürümesini bahane eden bizdeki kravatlı teröristler kendilerinin yürümelerine polis tarafından engel olunmasına(aslında engel olunmuyor) ikiyüzlülük diyorlar.

 

Bu geri zekalılar bilmeli ki onlar terörü lanetlemek, siz ise Türkiye’yi bölmek için yürüyorsunuz, hem de ellerinizde ve bellerinizdeki silahlarla.

 

Peki, bu iktidar döneminde Türkiye’nin Fransa gibi davranması mümkün mü?

 

Asla.

 

Türkiye’nin tepesinde RTE ve AKP iktidarı oturduğu sürece mümkün değil.

 

Bu nedenle 2015 seçimlerinde Türk milleti AKP’yi iktidardan düşürecek çareleri bulmalıdır.

 

Ondan sonra Türk milletinin tarihsel geleneği olan ‘’Ya devlet başa ya kuzgun leşe’’ felsefesi devreye girer, teröristler çakallar gibi kaçacak köşe bucak ararlar.

 

Modern Fransa Devleti’nin yaptığı gibi.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!