Binlerce karaktersiz var

Binlerce karaktersiz var
12 Ağustos 2016 17:30

Benim midem bu kadar aynı anda çok karaktersizliği kaldırmıyor.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 

 

Denize sığınıyorum o nedenle.

 

 

 

Türküm, hala denizim ve toprağım var, onlarla idare ediyorum.

 

 

 

Türküm dedim de, üstelik Müslümalığın hasından da geliyorum aile kökü olarak, o nedenle bazı alanlarda yapılan karaktersizlik ve pisliği, alçaklığı, ahlaken çürümüşlüğü ve din adamı kisvesi altında ruhunu siyasi iktidara satmışlığı çok iyi anlayabiliyorum.

 

 

 

Çünkü bu kültürün kökünden geliyorum.

 

 

 

Türk düşmanı bir bir soydan gelmediğim için daha daha da iyi anlıyorum.

 

 

 

Şimdi bir defa…

 

 

 

Bazı karakterinin geldiği zavalllılık ve deformasyondan aşaması çok acıklı olanlar gibi kimseye yalvarmıyorum ve şunları tespit ediyorum…

 

 

 

Türk ve Müslümanlık kültüründe ölmüş birisi ister darbeci, ister El Kaideci, ister o, ister bu olsun cenazesi kaldırılır.

 

 

 

Bizler insan olduğumuz ve it sürüsü olmadığımız için (köpekseverler beni affetsin, benim derdim köpekler değil biliyorsunuz, soysuz insan kılıklı ruhu satılmışlar) ölen insanları ortada bırakmayız ve onlardan yaşarken nefret etmiş olsak bile onları toprağın altına gömeriz.

 

 

 

İnsanlar tarihsel olarak hayvanlardan ilk olarak mezar ritüelleri ile ayrılmıştır.

 

 

 

Hayvanların ölüleri doğada çürümeye terk edilirken insanlar ilk doğa-kültürel ayrımlarını mezara gömme ile orta koymuştur.

 

 

 

Bizim kültürümüzde ve dinimizde de ölen insan gömülür ve bu esnada yapılacaklar yapılır.

 

 

 

Siz ondan nefret ediyor olsanız da, o kişi bir suçlu da olsa, bir terörist de olsa onu gömersiniz ve bu esnada ailesinin arzuladığı her türlü dini vecibeyi de yerine getirirsiniz.

 

 

 

Bizim dinimize mensup olanlar ölüleri hiçbir sebeple ortada bırakmazlar, dini kuralı da budur zaten.

 

 

 

Bir de…

 

 

 

Sosyo-moral olarak ve hukuken ölmüş insanların sahipleri aileleridir.

 

 

 

Birincil olarak eşleri, ardından anne-babaları (Allah kimseye evlat acısı vermesin), bunlar hayatta değilse de çocukları, onlar da yoksa dayı, amca, hala, teyze, kuzen vs. ölen kişinin sahibidir.

 

 

 

Ölen kişilerin sahiplerinin, ailelerinin talep ettiği tüm dini vecibeleri yerine getirmek de Türkiye’de bugünlerde ruhunu Allah’a değil, Tayyip Erdoğan’a teslim etmiş olan Diyanet yetkililerinin görevidir.

 

 

 

 

Hal ama böyleyken o, karakolda şeker komasından ölmüş FETÖ tutuklusu öğretmen adamın ailesine cenaze arabası vermeyenler, ruhunu Allah’a verenler değil….

 

 

 

Tayyip Erdoğan’a satmış olanlardır.

 

 

 

O adamın ailesi oğullarının cenazesini ticari bir Doblo’da tabut dışarı taşmış şekilde taşımışlar ya, bu vatanda kol gezen hakimiyet, ruhunu şeytana satmışlardan müteşşekil demek ki bu aralar.

 

 

 

Sizin alayınıza yazıklar olsun, sizi soyu bozuk, Türk ve gerçek Müslüman olmayanların emrine girmiş karaktersizler sizi.

 

 

 

Öte yandan…

 

 

 

Bu, Tayyip Erdoğan korkusuyla ortaya çıkıp, “Ben evladımı reddetim, oğlumu reddettim, damadımı reddetim” diyenler türedi bugünlerde bol bol.

 

 

 

Oysa, birisi hangi suça bulaşmış olursa olsun, insanların aile fertleri o yakınlarını evlatlıktan veya aileden atamazlar.

 

 

 

Aile budur zaten.

 

 

 

Aile her koşulda size ait olanlardan oluşur.

 

 

 

Ailenin görevi koruyup, kollamak ve suça bulaşmaktan kurtarmaya çalışmaktır ama suç durumu oluşursa bunlara rağmen, suça bulaşmış kişi mahkeme, toplum için bir mahkum olsa da, aile açısından o kişi bir aile ferdidir ve ailenin şefkatinden mahrum bırakılmaması gerekir.

 

 

 

Doğalı budur, insaniyet budur, aile budur.

 

 

 

Aileler eğer yakınları, fertleri suça bulaştığında onu atıyorsa orada bir aile kalitesinden söz edilemez.

 

 

 

Ya o aile soysuzdur veya da Tayyip Erdoğan’dan korktuğu için karakterini sokak ortasında ezen birileri söz konusudur.

 

 

 

Aile ciğerdir ve ya ciğeriniz vardır, ya soysuzsunuzdur veya Erdoğan korkusundan karaketerinizi sokağa atmışınızdır.

 

 

 

Ben şimdi yine denize gideyim.

 

 

 

Türk olduğumu, soysuz ve satılmış olmadığımı, Türk düşmanı bir soydan gelmediğimi,Erdoğan’a ruhunu satmayacak aile soyu Müslümanlığa sahip olduğumu, has Müslüman soyunun özelliklerini ve dedelerimin ruhunu Allah’tan başka kimseye vermediğini hatırlayarak moral bulayım ve yüzeyim, çevremde karakterini şeytan için sokakta ezenlerin çok olduğunu unutarak, günümü güzel geçireyim.

 

 

 

Hey deniz, hey Türk denizi benimsin.

 

 

Hala.

 

 

 

not: Hey Ahmet Hakan, Ali Ağaoğlu kadar paran olsaydı belki bugün “Saray bana sempatik gelmeye başladı, artık oraya Külliye diyebilirim” demezdin, di mi? İşten atılırsan parasız kalırsın bunu anlıyorum ama o çok çattığın ve aslanlık yaptığın Ali Ağaoğlu bile senin kadar bükülmüyor. Belki de parası olduğu için daha güvenli. Ama farkındayız yani ona buna “aslanlık” yaparken nasıl da eğilip, büküldüğünü yerlerde sürünen çürümüş dallar gibi.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Didik didik bir şey aramışlar
Böyle bir kaza nasıl olur
İYİ Parti istifaları