Binali Yıldırım’In Kılıçdaroğlu’na karşı tavrı

Binali Yıldırım’In Kılıçdaroğlu’na karşı tavrı
14 Aralık 2017 17:30

Geçtiğimiz salı TBMM’de bütçe görüşmelerinde hükümet kabinesinin ve Binali Yıldırım’ın Kılıçdaroğlu’na karşı tutumunu izledim tv üzerinden. Kılıçdaroğlu’nun konuşmaya başladığını duyan Binali Yıldırım hemen içeri girdi.

 

 

Safile USUL H&H YORUM
O girince, bakanlar da girdi tabii.
Meclis Genel Kurul salonu aslında çok tenhaydı.
Binali Yıldırım girince bazı AKP’li vekiller de girdi içeri.
Ama sayı yine çok azdı.
Yani, Binali Yıldırım’ın Genel Kurul salonuna girmesinin partisinin o an alacağı siyasi bir tavırla filan alakası yoktu.
İçeri girdi zira Kılıçdaroğlu’nu dinlemek ve onu dinlediğini Kılıçdaroğlu’nun bilmesini istiyordu.
Koltuğuna oturdu.
O an ve Kılıçdaroğlu’nun konuşması boyunca Yıldırım’ın ve yanındaki bakanların yüz ifadelerine dikkat ettim.
Yüzlerinde kızgınlık ve tepki yoktu.
Ne vardı?
Mübalağa etmek asla istemem ama sanki böyle bir şefkat duygusu vardı.
Alaka da vardı.
Yani, Kılıçdaroğlu’nun ne diyeceğini merak ediyorlardı.
Ataşehir belediyesi hususunu anlatırken Kılıçdaroğlu, ona hak verir gibi yüz ifadelerine de tanık oldum Yıldırım ve yanındaki bakanların.
Daha doğrusu içlerinden, “Ya, bizde bunların alası var, aslında haksızlık oldu ama sen de ağzını tutsaydın keşke” diyor gibiydiler.
Bir de…
Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın elinde oyuncak olduğunu bilir gibiydiler.
Zira Erdoğan’ı kendi hayatlarından ve doğrudan ve en iyi onlar tanıyor.
Hülasası ben o gün Yıldırım’ın ve yanındaki bakanların çoğunun yüzünde Kılıçdaroğlu’na sempati ve şefkat gördüm.
Bundan ne sonuç çıkarıyorum.
Siyasi bakımdan anlamlı bir sonuç çıkarmıyorum.
Ama şunu çıkarıyorum.
Siyasi iktidar partisi içinde manevi bütünlük yok. (bunu zaten epeydir biliyoruz aslında)
Çıkardığım asıl sonuç ise, Kılıçdaroğlu’nun Binali Yıldırım ve bakanların çoğunun gözünde etkisiz, güçsüz ve şefkati hak eden biri olarak görülüyor olduğu.
BU SÖZLERE MUHATAP OLMAK
Haberi okuyunca dank etti.
Yeni bir husus değildi Erdoğan’ın dış dünyada nasıl görüldüğü ve hakkında ne tür değerlendirmeler yapıldığı.
Ama İsrail gibi patavatsız bir ülkenin başbakanı olan Netanyahu herkesin kendi arasında konuştuğu birşeyi pat diye söyleyiverince Erdoğan hakkında dış dünyada nasıl konuşulduğu, kafama yeniden dank etti.
Netanyahu şöyle dedi Erdoğan için…
“Kendi ülkesinde Kürt köylerini bombalayan, gazetecileri hapse atan ve ambargoyu delmesi için İran’a yardım eden bir liderden ahlak dersi alacak değilim”
Şimdi tabii, Kürt köylerini bombalayan yok Allah için.
Yok böyle birşey, TSK böyle birşey yapmıyor.
Ama Erdoğan’ın gazetecileri hapse attığı vb. gibi hususlar onun dünyadaki markası haline geldi, bu da görülüyor.
Ve, bu tür sözlere muhatap oluyorsa bir siyasetçi, onun için prestij tamiri de artık zor demektir.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz