Bilal oğlan; Şu okullara ahlak dersi koydursana

Bilal oğlan; Şu okullara ahlak dersi koydursana
19 Eylül 2014 10:50

Bilal oğlan; TÜRGEV denilen açılımı Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı olan aile vakfınızın gerçek sorumlu kişisi sen olduğunu Türkiye kamuoyu artık çok iyi biliyor.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Vakfınızın adından da belli olduğu gibi Türkiye gençliğine(Türk dememek için baban ve sen ne kadar da itina göstermişsiniz) ve eğitimine hizmeti, ulvi, ahlaki gayeler güttüğünü anlıyoruz.

 

Necmettin Bilal oğlan(Haşmetli babacığının siz dünyaya teşrif buyurduğunuzda o zaman ki lideri Necmettin Erbakan’a izafeten göbek adını verdiğini ve gün olup devran döndükten sonra mizacına uygun bir şekilde o zata nasıl ters köşe yaptığını da anımsatalım) ayrıca şunu da çok iyi biliyoruz ki siz sadece böyle bir vakfın başsorumlusu değil, aynı zamanda haşmetli babacığının talimatı ve direktifleri çerçevesinde perde gerisindeki Milli Eğitim Bakanısınız.

 

Kamuoyu bunu çok iyi biliyor; çünkü Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu toplantılarına katılıp okullarda okutulacak derslerin konu içeriği ile ilgili talimat verdiğini herkes bilmektedir.

 

Nabi Avcı, çiftlik kâhyası niteliğindeki görünen bakandır.

 

Her türlü talimatı sizden aldığını tahmin ediyoruz.

 

Ve, TÜRGEV denilen vakfınıza özel, tüzel kişiliklerden ve birçok kamusal alandan(Bunların içinde belediyeler çoğunlukta) nakit para, arsa, daire, tesis gibi sayısız derecede yardım yağmaktadır.

 

Çok güzel; birşey demiyoruz, bu yardımların devam etmesini temenni ediyoruz.

 

Bu yardımlarla öğrenciler eğitilecek, kendilerine barınma niteliğinde yer ve yurtlar yapılacakmış.

 

Bunlar içinde bir sözümüz yok; Necmettin Bilal oğlan.

 

Ama senden sade bir yurttaş ve hasbelkader parlamenterlik yapmış biri olarak bir ricam var.

 

Madem perde gerisindeki Milli Eğitim bakanısın ve bu görevini rahatlıkla icra etmek için bakanlığa alternatif olarak TÜRGEV denilen vakfı kurdun, senden ricam şu ki, şu okullara ilkokuldan başlamak üzere üniversite bitinceye kadar ”AHLAK” dersi koymandır.

 

Bunun nedenini açıklayacağım ama önce sana bir şey anlatayım (Haşmetli baban belki anlatmıştır): Daha sen dünyaya teşrif etmeden önce şerefine izafeten göbek adı olarak babanın sana liderinin adını koyduğu Necmettin Erbakan’ın gayelerinden biri de okullara ”AHLAK VE MANEVİYAT” dersi koymaktı ve bunu bir nebzecik başardı; çünkü belli bir süre bu ders ‘’AHLAK BİLGİSİ’’ dersi adı altında ”DİN BİLGİSİ” dersinden müstakil olarak okutuldu ama daha sonraki yıllar ”DİN VE AHLAK BİLGİSİ” dersi olarak sulandırılmış vaziyette okullarda okutuldu; şimdiye kadar olduğu gibi.

 

Aradan uzun yıllar geçti, okullardaki bu ‘’DİN VE AHLAK BİLGİSİ’’ dersleri eğer çocukta aileden kaynaklanan ahlak ve iyi karakter birikimi yoksa onlara hiçbir yararı olmadı.

 

Hatta ve hatta çok savunduğunuz ve babanla birlikte yaygınlaştırıp ailece gelecek politik yıllarınız için seçmen yetiştirmeye çalıştığınız imam-hatip okulları bile İslam’ın talep ettiği, iyilerini tenzih ederim; ahlaklı nesil yetiştiremedi.

 

Bunların içinde devletin ve zavallı fakir halkın kasalarını boşaltan, evlerini milyar dolarlarla doldurup, bu parayı gece sabaha kadar kamyonlarla taşıdığı halde bunu bir türlü sıfırlayamayan, devlet ihalelerini yüzdelik oranlarla rüşvet karşılığı veren ahlak zafiyeti içinde olanlar çıktığı delilli iddialarını hepimiz biliyoruz.

 

Bu noktada, kimse bana cahil tabakayı etkilemek için imam-hatip mağduriyeti ve buna dayalı olarak din sömürüsü yapamaz; çünkü ben bir baba olarak imam-hatip okulu ile bunun devamı olarak ilahiyat fakültesinde çocuğumu okutmuş biriyim.

 

Dolayısı ile imam-hatip ve din sömürüsünü bana kimse yediremez.

 

Ben bir baba olarak aynı zamanda başörtüsünü bahane ederek, çocuğumu Türkiye’de okutmuyorlar diye ağlaşarak dindar toplumu etkileyip işadamlarının sağladığı para ile onu yurtdışında değil Türk üniversitesinde okuttum, insanları ikiyüzlülükle kandırmadım.

 

Necmettin Bilal oğlan ben ve çocuğum neden imam-hatip ve din sömürüsü yapmıyoruz…

 

Çünkü biz gerçek İslam ve tüm insanların hak ve hukukunu gözetici ahlaktan yanayız.

 

Şimdi, Necmettin Bilal oğlan yukarıdaki satırlarda senden perde gerisindeki Milli Eğitim Bakanı olarak okullara ‘’AHLAK’’ dersini koydurmanı istemiştik.

 

Ama bu ‘’AHLAK’’ dersi uyduruk ‘’Darulharp’’ ve ‘’Darulislam’’ kavramları esas alınarak İslam adına milletin, devletin, zavallı fakir fukaranın malını höpürdetmeyi teşvik edici esaslara dayanmasın.

 

Ve bu ‘’AHLAK’’ dersi gavur kızı, gavur karısı teraneleriyle yine din adına uydurulmuş ‘’cariye’’ kavramıyla örtülü zinayı ve şeref yoksunu ahlaksızlığı teşvik etmesin.

 

Evet, Bilal oğlan; yüreğiniz yetiyorsa bu ‘’AHLAK’’ dersinde İslam yasalarına göre hırsızlık yapanların Kuran’da ellerinin bileklerinden kesilmesini emrettiğini öğretin.

 

Eğer bu yasa uygulansaydı, başta kimlerin elleri kesilmiş olurdu?

 

Yine Peygamberin bir uygulamalı hadisine göre devlet bütçesini soyanların cenaze namazını kılmaktan kaçtığını öğretin. Ayrıca rüşvet ve hırsızlık yolu ile elde edilen giysiler ve yaşanılan evlerde kılınan namazların ve diğer ibadetlerin Allah katında kabul edilmediğini Peygamber nice hadislerinde belirtmiştir.

 

Rüşvet yoluyla elde edilebilecek evler, villalar, rüşvet paraları ile giyilebilecek giysiler aklıma gelince, Peygamberinde buralarda ve bunların içinde yapılan ibadetlerin Allah tarafından ret edilip kulun yüzüne çarpıldığı hadisleri hemen anımsadım; Bilal oğlan.

 

Tabii ki, ailece topluca hepiniz imam-hatipli olduğunuz için bunları çok iyi bildiğinizden eminim.

 

Ve daha birçok şey.

 

Bilal oğlan; sen imam-hatiplisin, bunları çok iyi bilirsin, değil mi?

 

Bak, yine senin bir imam-hatipli olarak çok iyi bilmen gereken ve bunları sizden okullarda okutulmasını ve ‘’AHLAK’’ derslerine koyulmasını istediğim birkaç şeyi daha anımsatmak istiyorum ki haşmetli babacığınızda bir imam-hatipli olarak bunları çok iyi bilir ama yaşamında uygular mı onun takdirini halkımıza bırakıyorum.

 

Örneğin ‘’AHLAK’’ dersinin konularından biri de ‘’Katillik’’i içermelidir.

 

Bu konunun ne kadar çok önemli olduğunu sen çok iyi biliyorsun imam-hatipli Bilal oğlan.

 

Ne diyor Allah Kuran’da: ‘’Kim bir mümini haksız yere katlederse onun yeri içinden bir daha çıkmamak üzere ebedi cehennemdir.’’

 

Bir müminin katli ile ilgili Kuran’da böyle dehşetli tablo sergilenirken ya yüz binlerce insanın ölümüne sebep olmak Allah katında nasıl süper bir azap ile cezalandırılır, Bilal oğlan…

 

‘’Onları bizzat öldüren sorumludur’’ diye bir yanıt veriyorsun sanki!

 

Hadi oradan, yok öyle üç kuruşa beş köfte.

 

İslam peygamberi ‘’Bir kişinin katledilmesinde birinin yarım kelimelik katkısı olsa kıyamet günü Allah’ın huzuruna alnında Allah’tan ümidini kesmiştir, yazılı olarak gelecektir’’ diyor.

 

Peki, katledilme işinde yarım kelimelik hissesi olan cehenneme giderse Bilal oğlan, sana soruyorum teröristlerle işbirliği yaparak onlara silah, mühimmat, kimyasal silah verip ayni ve nakdi yardım yaparak Müslümanları öldürtenlere katil demeyecek miyiz?

 

Müslümanlık iddiasında bulunup da bunun süper katillik olduğuna inanmayanlar ancak kendilerini kandırırlar ve dinsel mastürbasyon yapmış olurlar.

 

Örneğin, demokratik hukuksal haklarını kullanarak gösteri yapan yurttaşlarını emir verip güvenlik güçlerine hınçla öldürten bir devlet görevlisi yukarıdaki hadise göre yine süper katildir.

 

Bilal oğlan işte sizden okullarda okutulmasını istediğim ‘’AHLAK’’ dersinde bu konunun da detaylı bir şekilde işlenmesini istiyorum.

 

Rüşvetin en büyük sosyal ahlaksızlıklardan olduğunu bilmeyen yoktur.

 

Bu ahlaksızlık genellikle yurttaşla, devleti yönetenler arasında işlenir.

 

Örneğin, devlet ihalelerini bir bedel karşılığı rüşvet yiyerek anlaştığı şirketlere ve kişilere veren, trilyonlarca vergiyi görmezden gelerek çocuklarının kurduğu vakıflara büyük paralar ve servetler toplayan devlet adamlarının rüşvet yediklerini öğretmek lazım bu derste.

 

İslam peygamberinin ‘’Rüşvet alan, veren ve buna aracılık edene Allah’ın, meleklerin, tüm insanların laneti üzerlerine olsun’’ hadisi çerçevesinde dehşetli gerçeğini anımsatmak bu ders için çok önemlidir; toplumumuzun çok gereksinim duyduğu bir konudur.

 

Ayrıca bir toplumda bölücülük çıkarmak yine en büyük ahlaksızlıklardandır ki, bunun en iğrenç yöntemlerinden biri de teröristlerle, yönettiği devleti anlaşma masasına oturtarak ülkesini parçalama girişimlerinde bulunmasıdır.

 

Bir imam-hatipli şunu çok iyi bilir ki, Kuran’da ‘’Hem onlara yeryüzünde fesat çıkarmayın denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ derler, iyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir ama anlamazlar’’ ayetleri bölücüleri çok iyi tarif eder ama onlar ‘’çözüm yolu’’ gibi sahte kavramlarla bölücülüklerini ve yönettikleri millete yaptıkları ihanetlerin üstünü örtmeye çalışırlar ama bilinçli insanlara yediremezler.

 

Ve, yine bu bölücüler topyekun bir milleti onlarca uyduruk ırklara ayırarak fesatlıklarını her daim gündeme getirip insanları isyana teşvik ederler.

 

Necmettin Bilal oğlan; eğer lütuf buyurup okullara toplumsal nizamı sağlamak üzere ‘’AHLAK’’ dersi koyarsanız konulardan biri de bölücülük üzerine olsun.

 

İslam’ın tevhit(birlik) dini olduğunu, bölücüleri aşağıladığını ve cezalandırdığını yine sen bir imam-hatipli olarak çok iyi bilirsin Bilal oğlan.

 

Sosyal ahlakı sağlamak için böyle çok önemli onlarca konu var ama ben birkaç prototip örnek verdim.

 

Bilal oğlan; son olarak bir örnek daha vermek istiyorum; o da ırkçılık konusunun lütuf buyurup ‘’AHLAK’’ dersinin okullarda okutulma emrini verirseniz başköşede işlenmesi olmazsa olmazlardandır.

 

Hiçbir ırk inkar edilmesin ve ırkların birbirlerine güzel işleri dışında üstün olmadıkları anlatılsın ama kindarlıkla anagövdeyi oluşturan ırkı inkar etmenin de en ahlaksız süper ırkçılık olduğu genç dimağlara anlatılsın.

 

Bu ‘’AHLAK’’ dersinde yine bilhassa Batı aleminde, sosyal nizamı sağlayarak gelişme yolunda hamleler yaptıran ‘’Evrensel ahlak’’ın genç beyinlere yerleştirilmesi, imam-hatip ve din istismarı ile devletin, milletin malını mülkünü soyup soğana çeviren ahlaksızları deşifre ederek yükselmemize neden olacaktır.

 

Bilal oğlan; insanlığın evrensel ahlakı ile İslam’ın toplum ve bireysel ilişkilerle ilgili ahlakını gençliğimize yaşam tarzı olarak öğretmedikten sonra üçkağıtçı sahtekar din sömürücüleri hac, umre, namaz, cami, okullara mescit, selamunaleykum, hatta es-selamualeyküm, vealeykümüsselam, seccade, tespih, Allah razı olsun söylemleri, takke, sarık, şalvar, mes-lastik, yakalı gömlek Hıristiyan adeti diye yakasız gömlek giymek, sakal bırakmak, haraç toplamak için kurulmuş güya hayır kurumlarına(Vakıflar vs.) yardım yapma gösterisi ile büyük rüşvetler vermek, Ramazan’da kendileri oruç tutmadığı halde toplu iftarlar vermek, asla inanmadığı ve kabul etmediği halde göze girip ihale koparmak için devlet görevlilerinin gittikleri camide güya Cuma namazı kılmak, günaydın demek yerine asla inanmadığı halde kendini dindar göstermek için hayırlı sabahlar demek, başlarındaki birkısım türbanlarla(hepsini kastetmiyorum) çıkar için dindar görünme uğruna riyakarlık yaparken alt taraftan en dikkat çekici giysileri giyip üstü kebap altı şişhane olanlar vs. örnekler çoğaltılabilir; gibi ibadet literatürü ile devletin, milletin malını sürekli olarak höpürdetmeye devam ederler.

 

Kendilerini gerçekten dindar olarak gören saf-temiz milyonlarda tüm bu tiyatro sahnelerine aldanarak hem üçkağıtçı sahtekar hainleri sürekli iktidar yaparlar hem de bunlarla işbirliği yapan milletin kaymağını hırsızlık yolu ile deveyi hamutu ile yutar gibi yiyen imansız din tiyatrocularını sürekli beslerler.

 

Evet, Bilal oğlan bize insanlığın binlerce yılda yaşayarak ulaştığı ‘’Evrensel ahlak’’ lazım; gelin bunu okullarda ders olarak okutun.

 

Aksi halde ‘’Dinsel ibadet tiyatrocuları’’ ile işbirliği halinde çalışan imam-hatip ve din sömürücüleri anamızı ağlatacak.

 

Ya! Bilal Efendi, bu işler sakal bırakmak ve yakasız gömlek giymekle olmuyor.

 

Ve insanların çoğu bu yalancı dolmayı yutmuyor.

 

Bilal oğlan sen imam-hatipli olduğuna göre bilirsin; yazımı Hz. Muhammed’in ‘’Allah sizin namazınıza, orucunuza bakmaz; ancak altın ve gümüş(Para) ile olan ilişkilerinize bakar’’ hadisi ile bitirmek istiyorum.

 

Bilal oğlana bir şeyler anlatırken gerçek imam-hatipli olmanın ne demek olduğunu bir büyüğü olarak kendisine anımsatmak istedim.

 

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!