Bilal Erdoğan anlatmıştı

Bilal Erdoğan anlatmıştı
23 Ağustos 2013 17:30

Suriye’de öldürülen, İhvan yöneticisi Muhammed Biltaci’nin kızı Esma için canlı yayında uzun uzun ağlayan Erdoğan ağlama sebebine ilişkin olarak, “Kendi kızımı hatırladım” dedi.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Erdoğan çok kindar, kötülük yapmaya da muktedir ve çok acımasız olan birisi ama…

Onu artık çok zorlayan siyasi hayatının temelinde kendine özgü bazı duyguları yok değil.

Ve, kızını hatırlıyor olduğu inandırıcı geldi bana çünkü Vatan gazetesinde çalışırken oğlu Bilal Erdoğan’la bir röportaj yapmıştım.

O zaman ABD’de (sanırım Dünya Bankası’nda idi) çalışıyordu ve ben telefonla konuşmuştum onunla.

Acaip ince sesli ve çekingen bir yapısı vardı telefonda. (şu aralar çok daha farklı bir izlenim veriyor olsa da)

Bilal Erdoğan’a konuşmamızın içinde sorduğum sorulara verdiği cevaplardan anlaşılıyordu ki…

Erdoğan’ın çocukları ile çok uzak ve mesafeli bir ilişkisi vardı.

Bilal Erdoğan konuşmamızda şöyle demişti… (tam kelime kelime olmayabilir, aradan zaman geçti epeyce)

“Herkes bana babamdan söz ediyor ama benim de bir hayatım var ve benim hayatım anne-babamdan uzakta ve yatılı okulda geçti.”

Babası ile ilişkilerinin çok sınırlı olduğunu da anlatmıştı.

Tüm bunlar esasında Erdoğan ailesine özgü şeyler değil.

Birçok anne-baba eğer kendi hayatlarının angajmanı yoğun ise, çocuklardan uzak kalabiliyor.

Burdan Erdoğanlar için özel bir sonuç çıkmaz.

Yalnız…

Bence Erdoğan’ın ağlamasının tek sebebi kızı değil.

Erdoğan şu anda kendini siyasal olarak çok zayıf hissettiği için kendi içindeki yaralı duygulara meylediyor.

Şöyle ki…

Erdoğan’ın siyasi yaşamını da belirleyen ve ona sürekli hata yaptıran iç dünyasında imam hatipli, din eksenli olduğu için kendisinin Türkiye’nin geçmişteki tek dezavantajlı kesiminden veya tek dezavanatajlı olmuş kişisi zannetmesi (de) var.

Bu his onu siyasi intikamlara yöneltiyor.

Ordu sadece onu ezdi sanıyor, şehirli kesimler sadece onu dışladı sanıyor, sadece o iyi okullara gidemedi sanıyor, gazeteler sadece ona yüklendi sanıyor vs.

Kızını hatırlaması da bu duygunun bir parçası; kızının başörtüsünden dolayı bu toplumdan atıldığı hissiyatına sahip.

Oysa hem Türkiye’de hem tüm dünyada toplumlaşma süreçleri çok çeşitli toplumsal çelişkilerle ve birey açısından çok adımlı hikayelerle doludur.

Kimi okula gidemez, kimi para bulamaz, kimi sosyal olarak alttadır, kimi toplumun etnik çoğunluğundan değildir, kimisi öyledir, kimisi böyledir.

Ama Erdoğan’da olduğu gibi, bu tür tek yanlı hisler davranışlarda belirleyici olursa, bir siyasiye hep hata yaptırır.

Ki, Erdoğan’ın temel siyasi portresi şu ki…

O, kendisi ile meşgul ve kendisi ile ilgili meseleleri merkezde görüyor ve bunun için devamlı güç savaşı yürütüyor.

Erdoğan çok tipik popülist bir politikacı.

Popülist politikacılarda ilkeler ve kurallar yoktur, kendi kişisel tatminleri için sürdürülen güç savaşları vardır.

Ve, tüm popülist politikacılar sürdürdükleri bu ben merkezli güç savaşında yaptıkları kaçınılmaz hatalardan dolayı birgün kötü bir biçimde aşağıya çekilirler.

Erdoğan’ın siyasal portresi de tam olarak bu.

Mesela…

Orduyu kendisini ezen bir kurum olarak gördü…

Oysa aklı başında politikacılar toplumsal olayları ben merkezli değil, toplum merkezli görürler.

Diyelim ki, 68 hareketleri dünyada ezilmiştir ama Avrupa’daki 68 kuşakları kendi toplumları ve onun kurumları ile barışık biçimde siyaset yapmışlardır sonradan.

Yine, mesela…

Birçok ülkede çok kötü siyasal baskı dönemleri olmuş ve birçok grup ve insan acılara maruz bırakılmıştır.

Ama o toplumun insanları bunu düşmanlığa çevirmemiş ve gelişen zaman içinde toplumları ile barışık ve onun kurumlarını yıprtamaya çalışmadan zamana uygun şekilde politikalarını yapmıştır.

Veya, mesela…

Gazeteler hem bizde hem dünyada bazı siyasileri çok hedef almışlardır ama o siyasiler öyle oldu diye basını ezme planlarına gark olmamışlardır

Aklı başında siyasetçi kamildir, kin ile hareket etmez.

Toplum merkezli düşünür ve ilkeleri, kuralları vardır.

Kendine rakip veya aşırı muhalif gördüğü kişilerle kişisel hesaplaşma yürütmez, hukuk kurallarına riayet eder vs.

Erdoğan ama maalesef bu sınavı hiç veremedi ve intikamın ve kinin esiri oldu.

Üstelik çok da can yaktı ve elinden geldiği ölçüde yakmaya hala daha devam ediyor.

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar