Beni etkileyen bir yerel seçim projesi
15 Eylül 2013 17:30

Bu sabah gazete okurken rastladığım bir haber beni epeyce etkiledi.

Safile USUL H&H YORUM

Haberin başlığı, “Bulancak’ı Miami Yapacağım” şeklinde idi.

Bu başlık beni yerel damarımdan yakaladı. (Bulancak’ın da bir ilçesi olduğu Giresun doğumluyum, o bakımdan yani)

Projenin kendisi değil ama tarzı etkileyici idi

Şöyle ki…

Bulancak Miami gibi olmaz ve olmamalı.

Çünkü Miami, birçok ABD şehrinde olduğu gibi, coğrafi derinliği çok az olan, sonradan geniş bir alana kurulmuş yapayca bir şehirdir.

O şehrin sanki toprağın altında kökü yoktur.

Oysa, Doğu Karadeniz dağların içinden başını uzatmış ve dağların içinden doğmaya çalışan bir çocuğa benzer.

Ayrıca sahili dardır ve yüksek bina yapılaşmasına uygun değildir, yüksek bina Doğu Karadeniz’i boğar.

Fakat yine de…

“Bulancak’ı Miami Yapacağım” sözü beni etkiledi.

Çünkü Doğu Karadeniz kadar güzel olup da, sahili bu kadar sahipsiz ve ilgisiz bakımsız kalmış bir bölge dünyada hemen hemen yok gibi ve ona yönelik bu tür bir laf beni o nedenle etkiledi.

Bunu söyleyen, bu yerel seçimde Bulancak’a bağımsız aday olacak olan ve aslında İstanbul doğumlu ve halen ABD’de yaşayan Can Çavuşoğlu isimli birisiymiş.

Arkadaşları vs. vasıtasıyla oralara gide gide orda ihmal edilmiş güzelliği görüp, onu benimsemiş birisi.

Bu sözünde beni etkileyen ise, yerel damarı yakalayan somutluk ve verdiği his

Çünkü Bulancak kelimesinin aynı anda ifade ettiği güzellik, müstesnalık, yalnızlık ve güçsüzlük hissini, güzellik, müstesnalık ve güç hissi ile ikame ediyor ve somut bir hedefi dile getiriyor.

Ve de…

Hepimizin, Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşların yerel bir damarı var, ki, bu çok sağlıklı birşey.

Ve, her insan o yerelliği, yeterince ifade ediyor olmasa bile, içinde hisseder ve o yerel damarı yakalayacak güçlü ifadeler tüm insanları etkiler.

İşte, az bu sabah okuduğum haberdeki ifade de bu anlamda güçlü bir ifadeydi.

Sadece güçlü ifadelerle yerek seçim elbette alınmaz, başka bir sürü faktör vardır ama her yerel seçimin kendine özgün güçlü ve sarıcı ifadelerini bulmak da bence çok önemli.

Büyükşehirlerin ilçelerinden tutun da Anadolu’nun bin türlü şehrine, ilçesine kadar.

ÇANTADAKİ “DELİL”

Kadıköy’de üç gündür protestolar sürüyordu ya…

Polis cadde ve sokaklarda insanları durdurup kimlik kontrolü yaparken çantalarının içine de bakıp, çantasının içinde gaz maskesi, deniz gözlüğü bulunduranları gözaltına almış.

Peki, bu nasıl bir delil?

Ne varmış yani bir insanın çantasının içinde deniz gözlüğü ve gaz maskesi bulunmasında?

Bu sadece o insanın bir protesto eylemine katıldığını veya katılmayı planladığını gösterir.

Delil bunun neresinde ve neyin delili bu?

KABUL EDİLMEZMİŞ-SADECE BU KADAR MI?

Davutoğlu, Suriye’de gerçekleştirilen o alçak ve vahşi infaz görüntüleri için, “Kabul edilemez” demiş.

Sadece bu kadar mı?

Sadece bu mu?

İçinden gelip ağza dökülen bütün tepki bu mu?

Sağlıklı düşünen ve hareket eden bir insan, bir politikacı en fazla bir dayak olayı için filan, “Kabul edilemez” ifadesini kullanır.

Ama bilmem kaç tane Suriye’nin siyasi kaderine talip vahşinin yaptığı böylesine dayanılmaz bir infaz için bu ifadeyi kullanmaz.

Allah hiçbir politikacıya Davutoğlu ve Başbakanının geldiği noktayı reva görmesin.