Ben ikna oldum

Ben ikna oldum
21 Nisan 2015 17:30

CHP’nin açıkladığı ekonomik vaad pakedine kaynak bulunabileceği ve bunun bütçeyi alt-üst etmeyeceğine ikna oldum.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Gerek CHP’nin ekonomi kurmaylarından Faik Öztrak’ın, gerek de Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Refet Gürkaynak’ın anlattıkları (her ikisini de akşam Tarafsız Bölge programında dinledim) bu konuda anlaşılır, net ve ikna ediciydi.

 

 

Hele de Refet Gürkaynak bağımsız bir iktisatçı olarak…

 

 

Ki, Gürkaynak’ı ben dün akşama kadar tanımıyordum ama, o zaten alanında genel kabul gören ve çok kaliteli bir CV’ye sahip olan birisiymiş.

 

 

Avrupa Merkez Bankası’nda 2 yıl danışman olmak, Amerikan Merkez Bankası FED’de 4 yıllık görev, Türk Merkez Bankası’na danışmanlık, TÜBİTAK teşvik ödülü gibi özelliklerin sahibi.

 

 

Gürkaynak Bilkent İktisat Bölümü Başkanlığı’na CHP’nin yeni ekonomi kurmaylarından Selin Sayek Böke’nin halefi olarak gelmiş.

 

 

Ancak akşamki söylemlerinin bundan etkilenmediği belli zira Gürkaynak entellektüel bağımsızlığı ve kişiliği olan birisi, bu bakımdan inanmadığını söyleceyecek birisi değil; bu çok belli.

 

 

Gürkaynak CHP’nin seçim bildirgesinde vaad ettiği emeklilere 1500 TL asgari maaş ve dini bayramlarda iki maaş ikramiyenin 32 milyar Tl tuttuğunu, bu miktar paranın bütçeyi sarsmayacak ve bütçede küçük oynamalarla sağlanacak bir miktar olduğunu söyledi.

 

 

Ki, CHP’nin ekonomik vaadlerinin toplamının da bütçenin % 2’lik bir bölümüne tekabül ettiği ve bu tür bir miktarı bu tür bir bütçenin sarsmasının mümkün olmadığını da anlattı Gürkaynak ikna edici olarak. (esasen onun söylediklerini tümüyle dinlemek lazım, ben aktarırken teknik bir bilgi hatası yapmamak için kısıtlı yazıyorum, belki internetten filan ulaşılabilir bu söylenenlere)

 

 

Elbette, bu sosyal yardım bütçesi ile beraber ekonomiyi büyütecek bir programın da paralel olarak yürümesi konusunda da CHP’nin bir ekonomik programı var.

 

 

İlerki yıllarda da bu sosyal yardım bütçesinin borçlanmaya fazla yüklenmeden yürümesi için aydınlık, vizyon ve realitesi olan bir ekononomik gelişme lazım.

 

 

Ancak, AKP’nin yıllarca üstünde oturduğu, meyvelerini saygısızca yediği ve 57. Hükümetin sağladığı ekonomik disiplin ve büyümeye imkan veren yapıyı sağlayan da “eski Türkiye” olduğuna göre, tüm bu yapılanların altında imzası olan Ecevit’in de sahibi olan CHP’nin bunu bundan sonra da devam ettirmesi yaşamın olağan akışına çok uygun bir durum.

 

 

Faik Öztrak’ın programdaki açıklamalarında siyasi olarak çok hoşuma giden bir ifadesi oldu…

 

 

Faik Öztrak dedi ki (mealen)…

 

 

“Siz bana nereden kaynak bulacağımı soruyorsunuz açıkladığımız sosyal program için, ben sosyal demokrat bir siyasetin ekonomik programını yapıyorum, sosyal demokrat bir siyaset ekonomi programı yaparken kendi siyasi öncelikleri doğrultusunda düşünür ve bütçe ayarlamasını buna göre yapar. Sosyal demokrat bir program önceliğiniz oldu mu da, bütçeyi buna göre, sarsmadan oynatmanız teknik olarak tamamen mümkün”

 

 

Bu konuda ben Faik Öztrak’ı da inandırıcı buldum, bilinçli konuşuyor, ayrıca da bu kaynağı sadece kaçak saray masraflarına da dayandırmıyor.

 

 

Devlet bürokrasisine son yıllarda aktarılan özel hizmet, çok yüksek çaplı yabancı danışmanlık, araç israfı gibi sürekli bütçe kalemlerini de saydı kaynak olarak.

 

 

Kaldı ki, bütçenin sadece % 2’lik bir dilimine tekabül eden bir sosyal ekonomik kalemi pekala da bütçenize entegre edebilirsiniz.

 

 

Yeter ki, anlayışınız bu olsun.

 

 

Türkiye buna fazlasıyla layık ve bunu çoktan fazlasıyla hak etti.

 

 

İnsanını doyurmak, emeklini muhtac etmemek, fakirini doyurmak ve korumak, kadınına ve ailene maddi yaşam temeli vermek 1999’da AB ile müzakere eşiğine ulaşmıi bir Türkiye için, hele de CHP’nin elinde, lüks değil, tabii bir devamlılık halidir.

 

 

HDP’NİN SEÇİM BİLDİRGESİ

 

 

Bugün HDP de seçim bildirgesini açıkladı.

 

 

Açıklamalar daha ziyade siyasi özgürlük ve kimlik alanlarına yönelik idi.

 

 

Ekonomik bir hacim taşımıyordu. (haliyle; HDP esasen bir kimlik partisi, halen de öyle)

 

 

Bu seçim bildirgesi HDP’nin toplumun geneline yayılmasına imkan verecek bir bildirge değil.

 

 

Siyasi arayışları her türlü ekonomik vs. arayışların üstünde olan küçük seçmen kesimlerine sirayet edebilir.

 

 

HDP’nin seçim bildirgesi bir yönüyle de Avrupa’nın yeşil partilerininkine benziyor.

 

 

Şehirli solcular, çevreciler, kimlik konularında liberal arayışların sahibi olanlar vs.

 

 

Bu yönüyle Türk seçmenin bu kesimine hitap edebilir.

 

 

Tabii toplam seçim sonucu, yani barajı geçip geçemeyeceği konusunda birşey söyleyecek durumda değilim.

 

 

Oldukça zor barajı geçmesi ama yine de birşey söyleyemem.

 

 

Bir şunu söylemem lazım…

 

 

HDP bugün, “Sultan’ın kabusu olacağız gibi” siyasi tonu yüksek ve etkileyici bir söylem kullandı, bu yüksek tonlu siyasi söylem CHP açısından bir dezavantaj olabilir.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor