Söke Eski Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi’nin oğlunun nikah şahitliğini yapmak için Aydın’a gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Kuşadası’nda partililerle buluştu.

 

 

 

 

Söke Eski Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi’nin oğlu Onur Özekmekçi’nin nikah şahitliğini yapmak üzere Aydın’a gelen Deniz Baykal’a Kuşadası İlçe Örgütü’ndeki partililerle buluşmasına, 23. Dönem İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar eşlik etti. Baykal, partililerle buluşmasının ardından Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı’yı makamında ziyaret etti.

 

 

İlk olarak CHP Kuşadası İlçe Örgütü’nde partililerle buluşan Baykal, Türkiye’nin içinden geçtiği süreç ve yeni anayasa çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. İlerleyen günlerde demokrasi mücadelesi vermenin gerekebileceğini ifade eden Baykal, partililerden gelen soruları da yanıtladı.

 

 

“CUMHURBAŞKANININ TARAFSIZLIK İDDİASI BİLE YOK”

 

 

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlardan dolayı sık sık bir araya gelmek gerektiğini ifade eden Deniz Baykal, şunları söyledi:

 

 

“Türkiye’de Ege’de çok ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor. Bu hukukun ötesinde rejim tablosu ile karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı anayasanın hükmü çok açık olduğu halde, tarafsızlığı açıktan reddeden bir anlayışın içinde. Cumhurbaşkanının tarafsızlığı anayasada bir telkin, bir temenni olarak değil, anayasal bir zorunluluk olarak yer almaktadır. Rejimin olmazsa olmazıdır. Görüyoruz ki Cumhurbaşkanının tarafsızlık iddiası bile yok. Bu durumun hukuka aykırı olduğunu bilenler, şimdi kitabına uydurmak için çaba harcıyor. Türkiye’nin anayasal düzeni tağyir edilmiştir. Önümüzdeki günlerde bu fiili durumu önümüze getirecekler. Biz de bu konu hakkında gereken tüm mücadeleyi göstereceğiz. Keyfi, şahsi bir hegemonyaya karşı demokratik onur mücadelemizi göstereceğiz.”

 

 

“DOKUNULMAZLIK KONUSU YENİDEN DÜZENLENMELİ”

 

 

Son günlerde gündemde olan dokunulmazlıkların kaldırılması konusuna da değinen Baykal, şöyle devam etti:

 

 

“Dokunulmazlık konusu, bizim anayasamızda düzenlenmiş mekanizması olan bir konudur. Milletvekillerinin siyaset yapma hakkını ve düşünce özgürlüğünü güvence altına almak için dokunulmazlık bir kalkandır. Fakat bizim anayasamızda bu durum çok geniş düzenlenmiştir. Yani hırsızlık, yolsuzluk, evrakta sahtecilik gibi birçok konu dokunulmazlık kapsamı içinde yer almıştır. Bu yanlıştır, milletvekillerinin örnek kişiler olması gerekmektedir. Bana göre de dokunulmazlık konusu yeniden düzenlenmelidir. Teröre destek verdiği gerekçesiyle gündeme gelen bu konu, anayasayı değiştirmeden bu günkü anayasamızla çok rahatlıkla yapılabilir. Bu konuyu komisyon kararıyla gündeme getirmek ve oylamaya sunmak. Böyle bir tartışmanın içine girmeye hiç gerek yoktu. Türkiye’yi meşgul etmesi gereken bu konu değil. Milletvekilinin yargıya sevk edilmesi gerekiyorsa, edelim. Anayasada mekanizma mı yok? Anayasayı demonte edilebilir bir hale getiriyoruz. Anayasanın dokunulmazlık maddesi demonte edilebilir hale getirildi.”