Baykal: Başbakan’ın asabı bozuk

Baykal: Başbakan’ın asabı bozuk
21 Mart 2014 22:29

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, twitter’in kapatılması konusunda yüklendiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın asabının çok bozuk olduğunu belirterek, “Başbakan sağduyusunu kaybetti” dedi.

 

Deniz Baykal, Antalya’nın Kaş İlçesi’ne bağlı Kınık Beldesi’nde düzenlenen mitingde konuştu. Konuşmasında yolsuzlukları eleştiren Baykal, “Başbakan’ın çok gergin olduğunu görüyorsunuz. Çok asabı bozuk. Dün Bursa’da konuşmalar yapmış. ‘Bu twitter mvitır kökünü kazıyacağım’ diyor. Kore’de yok. İran’da yok. Demokrasinin olduğu bütün ülkelerde var. Şimdi dün gece twitter yasaklandı. Bu, Sayın Başbakan’ın sağduyusunu kaybettiğini ortaya koyuyor” dedi.

 

Bir yöneticinin Türkiye gibi büyük demokrasi birikimi olan bir ülkede, twitter uygulamasını yasaklamayı düşünebilmesinin, onun çok kaygı verici bir ruh hali içinde olduğunu ortaya koyduğunu belirten Baykal, şöyle konuştu:

.

.

“Başbakan’ın sağduyusunu ve siyasi dengesini sarsılmış görmek, hepimizi kaygılandırıyor. Böyle bir olay ortaya çıktığında koca Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Cumhurbaşkanıyla, bakanlar kuruluyla, milletvekilleriyle, yöneticileriyle, böyle bir dalgalanma yaşayan bir liderin sürüklemesiyle, bu olay karşısında aciz kalması, ciddi bir tepki göstermemiş olması, hepimiz için düşündürücü olması gereken bir olaydır. Koca iktidar partisi içinde böyle anlamı olmayan, sürdürülebilir olmayan, uygulanabilir olmayan, hukuki temeli olmayan bir kararı liderin alması halinde koca bir hükümetin, başbakan karşısında Cumhurbaşkanının sus pus olması çok vahim bir olaydır.”

 

‘SEN DE SUÇLA’ DİYOR, BEN BUNA TESLİM OLAMAM

 

Baykal, Başbakan Erdoğan’ın kendisine yönelik kaset komplosu konusunda suçlama yapmasını istediğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

 

“Sayın Başbakan, bu olayın arkasındakilerin utanç verici iş yaptıklarını görüyor. Bu konu ortaya atıldığı zaman Başbakan’a demiştim ki ‘Anlaşılıyor ki siz zihninizde bunu kimin yaptığı konusundaki soruya cevap vermişsiniz. Bunu lüften benimle de paylaşın. Sizi buna ikna eden bilgi, belge, kanıt neyse ben de bileyim. Sizi böyle konuşmaya sevkeden deliller vardır. Lütfen benimle onu paylaşın.’ Ama siz kanaat belirtiyorsunuz, delilleri kimseyle paylaşmadınız. Ne kamuoyu ile ne benimle. Bana ‘Sen de suçla’ diyor. Bu konuda Başbakan bildiklerini ifade etsin. Gereğini hep beraber yerine getirelim. Ama bu olmadan, Başbakan tek taraflı bir suçlama konusu içine beni de çekmek istiyorsa ben buna teslim olamam. Hala başbakan bu konuda dört yıl sonra hiçbir ciddi somut delil, belge elde edememişse, bir siyasi polemik çerçevesi içinde ‘Sen de suçla’ demesinin fazla bir anlamı yoktur.”

.

.