Başkent Mimarisi'nden Notlar

Başkent Mimarisi'nden Notlar
17 Ekim 2011 09:38

Hatırlarsanız geçen hafta ''Ankara'yı Anlamak'' başlıklı bir yazı kaleme almış ve Ankara'ya yapılan haksızlıklardan bahsetmiştim.Yazı İşeri Müdürümüz Seyit Tosun'da aynı dertten muzdarip ki benim Ankara yazılarımı sürdürmemi,Ankaralı'lara Ankara propagandası yapmamı istedi!Böylelikle Ankara'yla ilgili yeni bir yazı yazmaya karar verdim ve bu kez de Başkentin mimarisine dair bazı notlar düşmek istedim.Kısa bir hatırlatmada denilebilir.



Ankara'da Gelişen Mimari :



* Profesör Jansen Herman (1869 Almanya doğumlu): Ankara'nın ilk nazım planı yarışmasını kazanarak Türkiye'ye gelen bir şehircilik uzmanıymış kendisi ve başkentin düzenli bir şehir olmasına verdiği katkılarla adından söz ettirmiş bir mimardır.



* Vedat Tek:Cumhuriyetin ilk mimarı olarak bilinmektedir.İlk TBMM binası ve Gazi Köşkü seçkin eserleridir.



* Mimar Şekip Safi Akalın ve Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu HH ajandama düştüğüm isimler arasında.



Başkentte Alman,İtalyan,Macaristan mimarisi:



  Konunun hikaye kısmından bahsetmek gerekirse: Hitlerin baskısından ve zulümlerinden kurtulmak isteyen bir grup Yahudinin ve Alman aydının,akademisyenin Ankara'ya kaçarak Mustafa Kemal'e sığındığı hatta iş istediği pek çok kaynakta yer almaktadır.Dolayısıyla bu nitelikli kişilerin Mustafa Kemal'in desteği ve onayı ile Başkentin mimarisini zenginleştirdikleri arkalarında bıraktığı mimari eserlerle kalıcılık kazanmıştır.



  Örneğin Ulus'ta bulunan İş Bankası ve Osmanlı  Bankası binaları İtalyanlar tarafından yapılmıştır.Ve Başkentte yer yer Macaristan mimarisinden motiflere de rastlanmaktadır.
  Anıtkabir  yapılmadan önce gerçekleştirilen yarışmaya ise Türkiye,Fransa İtalya,Avusturya,Çekoslavakya gibi ülkelerin temsilcileri ve ilgili kişileri katılmış fakat projeleri diğerlerine göre daha uygun olması nedeniyle Türkiye temsilcileri olan Prof.Dr.Emin Onat ve Ahmet Orhan Arda ortak çalışmalarıyla yarışmayı kazanmışlardır.



  Yazımı güncel bir haber vererek bitirecek olursam Bentderesi bölgesinde yıkılan gecekonduların altından profesyonel bir kazı çalışmasıyla Antik tiyatro çıkartılıyor.Meğer gecekonduların bir bölümü Antik tiyatronun üzerine bir bölümü ise tarihi kilisenin üzerine inşa edilmiş.Bu tür çarpık yapılaşmaları Başkentin kontrolsüz ve hızlı göç almasının sonuçları olarak da yorumlayabiliriz.



 


Yazarın Son Yazıları:
Koalisyon öcü müdür yoksa uygarlık mıdır?
Çok seçenekli seçim
Ankara Sohbetleri 2- “Başka Kent Ankara” (Feridun Büyükyıldız)