Başbukalemun
11 Nisan 2013 03:00

Bukalemun renk değiştirerek çevreye en iyi uyumu sağlayan canlıdır.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Renk değiştirerek düşmanlarından kendini korur ve düşmanlarına sinsice saldırmak için böyle bir tuzak hazırlar.

Bir de rakiplerini kovmak ve başkalarının ilgisini çekmek içinde renk değiştirir.

Belli etmek istedikleri duygulara göre de renk değiştirirler; böylece herkesi, her canlıyı aldatma ve avlarını kolayca tuzağa düşürüp avlama atraksiyonu içindedir her saniye; bukalemun denilen canlı.

Derilerini sarı, yeşilin ve kırmızının her tonu, kestane rengi ve siyaha her saniye kolayca çevirebilirler bulundukları ortamda.

Öyle ki, bulunduğu yüzeyde karışık birkaç renk varsa, bu renklerin hepsini derilerinde birlikte yansıtırlar.

Hem de anında.

Ama Başbukalemun bu normal bukalemunlardan çok daha ultra-süper özelliklere sahiptir. Zaten bu nedenle Başbukalemun olmuştur.

Başbukalemun renk değiştirerek sadece çevreye uyum sağlamakla kalmaz, öyle süper aldatma içindedir ki, bu uyumdan sonra herkesi peşine takar.

Çünkü o çevrede ne kadar canlı varsa, aynı anda hepsinin rengine bürünür.

Milyonsa, milyonun rengine bürünür.

Başbukalemun çevresindekilere sahte duygularını yutturmak içinde saniyeler içinde renk değiştirir.

Öyle ki Başbukalemun’un büründüğü renk tonlarını gördüğünüz zaman ağlama, acıma, kendine güven duyma ya da hedef gösterdiği düşmanlarını yok etme duygusuna kapılır diğer bukalemunlar.

Başbukalemun kişisel çıkarları için yaptığı renk değişikliklerini sanırsınız ki, ait olduğu canlı topluluğu için yapmış, halbuki hiç ilgisi yok, hepsi sıfır kilometre süper numara.

Hatta bununla kalmaz, binlerce kilometre ötedeki canlıların bile rengine bürünür ve büründüğü rengi kendine mahsus iletişim kanallarıyla hemen yayınlar.

Yeter ki oradan kendine bir çıkar ve yardım kokusu alsın.

Başbukalemun işte öyle bir canlıdır; yani tüysüz yılandan bile yün kırkmasını bilen çok özel ve dünyada eşine rastlanmayan ultra-süper canlıdır.

Başbukalemun sadece düşmanlarından kendisini korumak, rakiplerini kovmak ve başkalarının ilgisini çekmek için renk değiştirmez; o aynı zamanda hazırladığı en sinsi tuzakla onları öldürüp yok etmek için de renk değiştirir.

Bukalemun sarı, yeşil, kırmızı, siyah ve kahverenginin tonlarına derisinin rengini çevirdiği halde, Başbukalemun akla ve hayale gelmez tüm renklerin her tonuna rengini ayarlar ve gerektiği zaman yeni renk tonları tasarlayarak o renklere de bürünür.

Yeter ki, azıcık çıkar ve güç kokusu alsın.

Başbukalemun özel bir canlıdır.

Bukalemun genellikle ağaçlarda yaşar ve hem ağaçlara hem de duvarlara doğru tırmanır.

Ayak ve kuyruğu ile tırmandığı ağacın dallarını çok sıkıca ve güçlü bir şekilde kavrar; Başbukalemun ise ele geçirdiği her ortamı diğer bukalemunlarla birlikte çok sıkıca ve güçlü bir şekilde kavramakla kalmaz, kendisi için potansiyel tehlike olarak düşündüğü tüm canlıları o ortamdan ya atar ya da telef eder.

Çünkü Başbukalemun çok özel bir canlıdır ve nokta kadar acıması yoktur.

Başbukalemun o kadar sadist bir canlıdır ki, dünyanın tüm canlılarını en işkence verici bir şekilde yutsa bu zevke yine de doymaz.

Bukalemun avına çok yavaş yaklaşır, onun işini bir anda bitirmek için.

Bukalemunun boyu uzunluğundaki dilinin ucunda yapışkan bir madde vardır.

Avına belli bir mesafede yaklaştıktan sonra bukalemun dilini bir anda avına fırlatır ve ucundaki yapışkan maddenin yardımı ile bir anda onu yutar.

Başbukalemun bu konularda daha mükemmeldir.

Zaten o yüzden Başbukalemun olmuştur.

Başbukalemun türünün tek örneğidir ve süper üstü süper temkinlidir.

Avına bırakın çok yavaş yaklaşmayı, hiç yaklaşmıyormuş gibi bir duruş içindedir ama yanıltıcıdır.

Çünkü durur gibi yapar, düşmanlarının gaflet, uyku, dalgınlık anları ile güç kaybettiklerini bildiği anda ani olarak sıçrar ve ucu diğer bukalemunlarınkinden de çok güçlü yapışkan maddesi olan dilini avının üzerine fırlatır ve mideye indirir.

Bütün bukalemunlar alemini şaşırtır, hiç kimse ayırtına varamaz.

Normal bukalemunun dilinin hareket hızı bir jet uçağının hızının beş katıdır ama Başbukalemunun avının üstüne fırlatacağı süper yapışkan maddeli dilinin hızı jetin hızının yüz katıdır.

Dilinin avının üzerine nerede ve ne zaman fırladığını hiç kimse görmez ve ayırtına varamaz. Mübarek Başbukalemun, kalleşliği bir yaşam tarzı haline getirmiş.

Bu özellikler O’na doğuştan verilmiş; Allah vergisi, süper yetenek.

Bukalemunun gözleri birbirinden bağımsız hareket eder.

Bir gözü ile önde avını görürken diğer gözüyle yan ve arka kısımları gözler.

Bir gözü yukarı bakarken, diğeri aşağı bakar.

Neden böyle yapar bukalemun? Çünkü onun yaşamı kalleşlik üzerine kurulmuştur.

Ve İlahi örgü bu düzenekleri bu nedenle ona vermiştir.

Başbukalemun bu görme konusunda da ultra-süper bir donanıma sahiptir.

Sadece kendi gözlerini kullanmaz; emrindeki diğer bukalemunların da gözlerini kullanır ve tüm canlıları takip ettirir. Hatta onların seslerini dinletir. Buna zorunludur.

Çünkü her canlıya kötülük ediyor sürekli olarak, bu nedenle gelecek tehlikelere karşı her an önlem alıyor.

Başbukalemun’un gözleri de beyni gibi tam fırıldak ve sürekli her tarafı bir radar gibi tarıyor ve diğer bukalemunların gözleri ile de tarama yaptırıyor.

Başbukalemun’un bir özelliği daha var; sadece tüm renklerin tonlarına bürünmüyor, O aynı zamanda derisinde benekler ve çizgiler oluşturup düşmanlarını daha farklı açılardan da aldatma özelliklerine sahip.

Başbukalemun bulunduğu mevkiye gelinceye kadar tüm dünya bukalemunlar alemine ne fırıldaklıklar varsa hepsini çevirdi.

Kendi sınırları içindeki tüm canlıların bile özdeğerlerini güç elde etme uğrunda sattı. Satmadığı hiçbir şey kalmadı.

Başbukalemun aynı zamanda sınırları içinde yaşayan canlıları da kırk sınıfa ayırdı.

Sınırları içinde başka bukalemun topluluğunun ayrı yaşaması için uydurma bölgeler oluşturdu.

Kıssadan hisse; bu nadide hayvan ruhunu kim ele geçirirse şan, şöhret, para pul, makam, mevki, siyasi kariyer vb. her şeye kavuşur.

Cahil kitleler tarafından desteklenen en şöhretli kahramandır bu oynak ve fırıldak kişilikler.

Bukalemun karakterli kişilikler, birlikte olduğu insanın özelliklerini, zevklerini, nefret ve sevgilerini rol gereği oynayan alçaklardır.

Bukalemun karakterliler sağ gösterip sol veya sol gösterip sağ vururlar, belirli fikir ve görüşleri yoktur. Onların fikir ve görüşleri sadece tapındıkları çıkarlarıdır.

Bukalemun karakterlilerin çıkar,para ve makam uğrunda satmayacakları manevi değer yoktur. Şeref ve namusları da dahil.

Bukalemun karakterliler en kurnaz düşmandırlar; size dost görünürler ama arkadan hançerlerler.

Bu bukalemun karakterlilerden kurtulmak çok kolaydır aslında. Çünkü onların gerçekte beyinleri hiç çalışmaz.

Bu nedenle bunları her ortamda acımadan diskalifiye etmek en kestirme yoldur.

SAYIN BAŞBAKAN TÜRK MİLLETİ’DE GEREĞİNİ YAPACAKTIR

Türk Milleti’nin 8 Nisan’da Silivri’de hukukun egemen olması ve adil yargılama için demokratik ve hukuk çerçevesi içerisinde yaptığı eylemler, Bay Erdoğan’ı çok fena halde korkutmuş olacak ki, 9 Nisan Salı günü yaptığı grup toplantısında savcılara talimat verircesİne “Yargı gereğini yapacaktır, sonra da biz gereğini yaparız’’ diyerek bilhassa bu sivil toplum eyleminin öncü kuruluşları olan , İşçi Partisi, CHP, TGB, ADD’yi hedef gösterdi ve aynı gün soruşturma başlatıldı; oraya giden CHP’li milletvekilleri de bu soruşturma kapsamında.

Sayın Başbakan siz gereğini yapın, sizi takiben Türk Milleti’de gereğini yapacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Delikanlılık raconlarından olan ıslık çalmak kimseye cesaret vermez.

Tüm yurtseverler 23 Nisan’da Ankara’da buluşacaklar, milyonlar halinde. 2013 yılı Türk Milleti’nin makus talihinin yenildiği yıl olacaktır.

Herkes 23 Nisan’da Ankara’ya.