Başbakan Erdoğan’ın literatürüne,  onun için yeni bir kavram girdi.

 

Hilmi SARAL H&H YORUM

 

Erdoğan, Trakya’da konuşurken Milli Güvenlik Konseyi’nin kararlarının açıklanmasını  “vatan hainliği” olarak tanımladı. Türk milliyetçiliğini ayakları altına almış, profesör ünvanlı milletvekillerine “Türk” diye bir ırk yoktur açıklaması yaptırmış birisinin “vatan” diye bir kavrama sahip çıkmasını önemsemek gerekir!

 

AKP hükümetleri döneminde bütün Cumhuriyet Hükümetleri dönemindekinden daha çok vatan toprağı yabancılara satıldı. İtiraz edenlere, bizim yurttaşlarımız da yurt dışında ev satın alıyor diye açıklama yaptılar. Vatan toprakları satılırken vatan hainliği aklına gelmemişti başbakanın.

 

Diyarbakır’da geçen günlerde yaptıkları toplantıda Barzani ev sahibi gibiydi. Hatta ŞivanPerver “Sayın Barzani’nin konuğu olarak buradayım” dedi; vatan yine akıllarından geçmedi. Kendisi Kürdistan diye siyasi bir tanımlama yaptığında vatanın Misak-i Milliye ile çizildiğini anımsamadı bile.

 

2014 Mali Bütçe Tasarısı’nda “Kürdistan”dan söz ediliyor yine vatan hassasiyeti ortalarda yok!

 

Irak ve Suriye sınırı yolgeçen hanına dönmüş, müdahale eden sınır bekçisi yok; tel örgü yok! Sınırı denetlenmeyen vatan olur mu, diye soran yok!

 

Ermenistan Taşnak Partisi ile BDP Gençlik Kolları Kuzey Kürdistan ve Batı Ermenistan için işbirliği içerisinde olacaklarını söylüyorlar. Vatanseverlerden ses yok!

 

Uzun yıllardır ülkemizin bir bölümünde ayrı bir devlet kurmak için örgütlenmiş terör örgütü ile devlet için önemli kararlar bazen Oslo’da, bazen İmralı’da alınmaya başlamış, neler konuşulduğunu merak eden yok!

 

Onlarla konuşan alçaktır, şerefsizdir; bunu diyen ve ispatlamayan da alçak ve şerefsizdir, dedi başbakan ama o alçak ve şerefsizin kim olduğunu araştıran yok!

 

Biz terör örgütüyle görüşecek kadar alçak ve namussuz değiliz, demişti Bülent Arınç da namusu yeniden tanımlamak isteyen yok!

 

Bankalar, limanlar, fabrikalar, madenler, yollar, köprüler, Türk Telekom, tekel, vb. yabancılara satıldı da “Bunlar vatandır satılamaz” diye itiraz edenler neden hapiste; bunu soran yok!

 

Genelkurmay’ın kozmik odalarında günlerce hafiyecilik oynatacaksınız, devletin sırlarının ifşa edileceği aklınıza gelmeyeceği gibi içten içe sevineceksiniz de ayıptır diyen yok!

 

Diyarbakır’da Türk Bayrağı indiriliyor da o bağımsızlık sembolüdür, saygısız olmayın deyip sahip çıkan yok!

 

Atatürk’ün resmini taşıyan araçlara ceza yazılıyor, reklam panosu olmuş araçlara ses çıkarmayanlara “Atatürk’ten neden rahatsızsınız” diye soran yok!

 

Rabia işareti yapanlara sevinip “Yüce Atatürk” diyenlere ceza yazılmak istenmesini anlamak isteyen de yok!

 

Atatürkçü derneklere neden bağış yaptın diye sorgulananlar için “ya nereye yardım yapmalarını istiyorsunuz, Atatürk ki bu vatanın kurtarıcısı ve kurucusudur” itirazını duyan yok!

 

Bütün bunlar olurken vatan aklınıza gelmeyecek, olmayan belgelerle insanlar yüz yıllara varan hapis cezalarına çarptırılacak, ihaneti düşünmeyeceksiniz; geçerliliği olan bir belge yayınlandı, ortaya çıkarılmasına vatan hainliği diyeceksiniz!

 

Pes doğrusu…

 

Dinime küfreden bari Müslüman olsa!