CHP İzmir milletvekili Dr. Aytun Çıray TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e Başbakan Erdoğan’ın “Saray tutkusu”nu sordu.

 

Çıray, soru önergesinde padişahın saraylarının ve mallarının millete ve onun adına TBMM’ne devredilmesinin 3 Mart 1924 tarihinde çıkartılan Halifeliğin kaldırılması ile ilgili yasanın içinde yer almasının bir kanun koyucu tarafından özellikle yapıldığını söylerken “Yasanın buyruğu gereğince, Milli Saraylar özel hükümlerle TBMM’nin yönetim ve denetimi altındadır” dedi. Başbakan Erdoğan’ın sarayları kullanmasının teamüllere uygun olmadığını söyledi.

 

Milli saraylar ve müştemilâtlarının devletin başı olan Cumhurbaşkanları dışında siyasilerce kullanılmalarının 1924’de çıkarılan kanunun ruhuna aykırı olduğunu ifade eden Çıray, “Başbakan’ın Sayın Çiçek’i bir emlâkçi gibi yanına alarak Milli Saray ve Kasırları gezmesi şık olmamıştır” açıklamasını yaptı.

 

ÇARŞI MI HİLAFET Mİ?

 

“Nitekim ben bu soru önergesini hazırlarken Başbakan’ın Katar Emiri ile Beylerbeyi’ndeki Sarı Köşkte görüştüğü ortaya çıktı. Bu durumda soruyorum: Başbakan’ın Beşiktaş’taki ‘Saray Ofis’i yerine bu yeni ‘Saray Ofis’ arayışı Beşiktaşlılardan ve Çarşı Grubu’ndan kaçış için mi, yoksa hilâfet özleminin dışa vurumu mudur?” ifadelerini kullanan Çıray, TBMM Başkanı’na şunları sordu:

 

BAŞBAKAN SARAYI OFİS YAPABİLİR Mİ?

 

Yürütme erkinin başı olan Sayın Başbakan, 1924’de çıkarılan hilâfetin kaldırılması ile ilgili yasaya aykırı bir şekilde İstanbul Beşiktaş’ta olduğu gibi TBMM’nin emanetinde ve mülkiyetinde olan diğer taşınmazlarda da çalışma ofisi kurabilir mi?

 

Başbakanlık Anayasa ve yasa gereği Başkent Ankara’da faaliyet göstermektedir. Bu durumda başka bir ilde Başbakanlık özel ofisi kurmak için yasal ve Anayasal değişiklik gerekmez mi?

 

Sayın Başbakan’ın işgal ettiği binada büro hizmetlerinin görülebilmesi için bir restorasyon yapılmıştı. Bu restorasyon ve tefrişat için kaç para harcanmıştır?