Baltacı Mehmet Paşa sendromu
20 Haziran 2015 12:50

Herkesin malumu olduğu gibi Baltacı Mehmet tarihimizde Prut savaşını yöneten ve Kırımlıların da yardımıyla Rus ordusunu 9 Nisan 1911’de Prut nehri kıyısındaki bataklık alanda çembere alan ve imha edilmesi an meselesi olduğu halde bunu yapmaktan imtina edinmiş bir adam.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Baltacı Mehmet Paşa iki yüz bin kişilik ordu ile Rus ordusunu çembere alınca onların komutanı çar 1.Petro çaresiz kaldığını bir mektupla Moskova’ya bildirir ve bunun üzerine çariçe Katerina devreye girerek bir barış yapılması karşılığında Osmanlı tarafının bütün isteklerinin kabul edileceği teklifinde bulunur.

Bu teklife Baltacı Mehmet Paşa evet der ve çembere alınmış Rus ordusu toptan imha edilmekten kurtulur.

Fakat Ruslar kabul ettikleri anlaşma maddelerinin hiçbirini yerine getirmezler.

Halbuki, Rus ordusunun imha edilmesi mutlak bir kader halindeydi.

Baltacı Mehmet Paşa’nın hangi nedenlerden dolayı kendisi ile kazanacağı zafer arasında çok ince bir çizgi kalmış olmasına rağmen neden böyle bir karar aldığını tarihçilere bırakarak hep düşünürüm ki Rus ordusu o gün orada imha edilseydi acaba Rus devleti bugün ulaştığı devasa boyutta olabilir miydi?

İşte ben bu talihsiz olaya ‘’Baltacı Mehmet Paşa Sendromu’’ adını vererek bugün geldiğimiz nokta itibariyle metafor yaparak seçimden sonraki siyasal pozisyonumuzla eşleştirmek istiyorum.

Evet, on üç senedir RTE ve onun AKP’si tarafından bildik malum olaylar, kanunsuzluklar, anayasal suçlar, vatanın federasyonlara ayrılması için devleti PKK terör örgütü ile anlaşma masasına oturtmalar vs. sonucunda kendileri tek başına iktidar olma durumundan düştü ve muhalefet yüzde 60’lık bir güçle karşılarına dayandı.

Yani metafor yaparak diyorum ki muhalefet RTE ve onun AKP’sini bataklık alanda çembere aldı.

Bu durumda RTE ve güruhunun yargılanmaktan kurtulma umudu kalmamıştır.

Bunu çok iyi bilen RTE, yine bir metafor yaparsak yargısal acı sondan kurtulmak için tıpkı Prut savaşındaki Rus çarı 1.Petro gibi aracılar kullanarak bataklık alanda etrafındaki çemberi siyasal manevralarla yarıp kurtulmak istiyor.

Hükümet kurma ve RTE kendisinin kurtuluşu karşısında muhalefet ne isterse tıpkı Prut savaşının 1.Petro’su gibi ne isterse kabul ettim diyecek ama siyasal çember kalktıktan sonra hiçbirini yerine getirmeyecek.

Savaş ve siyasal tarihte bu tür sözlerle sırf kurtulmak için karşı taraf hep aldatılmış, yani verilen sözler yerine getirilmemiştir hatta kurnazlıkla çemberi yaran taraf daha sonra diğerlerini intikam duyguları ile perişan etmiştir.

Şimdi bu satırlar aracılığı ile AKP karşısındaki üç partiye sesleniyorum ki bu durumda RTE ‘yi bir çırpıda siyasal yaşamdan silme ve on üç senedir işlediği cürümlerin acı bedelini yargı yolu ile ödettirme pozisyonundasınız.

Bunu yapmadığınız taktirde yani AKP ile bir işbirliğine girer RTE ile güruhunu bataklık içindeki çemberden kurtarırsanız tarih sizi hiç affetmez ve de ilk fırsatta onlar verdikleri sözleri tutmadıkları gibi tepenize de binip sizi cezalandırırlar.

Bu tür intikamlar, aldatma yoluyla kurtulan bireyler ve toplulukların psikolojisinde bulunmaktadır.

Meclis içindeki üç lideri de uyarıyorum.

Türkiye’nin yeni bir ‘’Baltacı Mehmet Paşa Sendromu’’ yaşama lüksü yoktur.

Ve bir şey daha.

Önünüzdeki engeli kaldırmadıktan sonra hiçbir hedefinize ulaşamayacaksınız.

Hükümet olma şehveti uğruna RTE ve güruhunu bilerek veya bilmeyerek yargıdan kaçırmayın.

İşte muhalefetin siyasal çemberi, işte RTE ve güruhunun etrafı sarılmış siyasal bataklığı.

Sadece bir siyasal demokratik kılıç darbesi yetiyor.

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter