Bakan Koca: Herkes kendi OHAL’ini ilan edebilir; illa devletin ilan etmesi gerekmiyor

Bakan Koca: Herkes kendi OHAL’ini ilan edebilir; illa devletin ilan etmesi gerekmiyor
24 Mart 2020 07:45

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

 

Koca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

 

 

Ülkemizde ilk vaka 10 Mart’ta görüldü. Dün akşam saatlerinde bugüne dek tespit edilen vaka sayısını açıkladım. Şüphelilerin takibinde, testlerin hızla yapılmasında ve tedavide çok ciddi davranıyoruz. Bu hastalarımızda bu prensibi katı bir şekilde uyguladık. Sonuçları daha hızlı öngörüyoruz. Olayları takip etmek yerine artık olasılıklara bakarak ön kesmeye çalışıyoruz.

“Kaybettiğimiz 30 hastanın her biri ileri yaşlardaydı ve Covid-19’a eşlik eden başka hastalıkları bulunuyordu. Ölümlerin sebebi doğrudan onların yaşları değil, başka hastalıkların tabloda ağır bir yer tutmasıdır. Büyüklerimize seslenmek istiyorum, sözlerime kulak vermelerini istiyorum, bu toplumun sizin hayat tecrübenize ihtiyacı var, ailelerinizin size ihtiyacı var, torunlarınızın sevgi ve ilginize ihtiyacı var. Bunları hastayken yapamazsınız. Yapamadığınız kaç şey olduğunu düşünün, ağır bir hastalığa yakalanmışken yapamazsınız. Bu seferliğe mahsus bu öğüdü kabul edin, önünüzdeki zamanı riske atmayın, tedbirleri uygulaması en kolay kişiler sizlersiniz. Dünyayı etkileyen bu salgında mümkün olduğu kadar az kayıp vermek istiyoruz. Tedbir alıyoruz, evden çıkmanız bir süreliğine kısıtlandı, bu kurala uyun.

 

 

“Dünyadaki benzerlerinden çok farklı olduğunu önceden söylemiştim. Gurur duyacağımız bir gerçek var, Koronavirüs’e karşı verdiğimiz dayanışmanın dünyada örneği yok. STK’lar sorumluluk alıyor, kültür dünyası, iş dünyası, bilim insanları bu mücadelenin aktörleri haline geliyor. Felaket tellallığı yapan kimilerine de yine prim vermiyoruz. Evde geçirme çağrımız giderek karşılık buluyor. Mücadelemiz canlılık ve enerji kazanıyor. Gücümüzü hayata bağlılıktan alacağımız anlaşılıyor. Hayatı korumanın yolu korkuya teslim olmak değil, hayat bağlılıktır.

“Bu dönemde sağlık personelinin ek ödemelerini iyileştirme çabası içindeyiz. Bir diğer haberimse insan kaynağımızın yeterliliği konusunda neredeyse bir güvence değerinde kadromuza 32 bin personel dahil ediyoruz. Ek ödemelerin 3 aylık zaman diliminde tavan olacağını da ifade etmek istiyorum.

 

 

“Zaman zaman bazı haberler çıkıyor, sağlık çalışanlarımızın maske ve eldiven başta olmak üzere yeterli malzemeden yoksun olduğu söyleniyor. Kesin bilgi şudur, üniversite hastanelerimize, tüm hastanelerimize bütün malzeme sağlanmaktadır, sağlanmaya devam edilecektir. Talebi küçük çıkarlar uğruna suistimal eden malzeme tedarikçilerine yaptırımlar uygulanmıştır, uygulanmaya devam edilecektir. Türkiye’nin ihtiyacı olan maskeler yurt dışına satılmayacaktır. Özellikle istismar eden firmaların yurt dışı bağlantıları yaptığını biliyoruz, önceki gün bu anlamda üreticilerin ve satıcıların depolarına baskınlar yapıldı. Bu baskınlar sonrası yoğun bir şekilde depoladıkları görüldü. Biz bakanlık olarak olması gereken ücretle almak istediğimizi ifade ettiğimiz halde bunun yapılmadığını gördük. Bu firmaları teker teker çağırarak bu dönemde günlük ne kadar üretim yapabileceklerini de ortaya çıkarıp sözleşme yapmaya başladık, şu ana kadar 20 firmayla anlaşma yapıldı. Farklı şeyler yapmak isteyenlerle de el koyma dahil bir takım tedbirlerin devrede olacağını söylemek istiyorum.

 

 

“Size ve bütün topluma tanı tedavi süreçleri ve önümüzdeki dönem konusunda önemli haberlerim var. Salgının yayıldığı dönemde en fazla eksikliği hissedilen cihaz solunum cihazıydı. Yerli solunum cihazı üretiminin seri üretimine başlıyoruz. Hızlı tarama kitini de devreye sokmuştuk. Bugün Çin’den 50 bin hızlı tarama keti geldi ve devreye girdi. 1 milyona kadar hızlı tarama kiti için bağlantı yaptığımızı belirtmek istiyorum. Aşı geliştirme çalışmalarında kurum ve kuruluşlara bakanlık olarak destek veriyoruz. 6 üniversite ve bir merkeze çağrı yapıldı, bu kurumların ihtiyaçlarına göre hiç bu anlamda herhangi bir kısıtlamaya gitmeden hepsinin önünü açacak şekilde bir destek sağlayacağımızı ve Maliye Bakanlığı’mızın da herhangi bir soruna yol açmadan karşılanabileceklerini ifade ettikleri için de teşekkür etmek istiyorum.

“Koronavirüs’le mücadele çok geniş katılımı gerektiren bir mücadele. Sadece bakanlığımızın, devlet organizasyonunun verdiği bir mücadele değildir. Bu sorumluluk duygusunun tüm birimlerde enerjiye dönüşeceği bir mücadeledir. Türkiye’nin insan kaynağından daha fazla yararlanacağız. Dezenformasyona karşı da tek vücut olacağız.

 

 

“Tedbirleri bizim gibi ciddiyetle almamış ülkelerle kıyaslanıyoruz. Türkiye onu çevreleyen risklere set çekerek zaman kazandı. Sağduyulu bir politika izledi. Paniğe yol açarak hastalığın yayılmasına yol açacak uygulamalardan uzak durdu. Biz başka bir ülke olmayacağız. Yakın ya da uzak başka bir ülkeye benzemeden bu günleri aşma fırsatımız var. Biz mücadeleye hem aklını, hem yüreğini koyan insanlarız. Bizim için can tüm fertler için kutsaldır. Biz felaket senaryolarının alt üst edebileceği bir toplum değiliz. Bir günün sonunun ve hayatların hesabını yaparız. Şimdi günün değil hayatın hesabını yapma zamandır. Evde zaman geçirme, çok daha mutlu bir geleceğe hazırlanma zamanıdır. Tedbirleri bizler tek tek uyguluyoruz. Mümkün olduğunca az temas kuruyoruz. Hayatlarımız birbirinde ayrışıyor, bu tek tek şahıs şahıs yaptıklarımızı bütün Türkiye olarak yapıyoruz. Mücadelenin özü bu, tek tek, hep birlikte, yalnız değiliz, hep birlikteyiz. Her ihmalin zincirleme risk olduğunu biliyoruz, en güvenilir çözümün evde kalmak olduğunu unutmayalım, hayat eve sığar.

 

 

“Şu süreçte iyileşen vakalarımız var. 14 günlük zaman dilimi geçmesi gerekiyor. Önümüzdeki günlerde iyileşen vakalarımızı da açıklamış olacağız. İyileşen ya da iyileşmekte olan hastalarımızın fazla olduğunu belirtmek istiyorum. Sonuç alındığı belirtilen ilaçtan Çin’den getirmiş olduk. Bugün Çin Büyükelçiliği ile de görüştüm, bundan sonraki süreçte de bu ihtiyacımızı karşılamak için devrede olacaklar. Bu mücadeleyi nasıl verdiklerini bilgi akışı anlamında bilim kurulumuzla birlikte Çin’den bilim insanlarıyla bilgi akışını sağlamak üzere prensipte anlaşmış olduk. Bu ilacın da yoğun bakım şartlarında tedavisi devam eden hastalarımıza bugün itibarıyla başlandığını ifade etmek istiyorum. Ne kadar etkili olup olmadığını da önümüzdeki günlerde görmüş olacağız. Şu dönemde dünyada geçmiş dönemde ve şu an sonuç alınan ve kullanılan ilaçlar dahil olmak üzere yakında takip ettiğimizi ve tedarik boyutuyla da temas içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yine daha önce bizim kullandığımız dünyada bu anlamda kullanılmış olan, pozitif vakalarda erken dönemde başlamak gibi bir yaklaşım içinde olduk.

 

 

“Herkes kendi OHAL’ini ilan edebilir; illa devletin ilan etmesi gerekmiyor”
“Ben burada tek tek hep birlikte mücadele edilmesi gereken bir dönemdeyiz. Herkes kendi olağanüstü halini ilan edebilir. Bunu illa devletin ilan etmesi gerekmiyor. Mücadelenin esası tek tek herkesin kendisini izole etmesi.
“Ölen 30 kişi arasında 91’e kadar var. 50-60 arası iki kişi var, onlar hariç herkes 60 yaşın üzerinde.

“Kamu kurumlarının misafirhanelerinin bütün sağlık personelimiz için kullanılmasına yönelik bir genelge çıktı. Bölge bölge sağlık personelimiz için kullanmak üzere bir çalışma zaten başlattık.

“Milli Eğitim Bakanlığımızda çarşamba günü bilim kurulumuza katılmak üzere bugün konuştuk. Bilim kurulunda çarşamba günü eğitim konusunu gündemimize almış olacağız. Şu dönemde demin bahsetmiştim herkese açık bir şekilde davetimizi yapıyoruz. Aşı konusunda kim neyi ne kadar yapabiliyorsa kimde ne kadar bu anlamda bir bilgi varsa bunu bizimle paylaşsın istiyoruz. Bu paylaşılacak bilgileri bekliyoruz.

“Solunum cihazıyla ilgili bir start-up firmasının. bir prototip olarak geliştirdiği, bakanlıkça bildiğimiz Korona sonrası solunum sıkıntısı yaşayan hastalarımızda kullanılabilirliği için hocalarımızın da değerlendirdiği ve bakanlık olarak ne kadar alacağımızı, destek sağladık. İlgili bir firma idi, iki firmaya çıkmış oldu, sayısı üç veya dört olabilir. Kim ne kadar üretebilecekse artırma gayreti içerisindeyiz. İlk etapta 5 bin olarak bir sözleşme yaptık.

“Sağlık personelimiz içerisinde de pozitif olan vakalarımız var, sayılarını söylemeyeyim ama olduğunu söylemek istiyorum. Gün sonu itibariyle vakaların toplamlarını vermek istiyorum. Süreçte de tablo halinde daha şeffaf şekilde göstereceğiz.

 

 

“Biz kimlere test yapılabiliri konuştuk, öncelikle Çin geçmişi olan teması olan kişilere geldi. Dinamik bir yapı olduğu için sürekli değişti. İran, İtalya ve Avrupa öyküsü olan kişiler dendi. Sonra yurt dışı öyküsü olan temaslı kişilere dendi. Şimdi semptomu olan herkese. Biz bu anlamda kimlere nasıl test yapılması gerektiğiyle ilgili bu algoritmaya göre hareket ettik. Semptomu olan herkese dendiği için test sayısı fazla oluyor olacak. Biz şu an baştan düşük olan şimdi 3 binlere çıktığımız, önümüzdeki günlerde 5-6 bine, daha sonra 10-15 demiştim, tarama kitiyle bunun sayısının daha üst noktalara çıkabileceğini düşünüyorum. Yer yer bildirim yapmayan özel kurumlar olduğunu gördük, pandemi çıktığında yapmamız gereken temaslarını bulmak. Pozitif vakanın bizde bilgilerinin olması lazım, temas olan kişilerde tarama yapmazsak giderek artar. Kimler çalışabilecekse bunun bilgisini bize verme zorunluluğu var. Kit açısından sorunumuzun olmadığını, daha geniş tuttuğumuz için bundan sonra sayılar daha çok artmış olacak, altyapımızda şu an sorun yok.

“Van özelinde şu an artan bir vaka sayımız yok. Sayısı 10’un üzerinde olan bir vaka değil, sayıca az olan. Yaygın olarak sadece Türkiye’de bir bölgeye lokalize değil, ülkenin neredeyse genelinde olan pozitif gördüğümüz vakaların olduğunu görüyoruz, Van öne çıkan bir il değil.

“Sağlık çalışanlarına ek ödeme için Maliye Bakanlığı’mız bu anlamda onayladığı tavandan bu performansı vermeyi bugün itibariyle onayladılar. 32 bin personeli de en hızlı şekilde almak üzere hızlı bir organizasyon içindeyiz. Sağlık personeli çalışmayan çok var, personel alımı yaptığımızda üniversitelerden bakanlığa geçiş olduğunu biliyoruz. Üniversitelerden bakanlığa geçişe bu dönemde izin vermeyeceğiz. Bu dönemde özel sektörlerden istifa edenlerin olduğunu duyuyoruz, bakanlığa almayacağımızı söylemek istiyorum, hiç kimse sahadan çekilerek bir mücadele ortamına çevirmeyelim, yer yer küçük örnekler olsa da bunu izin vermek istemediğimizi belirtmek istiyorum.

“OECD ortalamasına göre yoğun bakım yatağı sayısı en fazla olan ülkeyiz. Yoğun bakım yatak sayılarımızı duruma göre artıran ve bu süreçte herhangi bir sorun olmadığını, bu süreçte vatandaşımızın izole etmeleri, hastalığın erken döneminde pozitif olanlara ilaca başlanır olması ve bu seyiri durdurabilir olmak. Solunum sıkıntısı oluşumunu önlemek, solunum sıkıntısı olan hastaya da yapılması gereken en uygun tedaviyi hızla devreye sokarak, 11 günden 4 güne çekildiği bilgisini biliyoruz, gayretleri gösteriyor olacağız.

“Vakalar yurt dışı ağırlıklı ilgiliydi. Şimdi yurt dışı temaslısının temaslısı olmaya başladı. Daha çok temaslının temaslısı anlamında hastanın arttığını söyleyebilirim.”
Fotoğraf: Reuters