Taşeron işçilere kadro düzenlemesindeki sınav şartının kadrolaşmanın ve hükümete yakın sendikaların önünü açacağı endişeleri doğru çıktı. Özellikle her kurumun kendi istediği biçimde sınav yapacak olması “kadrolaşma”, üye olunan sendikaya göre adam kayırma olabileceği kaygılarına neden olmuştu.

 

 

“HÜKÜMETE YAKIN OLMAMIZ NORMAL DEĞİL Mİ”

 

 

Evrensel gazetesinden Birkan Bulut’un haberine göre; iddiaların odağında bulunan Hak-İş Konfederasyonu ise şimdiden harekete geçti. Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir hastanede işçilerle toplantı yaptı. Toplantıda kadroya geçme umuduyla, kendi sendikalarından istifa eden işçiler de bulunuyordu. Toplantıda konuşan Hizmet-İş Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Recep Dere “Bize hükümete yakın sendika diyorlar. Eee taşerona kadroyu hükümet getirmedi mi? O zaman bizim hükümete yakın olmamız normal değil mi?” sözleri şaşkınlıkla dinlendi.

 

 

“BU LÜTUF İÇİN ŞÜKREDELİM”

 

 

Örgütlü oldukları işyerlerini anlatan Dere, bugüne kadar taşerona kadro verilmesi için çok çalıştıklarını savundu. Belediyelerde, yemekhanelerde, personel gideri yüzde 70’in altında olan işyerlerinde çalışan taşeron işçiler kadroya alınmadığı için bir yanlarının buruk olduğunu söyleyen Dere “Bu işçi kardeşlerimiz için hep birlikte dua edelim ve bize verilen bu lütuf için şükredelim” dedi.

 

 

“BİZE ÜYE OLANLARIN LİSTESİNİ GÖNDERDİK”

 

 

Hastanede yetkili olan Genel-İş’e yönelik işçilerin hakkını savunmadığı şeklinde suçlamalarda bulunan Dere “Hak-İş’e geçmeniz sizin için de hayırlı olacak. Kadroya geçiş işlemleri başladığında biz Hak-İş’e üye olan işçilerin isim listesini hastane yönetimine vereceğiz. Şu anda yetkili olduğumuz tüm işyerlerinde sendikamıza üye olan işçilerin isim listesini gönderdik. Kadroya geçişlerde önemli olacak sizin için” diye konuştu.

 

 

“BİZDEN BİRİ ŞİMDİ BAKANLIĞIN EN BAŞINDA…”

 

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun da bakan olmadan önce kendi sendikalarında kadın komitesi içerisinde yer aldığını hatırlatan Dere “Bizden biri şimdi Bakanlığın en başında, elbette bizim halimizden de en iyi anlayan odur ve bize yardımı olacaktır” dedi.

 

 

“ERDOĞAN’I UĞURLAMAK İÇİN HAVAALANINA 7 BİN KİŞİ ÇAĞIR”

 

 

Dere işçilere arkalarının ne kadar sağlam olduğunu anlatmak için çeşitli iddialar sıraladı. Dere, “Cumhurbaşkanımızın Yunanistan’a yapacağı ziyaret öncesi genel başkanımız bize ‘Erdoğan’ı uğurlamak için havaalanına 7 bin kişi çağır’ dedi. Ben de sendikamıza üye olan işçilerimizi çağırdım. Allah razı olsun geldiler” diyerek sendikalarının işçileri hükümetin istekleri için kullandıklarını da çekinmeden anlattı.

 

 

DİĞERLERİNE “YIKICI SENDIKALAR” DEDİ

 

 

Toplantı sonunda kadro açıklamasıyla birlikte sendikalarına pek çok işçinin üye olduğunu ve pek çok işyerinde yetki aldıklarını söyleyen Dere “Yüksek İhtisas Hastanesi bir kale sizin de yardımınızla bu kaleyi de alacağız” dedi. Her işçinin kadro işlemleri esnasında da olsa birer kişiyi yanlarında üye yapması gerektiğini söyleyen Dere, kadroya geçişlerde hangi sendikaya üye olunduğunu önemli olduğunu, “hükümet karşıtı yıkıcı sendikalara” üye olanların kadroya alınmasının zor olduğunu öne sürdü.

 

 

“SENDİKALARIN SÖYLENTİSİ” SAVUNMASI

 

 

Evrensel’in konuyla ilgili toplantının ardından görüştüğü Hizmet-İş Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Recep Dere, işçiler arasında sendika veya siyasi ayrım yapmadıklarını savundu. Dere, “Bunlar söz konusu değil. Birçok hastanede başka bir sendikadan ayrılarak bize üye olanlar oldu. Bunu hazmedemeyen sendikalar böyle söylentiler çıkarıyor. Kadroyu sendika vermiyor, hükümetimiz, devlet veriyor. Hak-İş olarak yaptığımız hiçbir toplantıda işçilerin diğer sendikalara üye olduklarında kadroya alınmayacağı iddiasında bulunmuyoruz. Kadro herkese veriliyor” iddiasında bulundu.