Bahtiyar papağan ve kötülük…

Bahtiyar papağan ve kötülük…
21 Aralık 2018 13:08

Bahtiyar adında bir papağan, insan denilen bir yaratık tarafından gördüğü işkence sonrası dün hayatını kaybetti. Ölü minik mavi bedeni, acıyla kapanmış gözleriyle öylece yattığı fotoğrafı saatlerdir gözümün önünden gitmiyor.

 

 

Dr. Semih DİKKATLİ H&H YORUM

 
Doğada var olan her türlü canlıyı yok etmekte üstümüze yok, ne varsa öldürüyoruz. İşkenceyle, acımasızca, alçakça… Bahtiyar, insan denilen evrimini tamamlamamış türün ne ilk kurbanı ne de son olacak…

 
Yıllardır her ortamda, her biçimde türümüz dışındaki canların hakları için mücadele ediyorum. Eziyet gören, gözyaşı döken, yavrusunun ardından ağlayan bu dilsiz canların her acısına hem sosyal medya hem de birebir çok şahit oldum. Çok içim yandı, çok ağladım. Hissettiğim acı azalmadığı gibi her geçen gün artmakta…

 
Kurtarabileceğimizi kurtarmak, yaşarken mutlu edebileceğimiz kadarını mutlu edebilmek için maddi, manevi her fedakârlığı yaptım. Bundan gocunmadım, bu yolda iyi yürekli, fedakâr dostlar edindim, onların varlıklarıyla acılarımı biraz olsun azaltabildim. Binlerce, on binlerce hayvanseverin kar kış, güneş sıcak, hastalık sağlık demeden kendilerini bu masum canlar için feda ettiğine şahit oldum. Onların bu çabalarıyla umut doldu içim, kalbimde biraz sıcaklık kaldıysa sayelerindedir. O fedakâr insanların her birinin ellerinden öperim, hiç gocunmam bundan…
Doktorum ben, insan ruhuyla uğraşıyorum üstelik ve ona rağmen bunca kötülüğün nedenini kavrayamıyorum. Bu kadar olamaz, bundan daha kötüsü olamaz dediğim her gün daha kötüsünü yaparak beni şaşırtan bir sürü yaratıkla bir arada yaşamak zorundayım. Bakıyorum, bana gelen insanların –yani sizin, hasta, deli, aklı eksik vd. gibi damgaladığınız- tamamı iyi yürekli insanlar, çoğunluğu hayvansever, yardımsever. Şimdi anlıyorum neden iyilerin psikiyatra geldiğini… Kötüler öylesine incitici ki, onların yaşadığı bir dünyada iyilerin ruhsal olarak sağlıklı kalabilmesi neredeyse imkânsız.

 
Çocukları öldürüyorlar, tecavüz ediyorlar, aç bırakıyorlar milyarlarca insanı… Savaşlar için dünyanın parasını harcıyor, aç bir çocuğa bir tas çorba verebilmeyi akıl edemiyorlar. Bu çocukların donarak ölüyor bazısı, açlıktan ölüyor diğeri, katlediliyor uçakların bombalarıyla diğerleri… Kimisine tecavüz ediyorlar, 6 yaşında pazarlıyorlar kimini…

 
Sonra bu şerefsiz, bu alçak, bu namussuz insanlar bizlere iyilik dersi vermeye kalkıyorlar. Dünyada bunca aç insan varken, bir papağan için kopardığınız fırtınaya bakın diyorlar. Kendileri her türlü kötülüğü yaparken her canlıya, iyilik olsun diye yaralı parmağa bile işemiyorlarken bize ahlak dersi veriyorlar.

 
Ben dün Bahtiyar papağanın ardından yüreğimde oluşan krateri kapatamayacağımı biliyorum ve bildiğim bir şey daha var. Artık hiç de nazik olmayacağım kötülere karşı… İnsanlar çoktandır benim için iki tasnif sadece: iyiler-yani benim için önemli olanlar- ve kötüler- yani benim için köpek bokundan değersiz olanlar-…

 
Biliyorum ki; bizler içimizdeki iyilikle dünyanın tamamını kavramaya çalışırken, kötülerin engellemeleri, kötülükleri hiç bitmiyor ve artarak da sürecek gibi yaptıkları alçaklıklar. Olsun, acımı basıyorum bağrıma, inadına mücadeleye devam ediyorum. Bizler olmasak ne olacak bu dünyanın hali… Biz bu mücadeleyi masum canlara olduğu kadar mutlu ve iyi insanlarla dolu bir gelecek için çocuklarımıza da borçluyuz.
İnatla yürüyeceğiz iyilik yolunda… Bazen bir papağan için, bazen bir çocuk, bazen çaresiz bir kadın, bazen sokakta yaşayan bir gariban için… Ancak bir daha herhangi biri bizlere iyilik yolunda yapacaklarımızla ilgili bir akıl vermeye kalkarsa, en ağır hakaretle karşılık vereceğiz. İçinizde iyilik adına bir şey yoksa bize karışamazsınız, varsa da akıl vermeyin mücadelemize ortak olun…

 
Değilse topunuz defolun gidin ve hatta… Neyse…

 

 

Dr. Semih DİKKATLİ Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İçimdeki çocuğun bayramı
Herkes birine zorba…
Kara Kutu… Hadi yüzleşelim…