Bahçeli yine outa vurdu
25 Ağustos 2017 17:30

Bahçeli dün yine “çok önemli şeyler” söylüyordu.

Safile USUL H&H YORUM

Savaş açılmalıydı Kuzey Irak’da referandum yapılırsa ve bağımsız devlet kurulursa.

Fakat bugün Binali Yıldırım Bey tarafından refüze edildi Bahçeli.

Binali Yıldırım bölgede zaten yeterli sorun olduğunu, Türkiye’nin savaş açarak yeni sorunlar yaratamayacağnı söyledi.

Bahçeli bu sözlere içerlemiştir ve kendini toparlar toparlamaz yeniden vurur topa, yine outa tabii.

Çünkü Bahçeli’nin ürettiği siyasetin tamamı outa gidiyor.

Şöyle ki…

Bahçeli kendini Türkiye için iyi birşey yapmaya programlamış bir insan, burası inanın ki böyle.

Ama iktidar olamayacağını düşündüğü/bildiği için, “bari dolaylı bir şekilde temel meselelerde belirleyici olayım.” diyor.

Ve bakıyor, kendine Türkiye’nin üniter devlet yapısının korunmasını seçiyor temel mesele olarak.

Ki, TSK da 2000’li yıllarda Türkiye’de ana meselenin üniter yapının korunması olduğunu, irticanın ikincil konuma düştüğünü tespit etmiş ve biz bunu kamuoyu olarak Büyükanıt’ın ağzından öğrenmiştik.

Bahçeli de TSK’nın tespitlerini dikkatle izler ve bu tespit onun Erdoğan’ı PKK’ya ve Türkiye’nin bölünmesi tehlikesine karşı destekleme konusunda teşvik ediyor.

Ki, TSK ile Erdoğan arasında da bugün bu konuda ittifak var.

TSK komuta kademesi Erdoğan’ın baştan PKK konusunda hata yapmış olsa da, artık doğru bir yolda olduğunu düşünüyor.

Yani, esasen şunu söylemek mümkün ki, TSK,Bahçeli ve Erdoğan arasında üniter devletin korunması konusunda bir ittifak var ve diğer herşey, her konu bu ittifak etrafında şekilleniyor.

Ancak Bahçeli de topu outa atıyor, TSK da.

Zira…

ABD, Rusya, Suriye, Irak, İran üzerinde artık Türkiye’nin etkili bir politika üretmesi bu hükümetle mümkün değil ve olmayacağını ilerde hep beraber göreceğiz.

Çünkü bugünkü, mevcut Türkiye’nin bölünme tehlikesini ve de facto Kürt devleti kurulur hale gelmesine sebep olan Suriye’deki devletin yıkılması idi.

Bundan dolayı da, Suriye rejimi, İran, Rusya vs. açısından Türkiye artık bir partner değil.

Yıpranmış ve çok temel hatalar yapmış bir hükümetle hiçbir devlet yeniden etkili olacak bir dış politika üretemez.

Hükümet değişiklikleri nitekim bu sebeplerle de gerekilidir ülkelerde bazen.

Bahçeli’nin işte kendini üniter devleti koruyan kahraman olmayı vehmetmek yerine, siyasi iktidarın değişikliği yönünde çaba sarfetmesi gerekirdi bir siyasetçi olarak.

Ki, diğer ülkeler de Türkiye’ye yeni alternatifler ve güçler çıkarabilecek bir ülke muamelesi yapsın ve agresyonları azalsın.

Bahçeli ise, vehmetmekle ve kendini avutmakla yaşıyor.

Ve, çok kötü bir perde sergiliyor.

TSK’ya gelince.

O zaten apayrı bir bahis ve onun durumunu ayrıca yazmak lazım.

Ki, bir ordunun işi çok zordur bu tür konularda, bilhassa da çağımızda.

TSK nasıl bir süreçten geçti ve geçiyor, bunları yeri geldikçe yazarım.

Veya, bırak dağınık kalsın derim.

Hülasası Bahçeli siyasi hayatını 2000’lerdeki gibi sürdüremedi.

Zayıflık hissinin kurbanı oldu fena halde.

Oysa kendini doğru konumlandırsa, ne kadar sayıca az olursa olsun, birşeylere etki edebilirdi.

Biz de bugün onun haline acımazdık.