Bahçeli: Cumhurbaşkanlığı kaçış ve kurtuluş yeri değil

Bahçeli: Cumhurbaşkanlığı kaçış ve kurtuluş yeri değil
18 Nisan 2014 12:14

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mazisinde en ufak bir soru işareti olan, sicilinde en küçük bir olumsuz iz bulunan herhangi bir şahsın Cumhurbaşkanlığı makamının ağırlığını taşımayacağını vurgulayarak, “Başbakan Erdoğan’ın, henüz yargıda hesap vermeden, henüz milletin kahir ekseriyetiyle barışmadan Çankaya’ya çıkma teşebbüs ve merakı akla ziyandır” dedi.

 

Bahçeli, Mahalli İdareler Genel Seçim süreci hakkında İl ve İlçe Yöneticilerine bir genelge gönderdi. MHP Lideri Bahçeli Türk milletinin 30 Mart 2014 tarihinde, yerel yönetimlerde görevlendireceği isim ve partileri seçmek maksadıyla sandık başına gittiğini anımsatarak, “Bazı anlaşmazlık ve asayişsizlik vakaları görülse de seçimler genel anlamda huzur ve sükûnet içinde geçmiştir. Ne var ki bu seçimlerin birçok yerde dürüst ve ahlaki yapılmadığına, sandığa hile ve şaibe karıştığına dönük iddiaların varlığı da çok açık bir gerçektir. Seçim sonuçlarına il ve ilçe seçim kurulları bazında yapılan itirazların yanısıra, ihtilafların Yüksek Seçim Kurulu’na kadar yansıması kuşku ve güvensizliğin boyutunu göstermesi bakımından kayda değerdir” ifadelerine yer verdi.

 

BAŞBAKAN ERDOĞAN OĞLUYLA BİRLİKTE ADALETİ SIFIRA ÇEKMİŞTİR

 

MHP’nin 30 Mart seçim sürecinin her safhasında gerekli mücadelesini yaptığını, hakkının ve hukukunun çiğnenmemesi amacıyla olağanüstü gayret sergilediğini vurgulayan Bahçeli şunları kaydetti:

 

“Mahalli İdareler Seçimleri öncesi Türkiye çok yoğun bir tartışma ve kamplaşmanın esiri olmuştur. 30 Mart seçimleri 17 Aralık 2013 tarihinde başlayan ‘Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun gölgesinde gerçekleşmiştir. Başbakan Erdoğan, hakkındaki iddiaları saptırmak, karalamak ve karartmak adına elindeki tüm imkânları, tüm devlet gücünü seferber etmiştir. Meydan meydan gezerek yolsuzluğu inkar etmiş, rüşveti yok saymış, yasa dışı ilişkileri, yargıya intikal etmiş kirli çamaşırları var gücüyle gündemden düşürmeye çalışmıştır. Kanun kaçakları iktidar tarafından korumaya alınmıştır. Başbakan Erdoğan ve ailesine kadar uzanan rüşvet ve yolsuzluk suçlamaları hukukun temel kuralları hiçe sayılarak sumen altı yapılmıştır. Yasalara göre üstlendikleri vazifeyi yapmakla sorumlu olan hakim ve savcılar darbeci yaftasıyla görevden alınmışlar veya sürgüne gönderilmişlerdir. Binlerce emniyet mensubu paralel örgüt suçlamasıyla zulme uğramıştır. Başbakan Erdoğan oğluyla birlikte evdeki parayı sıfırlama telaşındayken, adaleti sıfıra çekmiş ve hukuku hançerlemiştir. Başbakan devlete ve millete darbe yapıldığı iddiasını hiç ağzından düşürmemiş, şahsına ve hükümetine yönelik yolsuzluk suçlamasını komploya bağlamış, tuzakla ilişkilendirmiş, örgüt kozuna sarılarak püskürtmeye çabalamıştır.”

 

CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI KAÇIŞ VE KURTULUŞ YERİ DEĞİL

 

Bahçeli, Türkiye’nin 30 Mart’ın ardından yeni bir seçim sürecine kilitlendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

 

“Türk milleti 1’nci turu 10 Ağustos, 2’nci turu 24 Ağustos 2014 olan Cumhurbaşkanlığı seçimini yapacak ve 12’nci Cumhurbaşkanını direkt tayin edecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek mevkiine kimlerin aday olacağı ve kimin seçileceği şimdilik belirsizliğini korusa da, tedavüle giren birçok isim hakkında serdedilen kanaatler gözlerden kaçmamaktadır. Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına talip olduğu açıklamalarından, temaslarından ve niyetlerinden anlaşılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanıyla Başbakan arasında medya üzerinden yürüyen pazarlıkların karşılıklı görüşmeyle farklı bir mecraya gireceği, kendi aralarında varacakları bir karar için dönüm noktası olacağı ileri sürülmektedir. Başbakan Erdoğan’ın, henüz yargıda hesap vermeden, henüz milletin kahir ekseriyetiyle barışmadan Çankaya’ya çıkma teşebbüs ve merakı akla ziyandır. Bu ülkede özel şartları yerine getirebilen herkes Cumhurbaşkanlığına namzettir, sadece Başbakan için bu yol çoktan kapanmış ve tıkanmıştır. Türkiye’ye yakışan, millet ve devlet arasındaki bağı sağlamlaştırabilecek, ahlaklı, vicdanlı, adalete saygı duyan ve ayrımcılığa mesafeli duran değerli bir şahsiyetin ortaya çıkması için gerekli sorumluluk bilinci mutlaka sergilenecektir. Cumhurbaşkanlığı makamı kaçış ve kurtuluş yeri değildir.”

 

SANAL MEDYA ÜZERİNDEN YAPILAN KIŞKIRTMALARA İTİBAR EDİLMEYECEK

 

Yerel düzeyde yapılacak tüm açıklamalarda parti politikalarının dışında herhangi bir yorum, görüş ve değerlendirmenin paylaşılmayacağına dikkat çeken Bahçeli parti teşkilatının başkan ve yöneticilerinin şu maddelere göre hareket edeceğini bildirdi:

 

“-Grup konuşmaları, yazılı basın açıklamaları, diğer beyanatlar ve Genel Merkez duyuruları titizlikle takip edilecek, basına verilen demeçler mahalli özellikler ihmal edilmeden bunlarla sınırlı kalacak.

 

-İl ve ilçe düzeyinde yapılacak toplantı, konferans, panel gibi siyasi çalışmalarla, televizyon programları ve mülakatlar öncesinde Genel Merkez mutlaka bilgilendirilecek; konuşmacı, misafir, görüş ve fikirlerine başvurulacak kişilerle ilgili gerekli izin ve onay Genel Merkezden alınacak.

 

-Sanal medya üzerinden yapılan kışkırtmalara itibar edilmeyecek, resmi açıklamalar dışında internet sitelerinde dolaşan mesnetsiz haberlere kulak asılmayacak ve içimizi karıştırmaya dayalı fitne ve fesat yayan çevrelere çok dikkat edilecek.

 

-Başkanlık Divanı Üyeleri kendi görev alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla, bu ve daha önce yayımlanmış Genelge hükümlerinin takip, uyum ve kontrolünü sağlayacaklar.

 

-Partimizi kamuoyu nezdinde sıkıntıya sokacak, çelişki yaratabilecek, ilke ve esaslarımızla bağdaşmayacak her türlü söz, beyan ve davranıştan uzak kalınacak.

 

-Milliyetçi Hareket Partisi’nin bütünlüğünü bozan, dedikodu yayan, düzmece ve aslı astarı olmayan açıklamaların faillerine anında müdahale edilecek, suçu sabit görülenlerle ilgili hukuki işlem başlatılacak.

 

-Yeni bir doğruluşun, yeni bir heyecanın cemre gibi yüreklere düşmesi için her teşkilat mensubumuz dün olduğu gibi bugün ve yarın da sorumluluk şuuruyla hareket edecek.”