Yunanistan darbeci askerleri iade etmedi.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
İade etmeyeceğini ve sebeplerini ta ilk yakalandıklarında yazmıştım.

 

 

 
Yunanistan’ın iade etmeme kararı önceki gün açıklandıktan sonra Hükümet sözcüleri Yunanistan’ın kararının siyasi olduğunu söyleyerek tepki gösterdiler.

 

 

 
Oysa mültecileri iade edip etmeme her zaman siyasidir.

 

 

 
Şöyle ki…

 

 
Cenevre Konvansiyonu’na göre siyasi sebeplerle (ister haklı, ister haksız) bir AB ülkesine iltica başvurusunda bulunan kişilerin ülkelerine iade edilmeleri halinde ülkelerinde idam edilme ve/veya adil yargılama durumları olmadığı tespit edildiğinde iade edilmezler.

 

 
Cenevre Konvansiyonu iltica başvurusu yapan kişilerin dosyalarındaki detaylara, ceza alma durumlarının olup olmadığına bakmaz.

 

 
Şuna bakar…

 

 

 
Bu kişiler ülkelerine iade edildiğinde hayati tehlikesi var mı, yani idam edilme ihtimalleri var mı, ülkelerinde şu veya bu sebeple siyasi iktidarın normal yargılama prosedürleri dışında özel yargılamasına tabii tutulma ihtimali var mı, tarafsız mahkemeler ve demokrasi düzeni var mı…

 

 
Bunlara bakılır.

 

 
Mesela 1980 sonrası da AB ülkelerine iltica eden birtakım örgütlerin mensuplarının iade edilmemesinin sebebi de onların AB ülkeleri tarafından sempatik bulunması değil, iade edildiklerinde demokrasi düzeninde yargılanacakları veya idam edilmeyecekleri garantisi görülmemesiydi.

 

 

 
Ki, demokrasisi yerleşik ülkelerden iltica başvuruları zaten kabul edilmiyor Cenevre Konvansiyonu’na göre.

 

 
Bir ülkeden gelen iltica başvurularının kabul edilmesi için söz konusu ülkenin idam cezası tehlikesi bulunan ve hukuk devleti garantisinin olmadığı ülke olarak görülmesi gerekiyor.

 

 
Bedrettin Dalan’a Almanya’da sağlanan koruma sonrası yazmıştım…

 

 
Türkiye yeniden iltica başvurularının kabul edildiği ülke haline geldi diye.

 

 
Avrupa 1990 sonlarından itibaren artık Türkiye’den iltica başvuru almıyordu.

 

 
Çünkü siyasal ortam liberalleşmiş ve demokrasi kuralları uygulanır olmuştu.

 

 
Bu, Ergenekon, Balyoz vs. davalarından sonra Türkiye’den kaçıp, AB’de ilticaya başvuranlar yeniden ilticası kabul edilir hale geldi.

 

 
Yani, AKP hükümetlerinden sonra yeniden kaçılabilir ülke olarak görülmeye başlandı Türkiye.

 

 
Hükümet sözcüleri siyasi diye açıklamalar yapacaklarına önce bir Cenevre Konvasiyonu’nu tercüme ettirip okusun, ardından da, “Ya bize neden güvenilir ve suçlular iade edilir ülke muamelesi yapılmıyor” diye bir düşünsünler.

 

 
Karar siyasi açıklamasının da Cenevre Konvasiyonu’nu anlamamış olduklarını gösterdiğini anlamaya çalışsınlar.

 
Türkiye yeniden demokrasiye kavuşana kadar hiçbir AB ülkesinin Türkiye’den kaçanları iade etmeyeceğini de bir görüversinler.

 

 
BÖLÜCÜLÜK YAPAN BELEDİYE BAŞKANI

 

 
MHP Anamur Belediye Başkanı Mahsun Kırmızıgül’ün Vezir Parmağı filminin Anamur’da oynatılmasını yasaklamış.

 

 
Hehalde birşey ispatlamaya çalışıyor.

 

 
Çünkü 15 Temmuz darbecileri ile alakalı olduğu yönünde iddialar çıkmışmış.

 

 
Ama bu yaptığı alenen bölücülük.

 

 
Mahsun Kırmızıgül’ü PKK’lı olmakla suçlamış.

 

 
Mahsun KIrmızıgül PKK’lı olsaydı, hep Türkiye’nin geneline yönelmez ve Türk sinemasının bir parçası olmak için uğraşmazdı.

 

 
MHP’li Mehmet Türe’nin bu yaptığı ayrıca Kürt kökenli vatandaşlarımızı ayrıma uğratmak, onları incitmek ve onları dışlamaktır.

 
Bu da alenen siyasal bölücülüğe hizmet eder.

 

 
Ya MHP yönetimi bunun kulağını çeksin veya bunu biri Anayasa Mahkemesi’ne şikayet etsin.

 
Hangi hakla bir sinema filmini yasaklayabiliyormuş veya Anamur babasının çfftliği mi imiş, bir bakılsın.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar