“Askeri birliklerde karavananın özel şirketler tarafından hazırlanıyor olması gıda güvenliği sorunu”

“Askeri birliklerde karavananın özel şirketler tarafından hazırlanıyor olması gıda güvenliği sorunu”
19 Haziran 2017 18:30

Manisa Tabip Odası Başkanı Hasan Semih Bilgin, Manisa 1’inci Piyade Eğitim Tugayı’nda 16 Haziran Cuma ve 17 Haziran Cumartesi günleri meydana gelen zehirlenme olaylarındaki, etken maddenin öncekiler gibi salmonella bakterisisi olabileceğini bildirdi.

 

 
Tabip Odası Başkanı Hasan Semih Bilgin, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Manisa ve Kırkağaç ilçesinde geçen 23 Mayıs’tan bu yana askerlerin 4 kez gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılmalarına değindi. Askeri birliklerde karavananın özel şirketler tarafından hazırlanıyor olmasının bile başlı başına bir gıda güvenliği sorunu olduğunu söyleyen Bilgin, “Gıda zehirlenmesi; bakteriler, virüsler veya parazitlerin yiyeceklerle ya da sularla vücuda alınması ile ortaya çıkan hastalıklardır. Manisa’da yaşanan gıda zehirlenmelerinin ilk ikisinin yenilen etli yemekten kaynaklandığı ve zehirlenme etkeninin de salmonella bakterisi olduğu açıklandı. Salmonella hastalık yapma gücü çok yüksek ve toplu zehirlenme vakalarında genellikle karşımıza çıkan bir bakteridir. Gıda zehirlenmelerinde en yaygın nedenler yetersiz soğutma (yüzde 46), hazırlama ve tüketim arasında gün oranı (yüzde 21), enfekte personel (yüzde 20), yanlış ısı (yüzde 16) yetersiz ısıtma (yüzde 16), yetersiz pişirme (yüzde16), kontamine malzeme kullanımı (yüzde11), araç gereçlerin yetersiz temizlenmesi (yüzde 7), kötü yiyeceklerin kullanılması (yüzde 5) ve artan yiyeceklerin kullanılması olarak rapor edilmiştir. Kuvvetle muhtemel geçen hafta sonu meydana gelen zehirlenmeler de de etken yine salmonella bakterisidir. Tahlil sonuçları kısa sürede çıkar. Elbette kesin sonuçları o zaman göreceğiz. Toplu yaşam alanlarından olan kışla ve birlikler bulaşıcı ve salgın hastalıklar için riskli yerlerdir. Bu konuda hijyen, gıda kontrolü ve çalışanların aralıklı muayeneleri büyük önem taşımaktadır. Bu bir halk sağlığı faaliyetidir ve yakın bir geçmişe kadar bu süreçler daha çok birliklerin kendi içerisindeki mekanizmalar tarafından gerçekleştirilmekte, kontrol ve denetim mekanizmaları ile sürdürülmekteydi. Bugün ortaya çıkan tablo bu mekanizmalarda bir aksaklığı ya da ihmali ortaya koymaktadır” dedi.

 

 

 

“ZEHİRLENMELERDE BİRİ DİZİ FAKTÖR ETKİLİ OLABİLİR”

 

 

Manisa’da askeri birliklerde üst üste yaşanan, gıda zehirlenmesi olaylarına yakından bakıldığın bir dizi faktörün bu sürecin yaşanmasında etken olabileceğini düşündüklerini de belirten Bilgin şöyle devam etti:
“Diğer yandan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra askeri birliklerdeki Sağlık Hizmetleri’nin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi ve askeri hastanelerin kapatılması kararının gerekçeleri kamuoyu tarafından anlaşılamamış ve bu konuda yeri zor dolacak bir boşluk oluşturulmuştur. Diğer bakanlık ve kurumlardan farklı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sağlık sistemi ve kurumları tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu hangi gerekçeyle yapılmıştır, anlaşılamamıştır. Bu bağlamda askeri birliklerde halk sağlığı hizmetleri hangi kurum tarafından ve nasıl verilmektedir? Gıda güvenliği nasıl takip edilmekte ve hangi kurum vermektedir? Bu olayların yaşandığı birlikler de gıda kontrolleri ve personelin gıda hijyeni eğitimleri yapılmış mıdır? Bu soruların yanıtları verilmelidir. İlk iki toplu zehirlenme vakasından sonra 15 gün içinde yine aynı birliklerde aynı klinik tablolarla karşılaşılması da ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur. Başlangıçta konunun muhataplarının olayın ne kadar önemli olduğunu yeterince kavrayamamalarından olsa gerek alınması gerekli önlemler alınmamış ve bugünkü tablo ile karşı karşıya kalınmıştır. Yaşanan bu üzücü olay sonrasında Manisa Tabip Odası olarak bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, toplumların sağlıklı olması ancak iyi bir koruyucu sağlık hizmetleri sistemi ile mümkündür. Askeri birlik ve kışlalardaki halk sağlığı hizmetlerinde doğan bu boşluk en kısa sürede giderilmeli, askeri sağlık hizmetlerinde yılların birikimine sahip olan ve Sağlık Bakanlığı’na devredilen sağlık birimleri Türk Silahlı Kuvvetleri’ne geri verilmelidir.”

 
Kaynak: Mehmed Hakkı ÖZBAYIR / MANİSA, (DHA)