Asıl soru

Asıl soru
2 Haziran 2017 17:30

Az önce Sedat Ergin’in, 15 Temmuzun kontrollü bir darbe olduğu tezinin doğru olmadığı ve 15 Temmuzun FETÖ üyeleri tarafından aylarca planlanmış olan bir darbe olduğu yönündeki sözlerini okudum.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Bence mesele 15 Temmuz’u kontrollü olmamasında değil.

 

 
Mesele o güne dair kamuoyuna verilen yanlış bilgilerden ve o güne dair hükümetten veya diğer ilgili kurumlardan (MİT, TSK) kamuoyunu aydınlatıcı bilgilerin gelmemesinden ve bunun muhtemel sebeplerinden kaynaklanıyor.

 
Örneğin…

 
Erdoğan darbeyi 15 Temmuz akşamı, saat 21.30 sıralarında eniştesinden öğrendiğini söyledi o gün.

 
Oysa bu mümkün değil.

 
MİT Başkanı’nın saat 16.30’da Genelkurmay’a darbe tehlikesini bildirmek üzere bir çalışanını gönderdiği günde Erdoğan bu olay hakkında akşam 21.30’da hem de eniştesi tarafından bilgilendirilmiş olamaz.

 
MİT Başkanı’nın saat 16.30’da darbeyi Genelkurmay’a bildirirken Erdoğan’a birşey söylememiş olması düşünülemez bile.

 
O halde, Erdoğan neden böyle bir şey söyledi?

 
Bu sorunun cevabı hala açık.

 
Ayrıca…

 
15 Temmuz günü ve gecesi, eğer bu kadar açık ve teşhisi konan ve de kronolojisi belli bir olay söz konusu ise, MİT ve TSK’nın, örneğin, TBMM’de kurulan komisyona bu olay hakkında anlaşılır, tutarlı ve açık bilgiler vermedikleri de bir soru ve bu sorunun cevabı da hala açık.

 
Normalde bir devlet ve hükümet emin olunan bir konu hakkında kamuoyuna çok daha anlaşılır, tutarlı ve detaylı bilgi vermeyi ister, bundan kaçınmaz.

 
Ama mesela, Hulusi Akar da, Hakan Fidan da bu konuya dair açıklama yapmaya hiç istekli olmadılar.

 
Neden?

 
Bence böyle bir konuda kamuoyuna olayları anlatmak ve ikna edici olmak hiç zor değil.

 
Neden buna yanaşmadılar ama.

 
Bu durum devlet gizliliği ile de açıklanamaz çünkü darbe zaten olmuş, heryer zaten bombalanmış.

 
Olan olayı anlatmak neden bu kadar zor MİT ve TSK ve de hükümet için?

 
Soru bu, sorun da bu.

 
DÜŞÜNÜN Kİ…

 
Türkiye’ye bir devlet savaş açsa da, bir bölgede savaşan üst düzey Türk askerlerini bulup, yok etmek istese önceki gün düşen helikopterin yaptığını yapamaz.

 
O bölgede terörle savaşan, askerin o bölgede beyni olan üst düzey komutanlar ve önemli askerleri taşıyan helikopter kalkıştan 3 dakika sonra düşüyor ve tüm askerlerimiz yok oluyor.

 
Gerilim hattına takılmış deniyor ama bu da ikna edici değil.

 
Gerlim hattı oraya o gün konmadı herhalde.

 
Hem eskiden TSK böyle seri kazalara maruz kalmazdı, şimdi ne oldu da daha geçen Ramazan’da içinde 12 üst düzey asker olan bir helikopter Karadeniz’de düşmüş iken, bu Ramazan’da da Kato dağında görev yapan askerlerin helikopteri düştü?

 
Helikopter düşmesi bir ordudan bu kadar çok sayıda üst düzey asker alır mı, bu normal mi Allah aşkına?

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz