Apo’nun elektrik faturası benden

Apo’nun elektrik faturası benden
16 Ocak 2013 07:32

Oslo’da terör örgütü ile görüşüldüğü ilk duyulduğunda ortalık karıştı.

Hilmi SARAL H&H YORUM

“Görüşen şerefsizdir, namussuzdur, alçaktır. Söyleyen de, ispat edemeyen de öyledir. Bunun hesabını vereceklerdir” dedi de sonra iş inkar edilemeyecek duruma gelince hükümetin değil de devletin görüştüğünü kendisi açıkladı. Zaten devletler böyle görüşmeler yaparlarmış. Şükürler olsun ki Başbakan ne derse halkımız inanıyor! Çok sorun olmadı.

Artık el birliği ile iktidar, muhalefet el ele İmralı ile görüşüyoruz. Haftalık görüşme ekipleri gönderiyoruz. Rica ediyoruz kardeşi gidiyor, rica ediyoruz avukatları gidiyor, rica ediyoruz BDP milletvekilleri gidiyor. Böylece “Sayın Öcalan(!)”ın can sıkıntısını gideriyoruz. Buna rağmen tatlı canı sıkılmasın diye taaa Afrikalardan talimat verdi Başbakan. Televizyon bağlattık odasına. Sağ olsun, çok mütevazı kendileri. Televizyon istemedi kardeşinin açıklamasına göre. Cezaevi müdürü rica edince onu kırmadı hazret. Televizyonu bağlandı.

Televizyonu bağlandı diye ülkemizde huzuru bozmakla görevli “Ergenekoncular”(!) başladılar yaygaraya.  Yok efendim,  bütün mahkumlara  özel televizyon veriliyor muymuş,  ona ayrıcalıklı davranmak anayasanın eşitlik ilkesine aykırı değil miymiş.

Kardeşim televizyon verdikse öyle bedavadan değil ya! Ücretini avukatları kantin hesabına yatıracaklar. Televizyonun harcadığı elektriğin parası da ceza evine gelecek elektrik faturası üzerinden orantılanarak tahsil edilecek. Zaten bu arkadaşlar kaçak elektrik kullanmayı sevmezler. Geçen haftalarda Viranşehir’de, “Kardeşlerim sizden bir ricam var. Her halde elektriği kaçak kullanmayacağız değil mi?” dedi de Başbakan, canı gönülden alkışladılar onu. Şimdi memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz ki ahırlar bile elektrikle ısıtılıyor ve faturalar tıkır tıkır ödenip tahsil ediliyormuş! 

Elektrik parasını ödeyecekmiş!..  Açıklamaya bakar mısınız?  İnsanları aptal yerine koymak değil de nedir bu? Bir televizyonun harcadığı elektrik…  Ödese ne olacak, ödemese ne olacak?… Biz ki ülkemizin bir bölgesinde yaşayan milyonlarca yurttaşımızdan elektrik parası almayız ve dahi yeni komşumuza elektriği kendi yurttaşlarımızdan daha ucuza veririz. Bir televizyonun harcadığı elektriğin lafı mı olur?

İşte tam böyle el birliği ile barışı sağlarken Paris’ten vahim bir haber geldi. PKK’nın üst düzey yöneticisi durumunda ki  üç  kişi,  Bülent Arınç’in dediği gibi “Böyle bir ölümü hak etmediler, hunharca öldürüldüler.”  Bunlardan biri  Fransız Cumhurbaşkanı Hollande’in açıkladığına göre onlarla düzenli görüşürmüş. Çok kızdık bu duruma tabii. Yahu sen bir teröristle düzenli olarak neyi görüşüyorsun? diye sordu  Başbakanımız.

Laf aramızda, her şeyi açıklayamayız doğal olarak. Kimseye söylemeyin ama,  Hollande el altından haber salmış bizimkine! Meğer bizim “Sayın Öcalan” ile neleri görüştüğümüzü sorup öğreniyorlarmış! Ben dememiş olayım, siz de duymamış olun!

Bu arada bazı mahkemeler hala ne yaptıklarını bilmiyorlar. Geçenlerde bir mahkeme elektrik faturalarındaki kayıp kaçak ödemelerini iptal etti. Sanki ülkemizde kaçak elektrik kullanımı varmış gibi! Viranşehir’deki vatandaşlar da zaten söz verdiler bu konuda!

Ha, bu arada az daha unutuyordum! “Sayın Öcalan(!)”la toplumsal mutabakat konusunda yetkililerimiz anlaştı. Terörü bitiriyoruz. Anayasayı da birlikte halledecekler!

Cezaevi yönetimine de haber salacağım. Öyle elektrik parası, su parası gibi ıvır zıvırla meşgul  etmesinler onu!  Başbakanımızla huşu içerisinde çalışıyorlar…

Televizyonun elektrik paraları benden! Benim de kardeşlik projesine bu kadarcık katkım olsun!

[email protected]