Antik Kyme Kenti, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Antik Kyme Kenti, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
29 Temmuz 2019 10:19

Kyme Kenti, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. “Kyme’de artık bıçak kemiğe dayandı” diyen uzmanlar “Bölgede tam bir akıl tutulması yaşanıyor; ağır sanayi bölgesi adeta bir ölüm bölgesine dönüştü” ifadelerini kullanıyor.

 

 

Nuray Pehlivan/ Gazete Duvar

 

Kyme, İzmir’in Aliağa ilçesinde, ağır sanayi bölgesinin içinde kalması nedeniyle çok da bilinmeyen, bölgede faaliyet gösteren fabrikaların yapılaşma talepleri karşısında kaderine terk edilmiş bir antik kent.

İtalyan kazı ekibi tarafından uzun yıllar sürdürülen kazı çalışmalarının yanı sıra İzmir Müze Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sonucu elde edilen arkeolojik bulgu ve buluntular; kentin gerek sınırları ve mimarisi, gerekse sosyal ve ticari yaşamı hakkında çok önemli veriler elde edilmesini sağladı. Bu veriler özellikle M.Ö. 4’üncü yüzyıldan itibaren kentin deniz ticareti alanında oldukça gelişmiş olduğunu gösteriyor. Ancak antik çağda Kyme için bir avantaj olan konumu ve denizle olan ilişkisi, günümüzde büyük bir talihsizliğe dönüşmüş durumda. Ağır sanayi bölgesi içerisinde fabrikalar ve ağır tonajlı gemilerin yanaştığı iskelelerle çevrelenen 4 bin yıllık antik Kyme Kenti, sanayi kuruluşlarının bitmek tükenmek bilmeyen talepleri nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

 

 

Mevcut durumu itibariyle bulunduğu koy içerisinde sıkışmış bir halde bulunan antik kenti koruma çabaları, İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun son yıllarda aldığı kararlarla giderek imkansız hale geliyor. 2 Numaralı Kurul’un deniz ticareti yapan firmaların taleplerinin karşılanmasına dönük politikaları nedeniyle Kyme, adeta sanayicilerin hizmetine sunuluyor. Bu sistematik yok edişin son aşaması olarak; Antik kent ve limanın bitişiğindeki 1. derece arkeolojik sit alanının 28.03.2019 tarih ve 11049 sayılı kurul kararı ile 1. dereceden, 3. dereceye düşürülmüş olması bu kaygıların ne kadar haklı ve yerinde olduğunu kanıtlar nitelikte.

Alınan kurul kararıyla; Nemrut Körfezi’nde faaliyet gösteren Nemport A.Ş.’nin limandaki kapasitesini artırabilmesi amacıyla hazırladığı proje kapsamında Çevresel Etki Değerlendirme Süreci başladı. Tek başına bakıldığında mevcut bir limanda ihtiyaç dahilinde bir genişletme çalışması ve buna ilişkin hazırlanan bir ÇED raporu olarak görünen projenin standart prosüdürü de tamamlanmış görünüyor. Planlanan alanının güney ucuna 55 metre genişliğinde, 342 metre uzunluğunda, 18 bin 810 metrekarelik ilave bir iskele yapılacak. Yaklaşık 14 bin 310 metrekareye genişletilerek 90 bin 550 metrekare dolgu yapılması planlanan projenin tamamlanmasıyla arkeolojik tabakaların büyük bir hızla yok olacağı aşikar. Proje sona erdiğinde büyük tonajlı konteyner gemilerinin antik limanın bitişiğindeki Nemport İskelesi’ne yanaşacak olması da ayrı bir tahribat konusu.

 

 

Genişletilmesi planlanan Nemport’a ait iskelenin 1. derece arkeolojik sit olan kısmının neye dayanılarak 3. dereceye düşürüldüğü, projenin gerçekleştiği deniz tabanında var olduğu bilinen antik liman kalıntılarının nasıl görmezden gelindiği gibi birçok cevapsız soru ortada duruyor. Kyme’de 1. derece arkeolojik sit alanlarının birer birer 3. dereceye düşürülmesi aynı zamanda doğal alanları da tehdit ediyor. Dolayısıyla antik kentin korunmasına dair kaygıların yanında projenin bölgede yaratacağı çevresel etkiler konusunda da birçok kesim tedirgin.

 

 

https://www.gazeteduvar.com.tr/kultur-sanat/2019/07/29/antik-kyme-kentinde-bicak-kemige-dayandi/