Anıtkabir Defteri’ne düşen yalan

Anıtkabir Defteri’ne düşen yalan
29 Ağustos 2014 17:30

Dün Anıtkabir Defteri’ne düşen yalanı anlatmadan hemen önce bir iki noktaya değineyim…

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Erdoğan dün Anıtkabir Defteri’ne yazdıkları ve Anıtkabir’de takındığı beden dili ile…

 

 

1-Kendisini diş ile tırnak ile savaş kazanmış bir devlet kurucusu ile aynı hizada kaydetti deftere, oysa devlet ritüellerinin özelliği aynı hizada olmanın kaydı değil, kuruculara saygıyı amaçlar, hiçbir siyasi parti lideri devlet ritüelinde kurucuların önünde yer alamaz. Bunun çok basit olan sebebi ise, devlet kurmanın ve bir ülkeye halkı kurtarıcı bir zemin oluşturmanın bir dünyadaki en zor siyasal olay ve parti siyaseti dışında özel bir olay olmasıdır.

 

 

2-Erdoğan Atatürk sonrası gelen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlarına, dolayısı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin manevi şahsiyetine hakaret edici ifadeleri Anıtkabir Defteri’ne bir güzel bocaladı dün.

 

 

3-İsmet İnönü bu ülkenin kurucularından birisidir. Ayrıca, 2. Dünya Savaşı’nda bugünün AB ülkeleri işgal edilirirken İsmet İnönü benim ülkeme işgal yaşatmamıştır. Ona hakaretin Anıtkabir Defteri’ne geçirilmesi beni sarstı.

 

 

4-Erdoğan’ın, Anıtkabir Defteri’ne, Türkiye’nin dün küllerinden yeni doğduğunu yazarak, sadece devlet protokolünü değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık ve anlamını da çiğnedi. Dünü Atatürk’ün 23 Nisan 1920’si ile mukayese etmesi ise, Charlie Chaplin mizahı gerektiren bir durumdu.

 

 

5-Erdoğan’ın, 10 Ağustos 2014’ü, yani kendisinin Köşk’e çıkmasını İstiklal Şavaşı ile eşdeğer olarak kaydetmesi ise, dünkü günü, Türkiye Cumhuriyeti’nin anlamının tecavüze uğramasını kabul eden herkes için acıklı yaptı. Hiçbir AB ülkesi böyle bir rezalete müsaade etmezdi.

 

 

6-Daha fazla yazarak kendimi üzmeyeceğim. Bundan sonraki bölümde Anıtkabir Defteri’ne düşen yalanı anlatıp, kapatacağım.

 

 

Tayyip Erdoğan Anıtkabir Defteri’ne dün, kendisinin Cumhurbaşkanları ile halk arasında doğan mesafeyi yok etmek için bir vizyon kurduğunu ve bu kapsamda Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesini sağladığı yönünde bir ifade koydu.

 

Oysa gerçek bambaşka.

 

Bu dönemini de yakından takip ettim Türkiye’nin.

 

Erdoğan Anıtkabir Defteri’ni yanlış bir bilgi ile doldurma saygısızlığını yaptı ama gerçek şu…

 

2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda seçim sağlanamadı.

 

Erdoğan bunun üzerine o zaman Meclis’de grubu olan Erkan Mumcu’yu ziyaret ederek, “Allah aşkına girin Meclis Genel Kurulu’na da, Gül’ün seçilmesini sağlayalım” dedi.

 

Erkan Mumcu ise, Erdoğan’a, “Gireriz ama bir şartla, Cumhurbaşkanı’nı bundan sonra halk seçsin” dedi.

 

Erdoğan bunu kabul etti ve bu yönde bir değişiklik yapıldı.

 

Erkan Mumcu bunun üzerine, Anavatan Grubu’nu Genel Kurul’a sokma kararı aldı.

 

Yani, olay Tayyip Erdoğan’ın fikri bile değildi.

 

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi gibi bir düşünce ve tasarrufu asla olmadı.

 

Fikir Erkan Mumcu’dandı, Erdoğan sadece can havliyle sarılmıştı bu fikre.

 

Bunu Anıtkabir Defteri’ne bu şekilde geçirmeye utanmayanın klası sizce ne olabilir?

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor