Anayasadan Türk sözünü çıkarmak isteyenler vatan hainleridir

Anayasadan Türk sözünü çıkarmak isteyenler vatan hainleridir
4 Mart 2013 00:55

Hemen kısadan gidelim.


İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Anadolu’yu bugün ve geçmiş bin yıl içinde yaşayan ve yaşamış olan her insana vatan yapan Türkler’dir.

Bu toprakları vatan yapma uğrunda oluk oluk kanı akan da Türkler’dir.

Türkler Anadolu’yu vatan yaptığında o zamana kadar oluşmuş, ”Büyük Roma İmparatorluğu” ve en son ”Bizans Devleti”nden kalan uygarlık mirasının üzerine kendi kültür ve diğer uygarlık değerlerini inşa eden ve mührünü basan sadece ve sadece Türkler’dir.

Dilde, mimaride, devlet yönetim organlarında, askeri teşkilatlarda ve lonca gibi sivil toplum örgütlerinde, adet ve geleneklerin bir mühür gibi bu topraklar ile üzerinde yaşayan insanların gönüllerine nakşedilmesinde tek söz sahibi Türkler’dir.

Ve Türklerin, bu Türklük mührü, yaklaşık yüzölçümü 800 bin kilometre kare olan Anadolu ve Trakya’nın her santimetre karesine, silinmemek üzere nakşedilmiştir.
Güney-Doğu Anadolu Bölgemiz’de dahil Anadolu’nun her tarafı sadece ve sadece Türk mührüyle mühürlenmiştir.

Bugün bu topraklarda özgürce yaşayıp da, özerklik ve ardından da bir devlet kurmak isteyen ve kendilerini başka etnik grup olarak gösterenlerin geçmişlerine ait zerre kadar bir uygarlık izleri yoktur.

Tarihin seyri içerisinde bir uygarlık izi olmayan, sadece ilkel feodal yaşam tarzı ile yaşayan insan topluluklarının, başka ulusların atalarından kalma uygarlık ve kanları üzerine kurulu bir devleti bölüp, parçalayıp nasıl yeni bir devlet kurmak isteyebilirler?

Bunun adına ”Küresel Eşkiyalık” denir.
Var mı öyle üç kuruşa beş köfte?
Var mı ucuz kahramanlık?
Ve bu küresel eşkiyalara sırf kendi siyasal istikbali ve güvenliği için çanak tutan Türk ve Türklük düşmanı yöneticilerin desteği ne anlama geliyor?
Bunlar Türk ve Türklüğü anımsatan her sözcüğü, yapmak istedikleri bölücü anayasaya koymamak için son hızla çalışıyorlar.
Eğer Türk Milleti bunu yerse.

Öncelikle bu tür girişimlerin ‘’Vatana ihanet’’ eylemi olduğunu belirtelim.
Bu vatana ihanet mensupları, dini değerlerine düşkün Türk Milleti’ni kandırmak için, ırkçılığı lanetleme adına, İslam’ında bir emri olan milliyetçilik duygularına karşı nefret oluşturmak için,her zaman ve her zeminde, meallerini okudukları ayetlere kasıtlı olarak yanlış mesajlar yüklüyorlar.

Onlar çok iyi biliyorlar ki, ayetlere yanlış mesajları kasıtlı yüklemek insanı küfre sokar.
Ama bu ihanet mensuplarının aslında İslam diye bir dertleri yok.
Bu ihanet mensupları için İslam bir tramvay gibidir; istedikleri yere gitmek için kullanırlar, sonra da inerler.

Bu ihanet mensupları, Türklük izlerini tamamen Anadolu’dan silmek istiyorlar.
Bu ihanet mensupları ”Hıristiyan Haçlı İttifakı”nın ortağı, işbirlikçisi ve satılık taşeronlarıdır.
Büyük Türk Milleti bu ihanet mensuplarına asla fırsat vermez ve atalarının bin senedir akan kanları ve oluşturdukları uygarlıkla kurulan ve kurtarılan bu Devlet üzerinde ‘‘Küresel eşkiyalar”a asla ve katiyetle, Türk düşmanı hainlerinde manevralarıyla Türk ve Türklük izlerini sildirip kukla bir devlet kurduramaz.
Herkes bunu böyle bile.

İhanet edenlerin ve onlara destek veren aşağılık güruhunun da Türk Milleti adına karar veren Türk Mahkemelerinde,vatana ihanetten ve başka cürümlerden yargılandıklarını ve ömürlerinin sonunun çok karanlık olduğunu net olarak görüyorum.

Sakın endişe etmeyin ”Ey Türk Milleti’nin aziz evlatları” diyorum.

BOP EŞBAŞKANI RECEP ERDOĞAN İLE SÜPER SERİ KATİL ÖCALAN İLE EL ELE

Recep Erdoğan, başbakan ve iktidar olma uğruna hırsının cezasını çekiyor.
Herhangi bir konudaki hırs insanın en büyük düşmanlarından biridir ve en sonunda insanı içinden çıkamamak üzere derin bir bataklığa götürür.
Recep Erdoğan, iktidar olmak için küresel süper güç ABD ile her türlü flörtü yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Recep Erdoğan, ABD ile derin bir aşkla yaşanan flörtün neticesinin zifiri karanlık olduğunu hesap edemedi.
Efendim kafa basma meselesi.

Büyük devlet adamı İsmet Paşa ‘’Büyük devletlerle işbirliği yapan devlet adamı, ayı ile aynı yatakta yatan kişiye benzer’’ der.
Yani o kişi kımıldadığı an ayı yapacağını yapar.
Sevgili okuyucular, şurası kesin ki, artık ABD Recep Erdoğan’ın biletini kesmiş bulunuyor ve aşama aşama yapacaklarını uygulamaya koymak için ‘’Zamanlama Sanatı’’nı uyguluyor.

Bakın, Barack Obhama kendisine bir türlü randevu vermiyor.
Neden?
Çünkü, son yararlanma tarihi artık bitti.

Şimdilik, bize göre olmayan bu ‘’Kürt sorunu’’nda ne kadar yararlanabileceğine bakıyor ABD.
Yani, ilk aşamada Kürtler’in özerkliği, son aşamada ise bağımsız bir devlet kurma hususunda RTE’den ne kadar yararlanabileceğini görmek istiyor.
İşte meselenin bamteli burası.

RTE, Amerika’dan üzerine gelebilecek karabulutları artık kesin olarak görebildiği için, hoş olmayan akibetini kurtarma adına süper seri katil Öcalan ile el ele, gönül gönüle vermiş, Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti parçalansa da olmayan ‘’Kürt sorunu’’nu çözmeye çalışıyor.
Bunu yapabilir mi?
Asla, Türk Milleti, Devleti’ni kim olursa olsun bölecek her kişiyi ayaklarının altına kesinlikle alır.
Bu durum da ne olur?
ABD derhal kendisi hakkında yapacaklarını uygulamaya koyar.
Ya ABD’nin istediği gibi bu meselede yol alırsa ne olur?
Yine aynısını yapar.

Çünkü, ABD işbirliği yaptığı ve koruyup kolladığı yabancı devlet adamlarına karşı uyguladığı politika bizim Türkçe’de kullandığımız ‘’Bir balık gölde fazla kalırsa kokar’’ atasözü anlayışına çok uygundur ve yine gereğini yapar.

Amerika herhangi bir ülkede işbirliği yaptığı bir devlet adamı yüzünden Amerikan düşmanlığının yükselmesine izin vermez; yine gereğini yapar.
Amerika şunu çok iyi biliyor ki, tüm ülkelerde işbirliği yaptığı her devlet adamı yüzünden Amerikan düşmanlığı doğal olarak yükseliyor.
Bu yüzden son kullanma tarihi geldiğinde o işbirlikçi devlet adamını harcayıp yenisine bakıyor.
Bekleyeceğiz, zamanı geldiğinde ayak ayak üstüne atıp kahvemizi yudumlarken tiyatroyu izleyeceğiz.

EY MİLLET DURDURUN BU ADAMI!

Ey şanlı şerefli milletim,  bu adamı durdurun.
Sizden habersiz, sizin  adınıza bu adam kendi siyasal istikbalini kurtarmak için karar alıp onu uygulayamaz.

Çünkü aldığı kararlar çılgınlıktan öteya geçmiyor.

Süper ser katil Öcalan ile ne görüşüyor ki, neleri karara bağladılar ki bizden bunu gizliyor!
Hoşumuza giden kararlar alsalar,hiç bizden gizler mi, size soruyorum.

Bilakis partisinin propagandasını yapmak için avazı çıktığı kadar bağırır.

BOP Eşbaşkanı Recep Erdoğan ile super seri katil Öcalan kafa kafaya vermiş, Türk Milleti’nin kuyusunu mu kazıyorlar ki her şeyi bizden gizliyorlar?

Uyanın ey milletim; önümüzde üç önemli seçim var.

Bu seçimlerde, tarihi şan ve şerefle dolu bir milletin hayatı ile nasıl oynanırmış kendisine göstererek bu adamı derhal durdurun ALLAH rızası için.

Bu adam gemi azıya almış, hepimizi mahvetmek için mi aklına gelen her kutsal kavramı kullanıyor?

Mübarek şehitlerimizi de kullanıyor, hem de çılgınca.
Süper seri katille görüşmelerinin nedenini bile şehitlere bağlıyor, ne alakası varsa.
‘’Denize düşen yılana sarılır’’ derler ya, tıpkı onun gibi.

Otur akibetini düşün, şehitlerin ruhları,kendilerine ihanet edenleri ve onları katledenlerle görüşenleri asla iflah etmeyecektir.

Ey Büyük Türk Milleti!
Bütün oyunlar senin üstüne.
Durdurun bu adamı demokratik haklarınızla.
Yarın çok geç olmadan.
Zaten bu adam, son çırpınışlarını yapıyor kendini kurtarmak için.

BİAT KÜLTÜRÜNÜN BİR MİLLETİ MAHVEDİŞİ

Biat, sözcük olarak ‘’Bir kimsenin egemenliğini tanımak’’ anlamına gelir kısaca.
Ama İslam tarihinde kurnaz dincilerin yalan yanlış uydurukları ile çok daha geniş anlamda, üstelik tasavvuf ve tarikat kültürüne de girerek akıl dışı çok daha geniş alanlara sirayet etmiştir.

Örneğin tasavvufta, mürit şeyhinden izinsiz hiçbir faaliyette bulunamaz, iş göremez, istediği şeyi satın alamaz, yolculuk yapamaz vs.

İşte bu tarihsel süreç içerisinde Müslüman topluluklar aklı kullanma eyleminin dışına itilmiş ve böylece biat bataklığına saplanarak, geri kalmalarına neden olmuştur.
Her şeyi benim hocam iyi bilir.
Her şeyi sadece benim şeyhim bilir.

Hatta ne yapacağımı Allah şeyhime bildirir, bana da şeyhim söyler ne yapacağımı.
Her şeyi padişahım bilir.
Padişahım çok yaşa.
Her şeyi en iyi devlet büyüklerim bilir vs., böyle uzayıp gider.
Böylece ülke nüfusunu oluşturan insanların beyinleri dumura uğrar.

Ülke şeyhler, müritler ve mensuplar ülkesi haline gelir, Büyük Atatürk’ün sözleri doğrultusunda.
Kısa geçiyorum, bugün biz Türk halkı olarakta bu akıl dışılığın cezasını çekiyoruz ve ne yaparsa yapsın Recep Tayyip Erdoğan’ı onaylıyoruz ve o imam-hatip mezunudur; ondan ülkeye bir zarar gelmez diye düşünüyoruz.

Halbuki İslam dini bunların tümünü reddediyor ve Kuran-I Kerim’in bir çok ayetinde akla vurgu yapıyor.

Bu ayetlerden hele birisi çok net, açık bir şekilde tehdit edici uyarı yapıyor ki, şöyledir: ‘’ALLAH, AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERİNE PİSLİK YAĞDIRIR.’’

Bugün Türk Milleti olarak, din bezirganı yöneticiler tarafından aldatılıyorsak nedeni yukarıdaki ayette de gösterdiğim tehlikeyi yani aklımızı kullanmama tehlikesini dikkate almayışımızdan dolayıdır.

Bakın bugün, BOP Eşbaşkanı Recep Erdoğan’a aklımızı kullanmadan teslim olduğumuz için bölücü anayasa hazırlığı ve super seri katil Öcalan ile yaptığı müzakereler sonucu ülkemizin bölünmesi noktasına geldik.

Millet olarak ne zaman ki , akılsızlığın zifiri karanlığı olan ‘’Biat Kültürü’’nden kurtulursak 75 milyon insanımızın aklı devreye girecek ve Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmış olacağız.

‘’HALKIN HABERCİSİ’’
haber internet sitesinin seçkin bir okuyucu kitlesi olduğunu biliyorum.
Değerli okuyucu,ülkemiz ve milletimiz, BOP Eşbaşkanı Recep Erdoğan tarafından gerek bölücü anayasanın hazırlanması gerekse super seri katil teröristbaşı Öcalan ile bizim adımıza hangi ihanetlerin görüşüldüğünü bilmiyoruz.

Ben diyorum ki, belli ihanetler olmazsa bu görüşmelerin içeriği milletten gizlenebilir mi?
Bu nedenle, Recep Erdoğan’ın bu gizli atraksiyonlarına karşı tüm çevremizi ve sosyal medyadan herkesi uyaralım.

‘’Kağıda dokunan kalem, kibritten daha fazla alev çıkarır’’ demiş, batılı bir düşünür.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!