CHP Ulusal Birlik Kadro Hareketi hazırladığı raporda, CHP’nin nasıl dönüştürüldüğünü anlattı. Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP politikalarının değişmeye başladığı aktarıldı. HDP ile ortaklığa gönderme yapılan raporda, “Adının başına ‘Yeni’ kelimesi (YCHP), 6 okun tepesine kurumuş ağaç konup parti programı bir kenara itilmiştir” denildi.

 

Fotoğraf. AFP

 

 

Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ve Şahin Mengü’nün aralarında bulunduğu CHP Ulusal Birlik Kadro Hareketi, “Çağrımız Türkiye’ye Hedefimiz Ulusal Birlik” başlıklı bir rapor hazırladı. Yılmaz Ateş’in kaleme aldığı 68 sayfalık raporda, CHP’nin nasıl evrildiği ve bunun nedenleri anlatıldı. CHP’nin 1950’den sonra tek başına iktidara gelemediği dikkat çekilerek dış sorunlarda Türkiye’nin ulusal haklarını savunan bir çizgide olan CHP’nin bu tavrının uluslararası güçlerde ileri düzeyde rahatsızlık yarattığı vurgulandı.

 

SENARYOYA TEPKİSİZ

 

 

Raporda, 2008 yılında dönemin ABD Büyükelçisi’nin Washington’a gönderdiği “Çıkarlarımız için Deniz Baykal CHP’nin başından gitmelidir” mesajına ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan “Baykal’ın yerine Kılıçdaroğlu getirilebilir mi? Arkadaşları ve çevresini araştırıp bildiriniz” cevabı verildiği belirtildi. 2009 yılında da merkezi İsveç’te olan Silk Road Enstitüsü’nün yöneticisi Svant F. Cornell’in, genel merkezde ziyaret ettiği dönemin Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’e bıraktığı raporda CHP için senaryo yazdığı vurgulandı.

 

 

BAYKAL İSTİFA ETMEK ZORUNDA BIRAKILIR

 

Raporda senaryo şöyle anlatıldı: “Deniz Baykal istifa etmek zorunda bırakılır. Onun yerine Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa seçilir. Kılıçdaroğlu parti politikalarını değiştirir ve bunun üzerine Avrupa’daki bazı partiler tarafından desteklenir.” Senaryo anlatıldığında Kılıçdaroğlu’nun tepkisiz kaldığı belirtilen raporda, “22 Mayıs 2010’da Silk Road Projesi’nin yürürlüğe sokulmasıyla CHP politikaları da değişmeye başlamıştır. Adının başına “Yeni” kelimesi (YCHP), 6 okun tepesine kurumuş ağaç konup parti programı bir kenara itilmiştir” denildi.

 

 

İLK İŞ FETÖ’YE MASUM GÖSTERMEK

 

Raporda ana muhalefet partisinden “YCHP” diye söz edilirken Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’yü “masum” göstermekle işe başlandığı belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun danışmanlarının çoğunluğunun FETÖ iltisaklısı çıktığı belirtilen raporda, “Parti meclisine seçtiremediği için danışman ordusuna kattığı eski yardımcısı Ünal Çeviköz’le Amerika’ya yaranma yarışında, kural ve sınır tanımadılar” ifadeleri kullanıldı.

 

 

MUTLAK MONARŞİ KURULDU

 

 

Raporda, şöyle denildi: “Türkiye’nin hukuk, medya, toplantı, gösteri, yürüyüş, ifade, demokratik hak ve özgürlüklerini emperyalist güçlere emanet eden YCHP yönetimi, tabanını ve örgütsel yapısını da edindiği yeni dostlarıyla terbiye etme uğraşındadır. Emperyalist destekli ortak dostlarıyla iktidara gelmenin yolunu Türkiye’yi var eden, modern bir ülke olmasını sağlayan Cumhuriyetin temel ilkelerinden geri adım atmakta aramaktadır. Cumhuriyet değerlerine bağlı tabanını ve örgütlerini bu yolda engel olarak görmektedir. Parti içi demokrasi yok edilerek yerine, mutlak monarşi kurulmuştur. İlçe- il yönetimleri, parti meclisi, merkez yönetim kurulu, belediye başkanları, milletvekilleri, grup başkanvekilleri hiçbir kurala tabii tutulmadan tek kişi tarafından atanmaktadır. Bugün CHP’de ön seçimle gelmiş bir tek milletvekili, bir tek belediye başkanı yoktur” denildi.