Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ın aykırılıklar serüveni, Alaçatı Port evleriyle başlıyor.

 

Kimsenin engel olamadığı, Mimarlar Odası dahil, Çeşmeliler’i, çevreci sivil toplum örgütlerini ayağa kaldıran proje hiçbir şekilde durdurulamadı. Gözlerini para hırsı bürümüş rant avcıları, Alaçatı’nın coğrafyasını değiştirebilecek kadar cüretkar, yüzsüz, hukuk ise kaplumbağa kadar yavaştı… Halen hiçbir engel tanımadan, inşaatlarına devam ediyorlar ve halen hukuk bunları durdurabilmiş değil…

 

Alaçatı Port projesinin sahipleri, Muhittin Dalgıç başkanlığında arsaların değerini olabildiğince arttırdılar. Haklarında onlarca iddia, yüzlerce delil, açılmış davalar olmasına rağmen sizce halen bir hukuk devletinde derhal yıkılması gereken binalar sizce nasıl yapılmaya halen devam ediyor?

 

Çeşme’deki problem elbette Alaçatı ile sınırlı kalmadı. İlçede adım başı bir yolsuzluğa, bir hukuksuzluğa rastlamanız bir tesadüf değil… Aynı Muhittin Dalgıç’ın son yerel seçimlerde Çeşme’ye belediye başkan adayı yapılmasının bir tesadüf olmadığı gibi…

 

 

Alaçatı gibi bir avuç bir beldede trilyonluk rantları bulup çıkaran ve bunlardan nemalanmak için elinden gelen her türlü girişimi cesurca yapan Muhittin Dalgıç, aslında, Türkiye’de bu tür suçların ceza görmediği gerçeğine mi güvenmişti?

 

Hakkında yapılan türlü şikayetlerin ardından açılan soruşturmalardan şimdi ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyor olan Çeşme Belediye Başkanı Alaçatı’da Port’un dışında nasıl faaliyetlerde bulunmuştu?

 

Bu sorunun cevabı, yüzlerce sayfa ile bile ifade edilemiyor. Cumhuriyet Savcılarına adeta kitap yazdıran Muhittin Dalgıç ve ekibinden iddianamelerde “Suç örgütü” olarak bahsediliyor. Bu iddianamelerde Muhittin Dalgıç’ın titri ise Suç örgütü Lideri…

 

 

Muhittin Dalgıç, öncelikle yaptığı hemen hemen bütün işlerinde kendisi ile ilişkili olanları korumuş. Alaçatı Belediye Başkanlığı döneminin hayli hızlı geçtiği ve bu hızını şimdilerde Çeşme’de yavaşlamadan koruduğu görülüyor.

 

MAĞDURLAR ŞİKAYET ETMEKTEN KORKUYOR

 

Cumhuriyet Savcılığı yaptığı incelemede Muhittin Dalgıç hakkında çok ilginç bulgulara ulaştı. Bunlardan birisi usulsüzlüklerinin ortaya çıkmaması için yakınlarını ve akrabalarını işe alması olarak belirtiliyor.

 

Belediye çalışanlarına zorla imzalar attırdığı, bazılarını tehdit ettiği de suçlama dosyasında önemli noktalardan birisi.

 

 

 

İmzaya zorlanan isimlerden birisi Ümit Çil adlı Alaçatı Belediye çalışanı. Fen İşleri Müdür yardımcısı Kuzey Yıldırım ise tehditle diğer çalışanlardan ihale ve bazı usulsüz işler için tehditle imza aldığı iddia ediliyor.Bazı usülsüzlüklerde imzası bulunan ancak “Tehditle bu imzayı attık” diyen şüpheliler, Muhittin Dalgıç’tan, Nedim Gümüş’ten, İbrahim Aktaş’tan, Nihal Gürbüz’den Ebru Çetindağ’dan, Cemal İlkmen’den Şükrü Aktaş’tan şikayetçi oldular.

 

Cumhuriyet savcılığı iddianamesinde bakın bu suç örgütü nasıl tarif ediliyor:

 

“….. Yukarıdaki anlatımlar, müşteki, müşteki şüpheliler ve bilgi sahibi olarak alınan beyanlar nazara alındığında, Alaçatı Belediyesinde yasal bir hiyerarşi içeren belediye yapılanmasının yanında, şüphelilerin Belediye başkanı Muhittin Dalgıç’ın liderliğinde haksız çıkar elde etmek amacı ile onun etrafında birleştikleri, bu amaç doğrultusunda kamu hizmeti hizmetlyerini yerine getirmek amacıyla kendilerine verilen görev ve yetkileri kötüye kullandıkları, şüpheli sayısı ve eylemlerde devamlılık unsurları barındıran haksız çıkar elde etmek amacıyla kurulmuş bir suç örgütünün bulunduğunun anlaşıldığı, iletişim tesbit ve gizli tesbit tutanakları ses ve görüntü kayıtları, incelenen evrakları, tutanaklar ve bayanlardan, örgütün amacı doğrultusunda yapılan faaliyetlerde tehdit, zorlama ve işten çıkarma gibi baskı unsurlarının kullanıldığının anlaşıldığı… Bu bağlamda örgüt lideri Muhittin Dalgıç’ın suç örgütüne haksız kazanç sağlamak amacıyla düzenlenen ihalelerde usulsüzlükler bulunduğu halde, imzalama aşamasında belediye çalışanı müştekiler Ümit Çil, Nedim Perçin örneğinde olduğu gibi, ihalelerde düzenlenen sahte belgelere imza attırılmak maksadı ile ve birim amirleri aracılığıyla (Dışarıda dövdürürüz, kafanı gözünü kırdırırız, çoluğunu çocuğunu bir daha göremezsin) şeklinde tehdit etmek suretiyle usulsüz işlemler yaptırdığı…”

 

İddialar şüphesiz bir mafya örgütünü tarif ediyor…

 

Öte yandan iddianamede yer alan suçlamaların ilginç bir boyutu Dalgıç’ın bazı yatırımcılara büyük zorluklar çıkartarak, aynı işi yapan kendi yakınlarına alabildiğine geneş imkanlar sunduğu ve haksız kazanç elde etmelerine yardımcı olduğu ifadeleri de var.

 

BELEDİYE HESABINA GEÇMEYEN TAHSİLATLAR

 

Murat İleri isimli şahıs, Muhittin Dalgıç’ın belediye başkanlığı yaptığı Alaçatı’da başkan vekilliği görevini yürütürken ilginç bir para olayı yaşanıyor. Belediye Çark Limanı mevkiinde Ekim Bilem adlı kişiye sörf okulu açabilmesi için yasal olmayan bir yer gösteriyor. Bağış adı altında belediyenin festival hesabına 7.500 lira yatırılması sağlandıktan sonra kira günü gelip çatıyor. Başkan vekili işte bu anda devreye giriyor ve bizzat kendisi sörf okuluna giderek kira bedeli adı altında, 15 bin lira ve 10.000 EURO parayı alıyor ve karşılığında hiçbir belge vermiyor! Yapılan incelemelerde belediyenin hesabına bu paranın geçmediği anlaşılıyor!

 

SEÇİM MASRAFLARI ÇALINTI PARALARLA KARŞILANIYOR!

 

Alaçatı Belediyesinin yüzd 5 ortak olduğu Mavi Su isimli şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan Muhittin Dalgıç, bu şirketten elde edilen ve belediyenin kasasına girmesi gereken paraları zimmetine geçiriyor ve seçim çalışmalarında yaptığı reklam, tanıtım ve propaganda çalışmalarında kullanıyor. 2007 yılında Sayıştay tarafından yapılan incelemeler sonunda durum anlaşılıyor ve Muhittin Dalgıç’a devleti zarara uğrattığı için ödeme çıkartılıyor. Yani devlet çalınan paraları geri istiyor!

 

ADAMINA GÖRE MUAMELE… RÜŞVET VERENE MÜSAMAHA ÇAĞRIŞTIRIYOR!

 

Kendisini belediye başkanlığını yaptığı ilçenin sahibi gibi yöneten Muhittin Dalgıç, bariz bir şekilde adamına göre muamele yapıyor… ASPC adlı sörf istasyonu belediyeden kiraladığı yerin kıyı kenar çizgisi olması nedeni ile durumlarını yasaya uygun hale getirmek maksadı ile yan taraflarındaki arsayı kiralıyorlar.

 

Burada yapı için yazılı bir başvuru yapıyorlar. Ancak bu başvuru Muhittin Dalgıç tarafından sözlü olarak reddediliyor. Belediye Başkanı nedense yazılı bir cevap vermekten kaçınıyor. Aktive Sörf istasyonu tarafından açılan satış dükkanı ise, kıyı kenar çizgisi içinde bulunduğu gerekçesi ile belediye ekipleri tarafından mühürleniyor ve çalışması engelleniyor… Ancak, aynı durumda olan Sörf Garden, OTTO Restoran, Kerim Engin Kalafatoğlu’na ait işletme önünde bulunan Shop, ASPC sörf okulu, yine Engin Kalafatoğlu’na ait Babylon isimli yasal olmayan işletmelere ise nedense hiç dokunulmuyor! Bu yanlı uygulamanın sebebi elbetteki rüşvet çağrıştırıyor!

 

İHALELER:

 

Muhittin Dalgıç’ın onlarca ihalede yasa dışı uygulamalar yaptığı anlaşıldı. Bu ihalelerin tek tek yazılması, anlatılması bile günler alacak bir yazı dizisi gerektiriyor. Ancak kendisine ve yakınlarına inanılmaz paralar sağlayan Dalgıç’ın hakkındaki iddianamelerde ani zenginleşmesine dikkat çekiliyor. Sahi Muhittin Dalgıç suç örgütü kurmadıysa büyük servetini nereden elde etmiş olabilir?

 

 

 

Bir oğlunu ve kardeşinin oğlunu Amerika’da okutan Dalgıç’ın acaba aylık harcaması ne kadardır?

 

Dalgıç ve etrafı için iddianamede belirten suçları sıralamak gerekirse hayli uzun… Ve tabii suç örgütü olarak nitelendirilen yapıyı oluşturanların ifadelerine bakarsanız, gelenek olduğu üzere atılı suçları kabul etmiyorlar…

 

Savcılık tarafından yürütülen soruşturmada Suç örgütü yapısı şöyle açıklanıyor:
Şüpheli Örgüt Lideri: Muhittin Dalgıç… Şüpheli Örgüt yöneticileri: Nihat Gürbüz, İbrahim Aktaş ve Nedim Gümüş…

 

Diğer örgüt elemanları şüpheliler: Ahmet Özen, Dilek Tezcan, Mümin Sezgin, Selim Özen, Bülent Özen, Kuzey Yıldırım, Ebru Çetindağ, Muhittin Lale, Murat İleri, Zafer Kandemir, Zerrin Güre, Yasemin Çatıkkaş, Muammer Balaban, Bilge Akdamar, Bilge Akdamar, Bilgin Barbun, Cemal İkmen, Yusuf Bademci, Teoman İmerek, Şükrü Aktaş, Ümit Çil, Nedim Perçin, Fahri Akpınar, Hayati Karaca ve Sevda Akyürek…

 

 

Bilerek ve isteyerek örgüte yardım ve yataklık eden şüpheliler: Nejat Altınel, Korhan Demircan, Mehmet Meyvacı, Mustafa Meyvacı, Ali Ayhan yıldız, Ahmet Yavaş, Kerim Engin Kalafatoğlu, Osman Gürses, Ertan Bekler, İrfan Aktaş…

 

İddia bu kişilerin mal varlıklarının anormal derecede arttığını da kapsıyor!

 

Muhittin Bey’i anlatmak için elbette sayfalar, bigisayar hafızaları yetmez… Biz bu araştırmayı burada bitiriyoruz ama, Çeşme konusuna gelecek hafta yeni malzemelerle tekrar döneceğiz.

Muhittin Bey’in Çeşyme Belediye başkanı olması tesadüf değil demiştik… Bu bağlantı, Alaattin Yüksel, Aziz Kocaoğlu, Ali Engin, Mustafa Moroğlu bağlantısıdır. Ve tabii başta Kılıçdaroğlu olmak üzere bu isimler Dalgıç’ın geçtiğimiz yerel seçimlerde, hangi özelliğinden dolayı belediye başkan adaylığına seçildiğini açıklamak zorundadırlar… Açıklamazlarsa; siz anlayın artık”

 

 

Kaynak: Mutlu Tuncer/ Ege’nin sesi