AKP’de bariz bir şekillenme var
3 Ocak 2017 17:30
Adalet ve Klakınma Partisi’nde Reina katlimamı sonrasında şeklini belli eden iki durum var.
Safile USUL H&H YORUM
Şöyle ki…
AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Milli Gazete’nin 31 Aralık tarihinde sürmanşetten yayınladığı ve yılbaşını kutlamaya hazırlanan vatandaşlara seslenen, “Bugün son gün, bu uyarı son uyarı, kutlama!” başlıklı haberinr dair, “Manşetinizin nefret tellallığı olduğunu anlamadan toplumsal barışta yoksunuz” dedi.
Mustafa Yeneroğlu şunları da yazmış Twitter’ine Milli Gazete’nin manşetine dair…
“Özeleştiri yerine lince maruz kalıyoruz şeklinde savunma edasına girerseniz hiç ders çıkarmadığınızı göstermiş olursunuz.
“Nasıl birileri zihinsel kundaklamayla sizi hedef gösteriyorsa siz de biz başkalarının yaşam biçimine saygı gösterdik mi sorusunu soracaksınız
“Şüphesiz IŞİD barbarları sizi takip edip eylem yapmadı. Ancak manşetinizin nefret tellallığı olduğunu anlamadan toplumsal barışta yoksunuz.
“Başkasının yaşam biçimine saygı göstermeyen kendi yaşam biçimine saygı gösterilmesini bekleyemez.
“‘Bu uyarı son uyarı’ diyene sorarlar, bu tehdit kime ve ne adına diye? Tehditle davet olmaz. Davet öneridir, reddedebilirsiniz.”
Mustafa Yeneroğlu kim diye baktım ve gördüm ki Belçika’da yetişmiş, ordan katılmış AKP’ye.
Ancak yine de şunu söylemek lazım ki, AKP içindeki milletvekillerinin ve diğer kişilerin ağırlığı IŞİD’in Reina saldrısından nefret duydu.
Başbakan Yıldırım da buna dahil.
Yıldırım, ki bu konuda Türkiye Barolar Birliği’nin Twitter aleminde IŞİD yanlısı veya laikliğie nefret mesajları verenlere karşı liste yapıp, savcılığa başvurması da domino etkisi yaptı önemli oranda, sosyal medya hesaplarından IŞİD söylemini andırır, nefret mesajları yazanlara ceza hukukunu hatırlattı.
Bu önemliydi. Hatta çok önemliydi.
Hatta şunu da söylemek mümkün…
İŞİD belasının yaptıkları AKP içinde laikliğin önemini daha iyi gösterdi ve hissettirdi.
Düşünün canavar katil Reina’da bir sürü insanı kana bulayıp, öldürdükten sonra 3 kez Allah-u Ekber diyor.
Laikliğin önemi ortada değil mi?
Laiklik dinin diğer insanlara karşı pis işlerde ve siyasal egemenlik sağlamada kullanılmasını engeller ve toplumda bu tür bir jargona imkan sağlamaz.
AKP içinde de din eksenli politikların varacabileceği uç noktalar bu tür olaylarla çok daha iyi görülüyor ve hissediliyor.
Erdoğan’a gelince…
Reina vahşetinden beri görünmedi.
Fakat aklının başkanlıkta olduğu dün gece tv altyazılarına gelen, “Başkanlık haftaya TBMM Genel Kurulu’na gelecek” haberlerden belli.
Reina vahşetinden sonra Erdoğan’ın muhtemelen canı şu nedenle de çok sıkıldı ki, bu tür terör olaylaırndan somnra toplumun ve dahi milletvekillerinin girdiği ruh hali anayasal değişiklik vs.’ye uygun olmuyor.
Erdoğan ise, bunun bir an önce TBMM’ye gelmesini istiyor.
O nedenle canı çok sıkıldı kanımca ama bu işi sadece 1 hafta kadar erteledi.
Dün gece tv altyazılarına bu haber geldiğine göre, dün gündüz Erdoğan başkanlık paketinin haftaya TBMM Genel Kurulu’na gelmesi talimatı vermiş olmalı.
Yani, Reina gibi çok ağır bir katliam dahi Erdoğan’a gündemini unutturmuyor ve o hep kendi gündemine endeksli.
Bence AKP içinde ondan başka kimse başkanlık gündemine endeksli değil ama mecbur bu yolu gidecekler.
Bu arada…
AKP içinde dini jargonun kurumlara hakim olmasına en büyük etki Erdoğan’dan.
Polisler, özel harekatçılar vs. vs. ağızlarında tekbirle geziyor.
Bir hukuk devleti gücü bu tür söylemler kullanmaz ama Erdoğan ile hukuk devleti kuralları mümkün değil.
Ve, radikal din istismarcıların Türkiye’de taban tutmaması için bile, devlet kurumlarında bu tür bir jargonun olmaması gerekir.
Hülasası AKP içinde laiklik yönünde gelişirken eğilimler, belirleyici olan Erdoğan olmaya devam edecek siyasal koşullar açısından.
Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
