AKP’yle birşey kutlanmaz ki…

AKP’yle birşey kutlanmaz ki…
29 Ekim 2014 17:30

Önce şunu, basına yansıdı, ben de tekrar edeyim ki…

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Karaman-Ermenek’te 18 maden işçisinin canını alan şirketin sahibinin önü, ardı, sağı, solu AKP’li.

 

Abisi AKP’den, Karaman İl Meclis üyesi, kendisi de 2009’da AKP’den belediye başkan adayı olmuş.

 

Ve de, imkan olsa, otursam iki günde çıkarırım tablosunu ki, son senelerde toplu can alan iş kazalarının tamamı AKP’ye yakın şirketlerden.

 

Onu diyecektim…

 

Kendi çapımızda ve çok üzücü şartlar altında olsa da, Cumhuriyet Bayramımızı kutlayacaktık güya.

 

Ama bayrama bir kala 18 maden işçisinin haberi geldi ve iyi kötü kutlayacağımız bayram da gitti.

 

Zaten Tayyip E. hükümetleri altında hiçbirşey kutlanamaz ki…

 

Ormana bile gidip, birşey kutlayamazsın, ormanda bile biber gazı sıkarlar gözünün ortasına.

 

Ki, kutlanacak birşey de yok herkesin kendi doğum günü vs. si dışında.

 

Yani, şöyle toplum olarak neyi kutlayabiliriz ki biz, neyi Allah aşkına?

 

İPTALDEN MUTSUZ DEĞİL

 

Tayyip E. akşam resepsiyonunu iptal etmekten dolayı mutsuz gelmedi bana.

 

Hatta nerdeyse eminim ki, bu resepsiyon onu gerginleşitiriyordu ve bu vesile ile iptal edebildiği için rahatladı.

 

Çünkü kaçak saray deniyor resepsiyon yapacağı yere, Ana Muhalefet Genel Başkanı gelmiyor, MHP Genel Başkanı gelmiyor, TBMM’de temsil edilen siyasi partilerden hemen kimse gelmiyor….

 

Eeeee, bu ne biçim güya devlet resepsiyonu?

 

Madem kimse gelmeyecek resepsiyonuna o zaman bunu öngörüp, bu Cumhurbaşkanlığı işinden vazgeçmekti normal olan.

 

Cumhurbaşkamlığı öyle zorla olmaz ki, sevgiyle olur, karşılıklı kabulle olur, nezahat ile olur, narinlikle olur.

 

Zorla olmaz Cumhurbaşkanlığı.

 

……

 

Hem de vallahi bir düşünün, sen kalk devletin kurucusunun tarım arazisi ve çiftlik olarak satın alıp, kurduğu ve halka milli miras olarak bıraktığı güzeller güzeli ormanlık alandaki milyon ağacı kes, bilmem kaç bin hektarlık milli araziyi kabakla, sonra üstüne bir de kaçak saray yap.

 

Sonra orda ilk resepsiyonunu vereceğin zaman da maden işçileri telef olsun ve o resepsiyonu dahi yapama.

 

O halde şu formülü siyaset ve felsefe bilimi için bugünden yazabiliriz…

 

Kendine siyasi ve maddi menfaat sağlamak için bazı azgın firmaların işçi vatandaşları telef etmesine izin verirsen, mahkeme kararlarını çiğneyerek yaptırdığın kaçak sarayda şöyle ağız tadıyla bir hava bile atamazsın.

 

Ki, zaten sende işçiye karşı vicdan taşıyıp, onları menfaat karşılığı azgın firmaların eline bırakmama özelliği olsaydı, mahkeme kararını çiğneyerek bir millete ait bir araziyi keyfine göre kazıma ve kabaklama gibi bir işi yapmak da aklına bile gelmezdi.

 

DİYOR Kİ…

 

Dün akşam (salı akşamı) NTV’de gece saat 23.30 sıralarında İTÜ’den bir öğretim görevlisi konuşuyordu haberlerde.

 

Dedi ki, ön ismini Kaan olarak hatırladığım ancak internetten tam adına baksam da emin olamadığım İTÜ Maden öğretim görevlisi….

 

“Bu kazanın nasıl sonuçlanabileceği, suyun ne kadar hızla ve nasıl dolmuş olduğu, ne kadar sürede tahliye edilebileceği, işçilerin ölmüş olup, olmayacağı gibi sorulara cevap vermek bile istemiyorum. Bizim işimiz her kaza sonrasında kazanın sebep ve sonuçları ile ilgili televizyonlarda konuşmak değil, bizi bu devlet okuttu, yurtdışına yolladı, özel ihtisaslar yaptırdı, bu devlet, bu millet bizden kazaların olmaması için istifade etmeli, biz bunun için okuduk, ama şu ana kadar maden kazalarının önlenmesi ile ilgili görüşümüze başvuran bile olmadı. Biz de kendi kendimize, demek ki her işi biliyorlar, bir sorun, bir eksiklik yok diye düşünmüştük.”

 

İTÜ’nün ne kadar büyük baskılar altında olduğu ve susturulduğu malum ama bu öğretim görevlisinin isyanı vicdanların ve akılların artık sınırı aşma noktalarında olabileceğini gösteriyor olabilir.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor