AKP-CHP-MHP-HDP seçimden sonra tükendiler

AKP-CHP-MHP-HDP seçimden sonra tükendiler
26 Ocak 2016 09:15

Yazarımız Sayın İbrahim Özdoğan’ın 16 Ağustos 2015 tarihli yazısını o günlerde elimizde olmayan sebeplerle yayınlayamamıştık. Yazarımızın söz konusu yazısını bugün yayınlıyoruz. Yazarımız İbrahim Özdoğan yazılarını bundan sonra Halkın Habercisi’nde devam edecektir.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

7 Haziran seçimleri öncesi, seçim meydanlarında halka bol keseden atıp, vaat etmediklerini bırakmayan dünün ve bugünün Meclis içi dört partisi AKP, CHP, MHP, HDP seçmen gözünde tamamen değerlerini yitirip defolu hale geldiler.

 

 

Çünkü seçim öncesi attıkları nutuklar ile seçimden sonra takındıkları tavır ve gidişat tamamen birbirlerine zıt durumda oldu.

 

 

Kısaca dört parti de seçmenini açıktan, enayi yerine koyarcasına aldattı.

 

 

Önce AKP’den başlayalım.

 

 

Seçmen gözünde tükenişleri bakımından dört parti de vahim durumda ama, bana göre en vahimi AKP’dir.

 

 

AKP’nin sendromu sadece seçmeni aldatışı değil, ondan daha kötüsü olan durum güç algısını kaybedişidir.

 

 

Yıllardır yerel veya genel her seçimden üstün başarıyla çıkmış bir siyasal parti bir defa aşağıya düştüğü an onun bir daha kendini toparlama olanağı yoktur, artık her seçimde artan oranlarla seçmen o partiyi aşağıya doğru indirecektir.

 

 

Kitleler güce taptıkları için, AKP’nin bir daha kendini toparlama olasılığı yoktur.

 

 

Bu çok önemli saptamayı ortaya koyduktan sonra, şimdi normal seyir halindeki sendromunu ortaya koyalım.

 

 

Herkes çok iyi biliyor ki AKP’nin tek sahibi vardır, o da Erdoğan’dan başkası değildir.

 

 

Bugüne kadar Erdoğan’ı çok iyi tanıyamayan seçmenin çok önemli bir kısmı 7 Haziran seçiminden sonra onu gerçek yüzüyle tanımıştır.

 

 

Nedir o yüz?

 

 

Demokrasiye inanmama, kendi gücünden başka bir güç tanımama, çıkarları uğruna koskoca ülkeyi ve 78 milyonu ateşe atmaktan çekinmeme karakter ve yüzüdür.

 

 

Seçimler üzerinden bir buçuk ay geçti hala daha, hakimiyetini kaybetme ve 13 yıllık iktidarı döneminde yaptığı icraatların kirli dosyalarının açığa çıkma korkusu yüzünden, karşı taraftan şiddetli arzu olmasına rağmen koalisyon hükümetini kurdurmadı.

 

 

Gittiğim her yerde siyasal kişiliğim nedeniyle insanlar, bana bunun serzenişinde bulunuyorlar ve her şeyin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ayırtındalar.

 

 

Yani artık eski, körü körüne giden AKP seçmeni yok, gidilecek bir erken seçimde bunu değerlendirecekler.

 

 

Gelelim CHP’ye…

 

 

Seçmenini en fazla aldatan parti CHP olmuştur.

 

 

7 Haziran’dan önce seçim meydanlarında mangalda kül bırakmayan, iktidar mensuplarından ve Erdoğan’dan tüm yolsuzlukların hesabını soracağını vaat eden CHP, seçimden sonra tam bir ”U” dönüşü yapmış, hükümet olmak için genel başkan ve üst yönetimince yapmadıkları şaklabanlık kalmamıştır.

 

 

Seçimden sonra CHP’nin ne örgütleri, ne de tabanı AKP ile bir koalisyon kurulmasını istiyordu.

 

 

Ama genel merkez örgütlere yaptığı telkinler sonucunda onları ikna etti ve koalisyon kurma konusunda iştahlarını kabarttı.

 

 

Peki, CHP tabanını ikna etti mi?

 

 

Taban asla ve katiyetle AKP ile birlikte koalisyon kurulmasına ikna edilmedi.

 

 

CHP tabanının tek bir isteği vardı o da Erdoğan ve AKP iktidar mensuplarından hesap sorulması arzusuna dayanıyordu.

 

 

Ama genel merkez ağaları bakan koltuklarına oturup, kırmızı plakalı makam arabalarıyla caka satma hevesindeydiler.

 

 

Bu durumda CHP’nin yapılacak erken bir seçimde seçmenine anlatacak bir argümanı kalmamıştır.

 

 

Halbuki seçmene verdikleri sözde dursalardı ve biz Erdoğan ve AKP iktidar mensuplarından hesap soracağız iradesini devam ettirselerdi, şimdi çok daha büyük bir ivme kazanmış olarak erken seçimde oylarını artıracaklardı.

 

 

Bu arada yeri gelmişken CHP ile ilgili önemli bir sendromu daha belirteyim.

 

 

Çok kısa sürede erken seçim olduğu taktirde, Kılıçdaroğu önseçim yapmayıp, mevcut milletvekillerinin adaylıkları ile seçime girmek istiyormuş ki, böyle bir durumda CHP içinde oluşacak kargaşının boyutunu bile düşünmek istemem.

 

 

İlgezdi vakası örneğinde olduğu gibi, seçimden sonra defoları ortaya çıkan milletvekillerini kimse izah edemez.

 

 

MHP yapılacak bir erken seçimde, seçim öncesi meydanlarda Erdoğan ve AKP aleyhinde söylenmedik hakaret bırakmayıp, seçimden sonra Erdoğan’ı yeniden yaşama döndürürcesine TBMM Başkanlığını ona altın tepsi içinde sunmasını hiçbir şekilde açıklayamayacak ve yüksek oranda oy kaybedecektir.

 

 

HDP 7 Haziran öncesi barış meleği kesilip, önemsenecek derecede, her siyasal yelpazedeki Türklerden oy alıp barajı aştıktan sonra, PKK terörünün aldığı canların ve ortalığın kangölüne dönmesinin bahanelerini kimseye izah edemeyecektir; baraja takılma olasılığı çok yüksek olacaktır.

 

 

Dört Meclis içi partinin seçmen gözünde ivme kaybettiği bu durumda yepyeni bir siyasal vasat oluşmuştur.

 

 

Nedir o vasat?

 

 

Görünen erken bir seçimde Meclis dışı partiler, yukarıda genel çerçevesini çizdiğim argümanlara dayalı olarak milli bir programla, güçlü bir ittifak oluşturduğu taktirde, milletin canına tak dediği bu ortamda çok kolaylıkla yüzde 10 seçim barajını aşma gerçekliğinin ortaya çıkmış olmasıdır.

 

 

Yineleyeyim, böyle bir ittifak çok güçlü olmalıdır.

 

 

Yani, iki partinin bir araya geldiği bir ittifak değil, bir milli ittifak halinde gerekirse altı, yedi partinin birleşip kuracağı bir ittifak olmalıdır.

 

 

Bu önerime sıcak bakmak isteyecek tüm Meclis dışı partilerin üst yöneticilerine şunu demek isterim ki, geçen seçimde barış havariliği ile PKK uzantısı bir partiye oy verip, ona barajı aştıran seçmen, yurt yüzeyinde oluşan bu kanlı tablodan sonra, böyle güçlü milli ittifaka da haydi haydi oy verecektir; hem de onun çok üstünde oy verecektir.

 

 

İnsan toplulukları da deneme-yanılma yöntemiyle çoğu zaman gerçeklerin ayırtına varıyorlar.

 

 

Böyle bir güçlü milli ittifakta AKP’den çok sayıda oy alınacağı, Erdoğan’ın gerçek yüzünün anlaşıldığı bu iklimde muhakkaktır.

 

 

Diğer üç partinin de seçim meydanlarında verdikleri sözlerde durmayıp, seçmenlerini enayi yerine koymaları güçlü bir milli ittifakın işine yarayacaktır.

 

 

Böyle bir güçlü milli ittifakla baraj aşıldığında AKP iyice dibe çökecek ve Erdoğan ile ekibi bilinen akıbetine hızla gideceklerdir.

 

 

Medyanın bildik ambargosuna karşılık, milli ittifak ekibi mevcut olanaklarla girilmedik yer, çalınmadık kapı bırakılmayarak hedefe, Türkiye’nin kurtuluş imdadına hızla yetişecektir.

 

 

AKP, CHP, MHP, HDP’nin aldatmalarından bıkan ve bunların liderlerinin bile yüzünü görmekten kaçınan seçmen bu defa Meclis dışı partilerin kuracağı güçlü bir ittifakı destekleyecektir.

 

 

Meclis dışı partilerde bir hareketlenme sağlamak için bir hatırlatma yapmak istedim.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!