Adliyedeki hayalet kim?

Adliyedeki hayalet kim?
17 Şubat 2012 20:39

Operadaki Hayalet 10 bininci temsilini verdi, biz hala Adliye’deki hayaleti bulamadık….

Medyamızda başta Ergenekon davasıyla ilgili olmak üzere, sürekli gizli belgeler, telefon dinlemeleri, özel konuşmalar yer alıyor. Normal şartlarda ,bırakın süregelen bir davayla ilgili olmasını, bitmiş bir dava bile olsa, bu tür bilgi ve belgelerin yayınlanması ne yasal, ne de gazetecilik etiğine uygun.
Ama burası Türkiye…
Oluyor böyle şeyler.

Peki bunları kim servis ediyor?
Adliye’deki hayalet kim?

Geçtiğimiz günlerde KCK soruşturması nedeniyle MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran Savcı Sadrettin Sarıkaya, gizli bilgileri sızdırdığı gerekçesiyle görevden alındı.

Acaba dedik, hayaletlerden biri Sarıkaya mı?

Sonrasında Sarıkaya odasına, kendisinden gizli birilerinin girmiş olabileceği iddiasıyla Beşiktaş Adliyesi’ndeki güvenlik kameralarının incelenmesini istedi. Anladık ki hayaletimiz O da değilmiş.

Dün de meslektaşımız Mehmet Ali Birand, aynı konuyla ilgili savcılarla yaptığı görüşme sonrası “Ben ikna oldum” diyerek “Hayalet bu sefer ortaya çıkıyor galiba” dememize neden oldu.

Sonradan bir açıklama yapıp;
“”Bir düzeltme yapmak istiyorum. Bugün bazı gazeteler ve TV yayınlarında benim savcılar tarafından davet edildiğim dosyayı bana gösterdikleri yönünde haberler yapıldı. Sözkonusu bile değil. ve Savcılar beni davet etmediler, dosyayı da göstermediler. Ben alakasız bir konuda savcıyla görüştüğüm sırada bunu sormuştum ve adını vermeden yazmıştım. Çünkü çok ilginçti anlattıkları. Belki savcı beyi zor durumda bıraktım bu nedenle, kendisinden özür diliyorum…” deyince, hayalet hevesimiz yine kursağımızda kaldı.

Organize suç zanlılarının yargılandığı, Ergenekon savcılarının da oturduğu Beşiktaş adliye binası bir dönümlük alan üzerine inşaa edilmiş dört katlı bir bina.

Mahir bir el, sanki tüm güvenlik teşkilatımızla, adalet sistemimizle dalga geçer gibi, yayınlanması, sızdırılması yasak olan belgeleri medyaya servis ediyor.

Asrın davalarını açan savcılar, polisimiz, jandarmamız bu servisçiyi hala bulmadı.

Bazen düşünüyorum da, aslında böyle becerikli birinin, istihbarat servisinde önemli bir göreve gelmesi lazım.

Operadaki Hayalet 10 bininci temsilini verdi, biz hala Adliye’deki hayaleti bulamadık….

 

 

 

Deniz Bilgen ÇAKIR

 

Medyamızda başta Ergenekon davasıyla ilgili olmak üzere, sürekli gizli belgeler, telefon dinlemeleri, özel konuşmalar yer alıyor. Normal şartlarda ,bırakın süregelen bir davayla ilgili olmasını, bitmiş bir dava bile olsa, bu tür bilgi ve belgelerin yayınlanması ne yasal, ne de gazetecilik etiğine uygun.

Ama burası Türkiye…

Oluyor böyle şeyler.

 

Peki bunları kim ya da kimler servis ediyor?
Adliye’deki hayalet kim?

 

Geçtiğimiz günlerde KCK soruşturması nedeniyle MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran Savcı Sadrettin Sarıkaya, gizli bilgileri sızdırdığı gerekçesiyle görevden alındı.

 

Acaba dedik, hayaletlerden biri Sarıkaya mı?

 

Sonrasında Sarıkaya odasına, kendisinden gizli birilerinin girmiş olabileceği iddiasıyla Beşiktaş Adliyesi’ndeki güvenlik kameralarının incelenmesini istedi. Anladık ki hayaletimiz O da değilmiş.

 

Dün de meslektaşımız Mehmet Ali Birand, aynı konuyla ilgili savcılarla yaptığı görüşme sonrası “Ben ikna oldum” diyerek “Hayalet bu sefer ortaya çıkıyor galiba” dememize neden oldu.

 

Sonradan bir açıklama yapıp;
“”Bir düzeltme yapmak istiyorum. Bugün bazı gazeteler ve TV yayınlarında benim savcılar tarafından davet edildiğim dosyayı bana gösterdikleri yönünde haberler yapıldı. Sözkonusu bile değil. ve Savcılar beni davet etmediler, dosyayı da göstermediler. Ben alakasız bir konuda savcıyla görüştüğüm sırada bunu sormuştum ve adını vermeden yazmıştım. Çünkü çok ilginçti anlattıkları. Belki savcı beyi zor durumda bıraktım bu nedenle, kendisinden özür diliyorum…” deyince, hayalet hevesimiz yine kursağımızda kaldı. 

 

Organize suç zanlılarının yargılandığı, Ergenekon savcılarının da oturduğu Beşiktaş adliye binası bir dönümlük alan üzerine inşaa edilmiş dört katlı bir bina.

 

Mahir bir el, sanki tüm güvenlik teşkilatımızla, adalet sistemimizle dalga geçer gibi, yayınlanması, sızdırılması yasak olan belgeleri medyaya servis ediyor.

 

Asrın davalarını açan savcılar, polisimiz, jandarmamız bu servisçiyi hala bulmadı.

 

Bazen düşünüyorum da, aslında  böyle becerikli birinin,  istihbarat servisinde önemli bir göreve gelmesi lazım.