CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “AİHM, cebir ve şiddeti sorun çözme yöntemi kabul eden partilerin kapatılmasını onayladı” değerlendirmesi ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Gürkut Acar’ın basın açıklaması;

TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek’in Taksim Gezi olaylarını değerlendiren konuşması, bir yandan güya herkesi sükunete ve soğukkanlı şekilde değerlendirmeye çağırırken, diğer yandan da sanki olayları planlayan bir siyasi parti varmış gibi, aba altından sopa göstermektedir.

Sayın Çiçek, Türkiye’de meydana gelmiş Taksim Gezi olaylarının gerçek nedeninin, AKP’nin artık günlük yaşamı değiştirmeye yönelik teokratik ve totaliter tutumu olduğunu anlamamış görünüyor.

Taksim Gezi olayları, Anayasa Mahkemesi’nin AKP için verdiği  “laiklik karşıtı odak” olduğuna ilişkin para cezasına rağmen aynı doğrultuda günlük yaşamı tanzim etmeye ilişkin tutumunun, geniş kitlelerce demokratik protestosundan ibarettir.
 
Sokağa çıkan milyonlarca insan ne istemektedir?

 “Günlük yaşamıma dokunma, hayatımı dinsel inançlarına göre düzenleme, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni tasfiye etme işlemlerini durdur, Mustafa Kemal Atatürk’ün kişiliğine ve eserlerine tecavüzden vazgeç” demektedir.

Bunları anlamamazlıktan gelerek Gezi Parkı’ndaki ve bütün Türkiye’deki    toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını geniş kitlelerin kullanmasını, “terörist eylem” gibi değerlendirmek TBMM Başkanı’na yakışmamıştır.

Tam tersine polisin ve AKP yönetiminin yönlendirdiği bir kısım ajanların TOMA’ya bomboş bir alanda molotof kokteyli atarken gösterilen müsammaha mizah konusu haline gelmiş bir komedi senaryosudur. Aynı şekilde Antalya’da bu kitlelerle hiç ilgisi olmayan bazı sivil giysili polislerin ellerinde çivili sopalarla kitlelere saldırdığı bilinen bir gerçektir.

Başlangıcından itibaren saldırısız ve silahsız başlayıp yürüyen kitlelere AKP iktidarının olayı saldırı gibi göstermek için her çeşit yalanı insafsızca kullandığı açıktır.

Yurttaşlarımızın din duygularını harekete geçirmek için “camide bira içtiler”, “camiye ayakkabıyla girdiler” gibi Başbakan’ın ağzından söylenen sözlerin yalan olduğu cami imamının samimi ve doğru anlatımlarıyla ortaya çıktığı halde; sayın TBMM Başkanı’nın sanki ortada silahlı bir saldırı varmış gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre “cebir ve şiddeti sorun çözme yöntemi olarak gören partilerin kapatılmasının onaylandığını”belirtmesi, bütün muhalif siyasi partilere yönelmiş açık bir tehdittir.

Bunun anlamı: “Silahsız ve saldırısız olarak Türkiye’nin tamamında yapılmakta olan toplumsal gösterileri ben kışkırtırım, icabında içine silahlı adamlar sokarım, çığırından çıkarırım ve bunu da muhalif partilerinin bir veya bir kaçının üzerine yıkarak kapatılmaları yolunda gereğini yaparım” demektir.

Sayın TBMM Başkanı, Anayasa  Mahkemesi kararıyla “laiklik karşıtı odak” olduğu için para cezasına çarptırılan sabıkalı bir partinin çekirdek kadrosunda bulunmaktadır.

 Bu nedenle konuşmalarına özen göstermesi gerekir.