Acaba subaylarla ne yaptı Deniz Harp Okulu’nda?

Acaba subaylarla ne yaptı Deniz Harp Okulu’nda?
2 Eylül 2015 17:32

Hatırlarsanız Deniz Harp, Kara Harp veya Harp Akademileri gibi TSK’nın subay yetiştiren en üst düzey okullarının mezuniyet törenleri şu ana kadar basına hiç bu kadar kapalı olmamıştı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Eskiden zaten bu okulların mezuniyet törenleri toplumda böyle haber haline de gelmezdi.

 

Ancak Tayyip Erdoğan hükümetleri zamanında törenlerde ne oluyor, merak konusu oldu.

 

Haliyle ben de merak ettim bunu TSK’nın yok edilmeye çalışılmaya başlanmasından sonra.

 

Bu 31 Ağustos’da ise, bu, kendini Napolyon zanneden şahsın Deniz Harp okulunda konuşma yapacağı ve de mezuniyet törenine bu şahsa doğrudan bağlı çiftlikleri AA ve TRT dışında kimsenin alınmayacağını okuduk basında.

 

Ben tabii yine merak ettim ve o gün orda neler dedi, nasıl bir konuşma yaptı vs. anlamaya çalıştım.

 

Fakat ne bir konuşmasını buldum basında bu şahsın ne de bir konuşma yapıp, yapmadığını anlayabildim.

 

Sadece kısa bir sahne yer aldı kanallarda, onda da bu şahıs, “Merhaba asker” gibi birşey diyordu.

 

Sadece mezun olan teğmenlerin ve de onların komutanlarının yaptığı konuşmalar yer aldı basında, hatta ilginç olarak Akşam gazetesinde, pardon Tayyip Erdoğan yayın organında yer aldı bu konuşma.

 

Birden neden bu kadar asker sevici olduklarını anlamak güç değil zira onlar olmadan donsuz kaçma ihtimali var IŞİD, PKK karşısında filan. (ifademdeki argo nedeniyle çok çok özür dilerim okuyucudan)

 

Da, yine de Deniz Harp’li teğmen ve komutanların şu aşağıda alıntılayacağım konuşmalarını Akşam’ın yayınlaması hakikaten yine de ilginç…

 

Bakın mesela Tümamiral Özel ne demiş…

 

“Sizler Türk bahriyesinin geleneklerini ve denizciliği iyi seviyede öğrenmiş, Atatürk’ü ve Cumhuriyetimizin değerlerini içtenlikle benimsemiş bahriyemizin en genç subayları olacaksınız. Mesleki yaşantınız süresince Atatürk ilkeleri en büyük yol göstericiniz olacaktır. İçtiğiniz and’a bağlı kalarak, doğruluk ve dürüstlük prensibinden asla sapmayınız. Doğru bildiğinizi emir ve komuta münasebetleri ve askeri terbiye içerisinde cesaretle söyleyiniz. Daima adil, gerçekçi, güvenilir cesur ve danışılan bir subay olunuz….”

 

Sonra mesela mezunlar adına konuşan dönem birincisi Teğmen Hasan Salim de şöyle demiş…

 

“Ant içeriz ki, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizleri bulacak, kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak, şerefimizle öleceğiz”

 

Allah Allah, Ergenekon dedikleri bu tür şeyleri neden böyle aşk ve şevkle yayınlıyorlar acaba?

 

Ortadoğu’da ve sınırımızdaki tehlike gördüğümüzden de büyük anlaşılan.

 

Askere olan ihtiyaçları yakıcı hale gelmiş, iyice anlaşıldı.

 

Bir de onu diyordum, kendini Napolyon sanan şahıs acaba o gün askere konuştu mu, konuştuysa neler dedi?

 

Mesela onlara bakarken gözlerinden aşk fışkırıyor ve de eskiden yaptıkları nedeniyle mahçup oluyor muydu?

 

Haber olsaydı bu konuda yorum da yapardık.

 

Ki, böyle bir mezuniyet töreni sonrasında, 26.3.2012 tarihinde şöyle bir yazı yazmışım, onu aşağıya alıyorum:

 

Erdoğan’ın Harp Akademileri’nde konuşması

 

Cuma günü öğleden sonra haberlere yansıdı ki, Başbakan Erdoğan Harp Akademileri Komutanlığı’na gitmiş, orda konuşma yapacakmış. Oldukça ilginç bir olay.

 

Birkaç fotoğraf yansıdı gazetelere, ki, işte onlara defalarca, sağdan, soldan, üstten, alttan vs. baktım. Şimdi spekülasyonlarıma başlayabilirim. Fotoğrafları gazeteciler çekmemiş, kurumsal, yani muhtemelen Genelkurmay.Ve, fotoğraflar kabaca, yani detay görünmüyor. Erdoğan’ın konuşma yaptığı salon çok büyük. Ve de, Erdoğan’ın konuştuğu kürsü salonda onu dinleyen askerlere çok uzak.

 

Mesafe çok belirgin.Başbakan’ın yüz ifadesi? Çekingence ve hatta biraz mahcupça. Ne de olsa çok tatlı yakın hatıralar mevcut değil.Onu dinleyen askerlerin yüz ifadesi nasıl? Çok net.  İlk dikkat çeken bu.Çok net ve berrak bakışları var.Sadece fotoğrafın sol tarafındaki askerlerin yüzü seçiliyor ama onların yüz ifadesi hep aynı şekilde.Yüzlerindeki duygusal ifade belli değil ama netlik var. Bakışlarında eminlik var. Şimdi bundan sonrasına devam etmek için arada size Harp Akademileri’nde kimler eğitim alırı anlatmalıyım, ki, ben de bunu orduda yedek subay olarak görev yapmış bir yakınıma sordum.

 

Harp Akademileri’ne askeri yüksek okulları bitirmiş (Kara Harp, Hava Harp, Deniz Harp okullarını bitirmiş ve subay olmuş) subaylar imtihanla giriyorlar, iyi yabancı dil bilme de şart giriş için.Harp Akademileri bir nevi yüksek lisans, 2 sene sürüyor ve mesela fakülteyi bitirmiş hekim gibi hem uzmanlık ihtisası yapıp, hem de maaş alan profesyoneller.Harp Akademileri’nde eğitim görenler arasında teğmenler de var, binbaşılar da, yüzbaşılar da.Harp Akademileri TSK’ya kurmay yetiştiriyor, yani en tepeye gelenler, generaller vs. hep burdan yetişiyor.Bu subaylar Harp Akademileri’nde stratejik düşünceye hakim olmak üzere yetiştiriliyorlar.

 

Ki, cuma gecesi Harp Akademileri Komutanlığı’nın internet sitesine girdim.Ordunun beyinsel ve stratejik düşünce merkezi gibi birşey.Hatta bu akademide eğitim gören subaylar mesela Çin hangi konuda neyi hangi nedenle yapıyordan tutun, şu ülkenin ordusunun şu konudaki tutumu hangi backgrounda dayanıyora kadar gibi konularda da eğitim alıyorlar.Devletsel stratejik düşünce eğitim merkezi gibi biryer. Bu arada, bu sitenin çok ziyaretçisi var, o da dikkatimi çekti.Neyse onu diyordum.Erdoğan’ın hitap ettiği kişiler öğrenci değil, kurmay olacak yetişkin subaylar.Ve, bence konuşması için davet Genelkurmay Başkanı’ndan gelmiş olabilir.

 

Şöyle ki…Başbakan cuma akşamı yurtdışına gitmeden önce yaptığı açıklamada konuşmasının içeriğine yönelik olarak Milli Savunma Sanayii ve dünyadaki gelişmeler demişti.Burdan şu sonuç çıkıyor.Başbakan hitap ettiği subaylara mealen dedi ki, “Biz size çok önem veriyoruz, orduya da çok önem veriyoruz, dünyada gelişmeler oluyor, biz de TSK’yı bundan geri bırakmayacak ve her türlü imkanı size sunmaya çalışacağız.Dünyada başarılı bir Türkiye için orduya ihtiyaç var.”Başbakan bence biraz da çekingen bir biçimde aslında orduyu sevdiği anlamına gelecek şeyler de söylemiştir.Davetin Genelkurmay Başkanı’ndan gelmiş olacağını neden düşünüyorum?Çünkü bence Erdoğan bunu doğrudan teklif etmezdi, çünkü en azından o kadar nitelikli subay arasında tüm bu olan ordu tutuklamaları vs. den sonra kendini iyi hissetmeyeceğini düşünürdü.Ama Genelkurmay Başkanı onu davet etmiş ve kendisini orduya daha yakın hissetmesini sağlamayı istemiş olabilir. Çünkü Başbakan’ın ordu gerilimini azaltmak bu dönemin daha kolay geçmesine katkıda bulunabilir. Ve, en az kompleskli ve gerginliği yönetecek kontrol kabiliyetine sahip stratejiler en emin ve özgüvenli yapılardan çıkar.Yani, o kadar emin ve özgüvenlisinizdir ki, aslında çok kırgın olmanız gerekenlere bile çok iyi bir misafirperverlik gösterebilirsiniz.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan