Abdullah Öcalan’a bağladılar yine

Abdullah Öcalan’a bağladılar yine
24 Mayıs 2019 17:30

Hükümet yine Öcalan’a bağladı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül dün açıkladı ki, evelsi gün Abdullah Öcalan yine avukatıyla görüşmüş.

 
İki günde bir, bir Öcalan görüşmesi haberi çıkıyor.

 
Amaç 23 Haziran’da oy almak.

 
Bilirsiniz belki, hayatta en zor şey karaktersizlikle uğraşmaktır.

 
Başkalarını haksız yere suçlayıp, suçladığın şeyi aslında kendin yapıyor olmak mesela buna bir örnek.

 
Aslında, dedim ya, hayatta en zor şey karaktersizlikle uğraşmaktır diye demin…

 
Doğru olan karaktersizlikle uğraşmamaktır.

 
Bir karaktersizlik, bir pislik veya bir kötülükle ne kadar az uğraşırsanız, o ömrünü o kadar çabuk tamamlar.

 
Gerçi, insan nefsi kötüye karşı duyarlıdır ve bununla uğarşmaya da çok meyil eder.

 
Bu nefsi aştığınız zaman ama kendinize ve iyiliğe iyilik etmiş olursunuz.

 
Bundan çıkacak bir sonuç da muhalefet etmemektir ama benim dar anlamda kastım bu değil.

 
Bu durum için ise, şöyle somutlaştırabilirim konuyu…

 
Hükümet’in bu Öcalan görüşmeleri, HDP ve Kandil ile kapı arkası görüşmeleri ne olursa olsun, ki, artık Kürt oylarını bununla yaygın olarak alamazlar, İmamoğlu’nun İstanbul’da yaşayan Kürtler’le kuracağı ilişki, gönül bağı ve dürüst bir sıcaklık 23 Haziran’da çok şey getirecektir.

 
Hükümetin bu alanda söylediklerine ve yaptıklarına hiç girmeden, doğrudan kendi kulvarında giderse İmamoğlu, Kürtler’in önemli bir kısmı onu yine tercih edecektir.

 
BİZ VE AŞAĞI TÜKÜRSEN SAKAL, YUKARI TÜKÜRSEN BIYIK OLAYI

 
Tunceli’nin, batıdaki Türklerin de çok sevdiği ve beğendiği belediye başkanı Maçoğlu Tunceli’nin adının Dersim olarak değişmesi için belediye meclis kararı çıkarttı.

 
Bahçeli hemen atladı, bölücülük vs. diye.

 
Bölücünün daniskası kendileri oysa.

 
Bırak Kürtler’i, Türkleri de bölüyorlar. Zillet, millet, falan, feşmekan.

 
Tek derdi de koltuğu üstelik. Yoksa olanca fabrikamız, herşeyimiz satılmış, umrunda değil.

 
Pabucumun milliyetçileri.

 
Şimdi, ne diyeceğim asıl.

 
Biz tabii CHP olarak bu konuda bir şey söyleyemiyoruz.

 
Çünkü yok Tunceli kalsın desek, Kürtler’den oy kaybederiz.

 
Yok, Dersim olsun desek, Allaaah, bölücü, PKK’lı vs.

 
Bizim de ama artık yavaş yavaş bu konuda birşey dememiz lazım bence.

 
Ben kendimden başlayayım o halde.

 
Her ne kadar Maçoğlu hemen şu ortamda, biz seçimle uğraşırken ve anamız ağlarken, isim konusunu ortaya atmasa iyi olurdu ama…

 
Tunceli’nin, ismi doğal olarak neyse o olmalı.

 
Bu işin doğrusu bu.

 
Yani, bu şehre 19. yüzyılda ne deniyordu, adı neydi doğal olarak, tarihsel olarak, 20. yüzyıla hangi isimle girdi.

 
O neyse, adı odur o şehrin.

 
Bu bir.

 
İkincisi orda yaşayan doğal halk, yani Tunceli halkı, siyasetten ari olarak o şehre ne diyorsa, adı odur.

 
Diyelim, 1900’da doğmuş nineler, dedeler ne diyorduysa, 1850’de doğanlar ne diyorduysa, 1930’da doğanlar ne diyorduysa, adı odur.

 
Bu halde de bu şehrin adı Dersimdir.

 
Adı Dersim konunca bölünür mü Türkiye?

 
Ne alaka…

 
İddia ediyorum..

 
Bugün Türkiye’de bir referandum yapılsın.

 
Tüm Kürtler oy versin.

 
Yüzde 90’ı Türkiye’den ayrılmaya hayır der.

 

 
En az yüzde 90’ı.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar