Geçen gündü işte, internetten gazete okurken, sürmanşet bir haberde Kılıçdaroğlu’nun atletle yemek yerken bir fotoğrafını gördüm.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Eski bir aile fotoğrafı diye düşündüm.

 
Fakat haberin içeriğini okuyunca bunun Ankara-İstanbul yürüyüşü esnasında, yürüyüşe dair yazılacak bir kitaba konmak üzere çekilmiş planlı bir fotoğraf olduğunu anladım.

 
Kılıçdaroğlu tipik bir Türk aile babası gibiydi fotoğrafta, ki, bu da bu amaçla böyle çekilmiştir zaten.

 
Ateletine bi’ daha baktım.

 
Bizim halkımızın tipik atleti.

 
Semt pazarlarında satılan, fiyatı 5 Lira civarında olan Türk halk tipi atlet.

 
Fakat bizim halkımız genelde geleneksel Türk tipi atletten modern kesimli atlete atlamayı da sever hani.

 
Bizim geleneksel Türk tipi atletimizin bir özelliği de askılarında pot yapmasıdır.

 
Kılıçdaroğlu’nun da atleti potluk yapmıştı.

 
Onu ne kadar ütülersen ütüle potluk yapar yine de.

 
Ağzı gözü eğilir.

 
Modern olanlarda ise, askıdan ziyade yuvarlak kesim vardır.

 
Gerçi onlar da yakada potluk yapar ama en azından beyaz olmadıkları için daha bir iyi görünürler.

 
Veya çoğu insan atlet giymiyor pek artık.

 
Oysa dedelerimizin zamanında atletsiz gezmek hastalığa davet olarak görülür idi.

 
Hülasası atlete baktım, baktım…

 
Sonra, Kılıçdaroğlu acaba gerçekten böyle atlet mi giyiyor dedim içimden.

 
Zira üstündeki takım elbse ve gömlekler çok daha modern.

 
Yani, o tür takım elbise giyen bu tür atleti pek tercih etmez aslında.

 
Ama olabilir tabii, yani Kılıçdaroğlu hala bu tür bir atlet giyiyor olabilir.

 
Fakat…

 
Bu fotoğraf ve bu tür bir yürüyüş kitabı bence abartı ve hakikatsiz.

 
Zira bu yürüyüş hükümetin arzusu hilafına, daha doğrusu hükümetin polis gücü hilafına yapılmış bir yürüyüş değildi.

 
Son derece kontrollü, planlı, ne zaman biteceği belli olan, siyasi sistemi zorlamayan, ona etki etmeyen bir yürüyüştü.

 
Netİcesinde bir şey olmadı, değişmedi.

 
Yani üstüne kitap yazılacak bir şey değildi.

 
Bir de kalkıp, özel, atletli ve halk adamı tarzlı bir foto bence biraz senaryo olmuş.

 
Ayrıca bizim seçmen bunu etki gücü olarak algılamaz, çünkü bir şey neyse odur.

 
Ve, hak’katen siyasi anlamda zorlu bir yürüyüş ile bu tür bir yürüyüş arasındaki fark olayın doğasına akseder.

 
Bir de…

 
Erdoğan’ın, “Atatürk atletli fotoğraf vermedi” şeklindeki tepkisine gelince.

 
Erdoğan böyle bir tepkiyi Kılıçdaroğlu’nu küçük düşürmek için vermiştir.

 
Ama, altında psikolojik bir şey de var bu tepkinin ama o spekülatif olur.

 
Yine de bir iki cümleyle….

 
Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun bu biraz geleneksel, biraz halktan biri olma tablosu ile empati kuruyor.

 
Atatürk çok farklı bir kıyafet kültürüne ve siyasi kültüre sahipti.

 
Çok güçlüydü ve bir toplumu kurmuştu.

 
Devlet ve düzen sahibi olmuş, galebe çalmıştı.

 
Erdoğan bence kendisini daha ziyade Kılıçdaoğlu’nun “garibanlığı” ile eş tutuyor bilinçaltında.

 
O yüzden de aslında şöyle diyor bilinçaltında…

 
“Sen ve ben iki atletli, ikimiz de bu devlete ağa olamadık, ben de çok çabaladım ama içimde hala mazinin boşlukları”

 
Oysa Atatürk…

 
Türk kırsal kesiminin çocuğu idi.

 
Evinde Anadolu sediri ve beyaz örtülü bir Anadolu Türkü annesi vardı.

 
Okudu, çok zekiydi.

 
Kişiliği olağanüstü idi. Yapıcı, doygun ve pozitif üretkendi.

 
Fark başka bir yerdeydi yani.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan