Bugün Brüksel’de AB ülkeleri dışişleri bakanlarının Türkiye’deki olayları görüşmek üzere toplanmasının hemen öncesinde AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn gazetecilere, AB’nin aşırı dikkatli diplomatik tutumu dikkate alındığında, siyasi olarak çok cesur addedilmesi gereken ve AB’nin Erdoğan’ı külliyen gözden çıkardığını, yani onu artık ilişki kurulabilir bir siyasal muhatap olarak görmediğini, gösteren bir açıklama yaptı.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn gazetecilere şöyle dedi…

 

 
“Hükümetin darbe girişiminin öncesinde de tutuklanacakların listesini hazırladığı yönünde bir izlenime sahibim. Bir şeyler hazırlanmış gibi görünüyor. Listeler var. Bu da bunların önceden hazırlandığı ve belirli bir aşamada kullanılacağına işaret ediyor”

 

 
Yani, Hahn diyor ki, Türkiye’de tutuklanan binlerce asker, polis, yargı mensubunun darbe teşebbüsü nedeniyle tutuklanmış olması imkansız çünkü hiçbir güç bir darbe girişiminin ardından gelen ilk saatlerde bu kadar sayıda insanın darbe girişimine dahil olduğu yönünde bir kanıya varacak bir araştırma yapmış olamaz. O halde tutuklama listeleri Erdoğan’ın elinde zaten vardı ve darbe teşebbüsünü tutuklamaları gerçekleştirmek için fırsat olarak kullandı.

 

 
Bu çok ağır bir suçlama Erdoğan’a AB tarafından.

 

 
Bugün ayrıca Avrupa gazetelerinde Erdoğan’ın temizlik yapacağı gibi haber başlıklarına rastladım.

 

 
Avrupa siyasi kültüründe temizleme Hitler için kullanılıyordu, Hitler’in kendisi temizlemeden söz etmiş olduğu için (orijinal kavram Saeuberung) temizleme kavramı siyasi dilde akla Hitler’i getiriyor Avrupa’da.

 

 
Öte yandan hatırlarsanız eskiden AB Erdoğan’ın orduya karşı ataklarını destekliyordu.

 

 
Bugün ise AB’nin siyasi yüzleri Türkiye’de asıl tehlikenin ordu darbesi değil, Erdoğan’ın Türkiye’deki her şeyi ele geçirmesi olarak gördüklerini ifade ettiler değişik cümlelerle az önce Brüksel’de.

 

 
AB’nin en yüksek temsili yüzü Frederica Mongherini bugün Brüksel’deki toplantı öncesi mealen şöyle dedi…

 

 
“Evet, biz darbe girişimini kınadık ama bugün üzerinde duracağımız mesele bu değil. Türkiye’de kuvvetler ayrılığı sistemi yok edilerek demokrasi ortadan kaldırılmamalı. Bugünkü toplantıda asıl konumuz bu olacak.”

 

 
Öte yandan Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz da, idam cezası geri gelirse Türkiye ile müzakerelerin biteceğini söyledi.

 

 
Ki, idam cezasının olmaması AB’ye üyeliğin en temel endikatör olan siyasi şartı diyebiliriz.

 

 
Kopenhag Kriterleri denen şeyin en önemli parçası da bu.

 

 
Bugün Malatya’da bazı sürüler dolaşıyor kamyona yükledikleri idam sehpası ile.

 

 
Allah bunlara bizden uzakta faşist bir rejimde yaşamayı nasip etsin köküne kadar.

 

 
Ancak idam cezası geldiği anda bizim AB ile müzakerelerimiz durur.

 

 
Bundan sonra da Erdoğan tam olarak frensiz gitmeye başlar.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan