79 baro başkanı: İç güvenlik yasası çıkarsa polis yürütmenin yerine geçer

79 baro başkanı: İç güvenlik yasası çıkarsa polis yürütmenin yerine geçer
1 Mart 2015 17:10

İzmir Barosu öncülüğünde toplanan 79 baro başkanı iki gün süren toplantıyla, görüşmeleri devam eden İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nı masaya yatırdı.

 

 

Açıklanan sonuç bildirgesinde, “Bu tasarının yasallaşması halinde demokratik ülkelerdeki ‘kuvvetler ayrılığı ilkesi’ ortadan kaldırılarak, hukuk devleti yerine polis devletine geçilecek, yurttaşların hak arama güvencesi olarak gördüğü demokratik hukuk düzeni, yerini baskıcı, faşizan bir sisteme terk ederek, hukuk devleti mülki amir ve polis eliyle ortadan kaldırılacaktır” uyarısı yapıldı.

 

 

YARGIDA GÜVEN KAYBI

 

 

İzmir Barosu öncülüğünde hafta sonunda İzmir’deki Ege Palas Oteli’nde bir araya gelen 79 baro başkanı İç Güvenlik Paketi ve bu pakete ilişkin özgürlükler, yargının geleceği gibi konuları masaya yatırdı. İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, TBMM gündeminde olan ‘İç Güvenlik Yasa Tasarısı’ ve torba yasalar nedeniyle yargıda yaratılan güven kaybına karşı, yargıyı yeniden toplumda itibarlı kılmak ve yargı alanında yeni bir mücadele aşaması planlamak, Avukatlık Kanunu’nun 76’ncı maddesinin barolara yüklediği görevlerden olan insan hakları ve hukukun üstünlüğünü korumak amacıyla bu toplantıyı düzenlediklerini belirtti.

 

 

YÜRÜTME DOĞRUDAN POLİSE VERİLECEK

 

 

Toplantının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde şöyle denildi:

 
“Kamuoyuna iç güvenlik paketi olarak yansıtılan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmekte olan ‘Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ halkın var olan hukuk güvenliğini ortadan kaldıracak hükümler içermektedir. Hakim ve savcı gibi yargı makamlarının sorumluluk alanında olan yetkiler, bu tasarı yasalaşırsa, siyasi iktidara bağlı olan vali ve kaymakam gibi yürütme makamları ile doğrudan polise verilmiş olacaktır.

 

 

YASANIN KARŞISINDAYIZ

 

 

Bu tasarı yasalaşırsa, demokratik ülkelerdeki ‘kuvvetler ayrılığı ilkesi’ ortadan kaldırılarak, hukuk devleti yerine polis devletine geçilecek, yurttaşların hak arama güvencesi olarak gördüğü demokratik hukuk düzeni, yerini baskıcı, faşizan bir sisteme terk ederek, hukuk devleti mülki amir ve polis eliyle ortadan kaldırılacaktır. Anayasal hak ve özgürlüklere sahip çıkan ve evrensel hukuk kurallarının savunucusu, hak arama mesleğinin uygulayıcıları olan biz avukatlar ve onların örgütlü gücü olan barolar, anılan yasa tasarısının karşısında olduğumuzu açıkça belirtiyoruz.

 

 

HUKUK MÜCADELESİ SÜRECEK

 

 

Biz baro başkanları ve hukukçular olarak, bu vahim tasarının yasalaşması durumunda, toplumsal barışın tümüyle ortadan kalkacağını, bireysel ve kollektif hukuk güvenliğinin yok edileceğini, totaliter bir düzenin keyfi uygulamaları ile karşı karşıya kalınacağını biliyoruz.

 

 

Bu tasarının yasalaştırılması ısrar ve inadından vazgeçilmediği taktirde, başta Türkiye Barolar Birliği ve barolar olarak, hukuk mücadelemizi, her platformda kararlılıkla ve eylemli olarak sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”