‘5 milyon genç evde oturuyor’

‘5 milyon genç evde oturuyor’
24 Haziran 2018 12:10

Karahasan, “Türkiye’de yaklaşık 12 milyon genç var. Bunların sadece yüzde 38’i eğitim görüyor. Yüzde 12’si hem çalışıp hem okuyor. Yüzde 23’ü okula gitmiyor, çalışıyor. Yüzde 27’si ise ne okuyor ne çalışıyor” diye konuştu…

 

 

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, Pazarlama İletişimi, Reklam ve Dijital Pazarlama dersleri veren Dr. Fatoş Karahasan bir kitap yazdı: “Açılın Gençler Geliyor!” Kitabın adı bu da olsa, aslında içindekiler Türkiye’de gençlerin “neden bir türlü gelemediğini ortaya koyuyor…” Karahasan’ın yıllar süren okumaların ardından yazdığı kitapta Sia Insight Araştırma’nın uykularımızı kaçıracak verileri var. Gençler, hayatlarının önemli bir bölümünü ailelerine bağımlı geçiriyor,yabancı dil bilmiyor, dünyayı tanımıyor..
Bu kitabı hangi duygularla yazdın?

1980 sonrası doğan iki kuşak var biliyorsun, Y ve Z nesli olarak adlandırılıyorlar. Bu iki kuşak Türkiye’de nasıl şekillendi, nasıl bir Türkiye kurmak istiyorlar, bu soruların yanıtlarını arıyordum. Avrupalı ve ABD’li gençler için çok geniş araştırmalar var, kaynak çok. Ama Türkiye’de kısıtlı. Bu nedenle Sia Insight ile işbirliği yaptık, şirket 15 ilde, 2000 gençle yüz yüze görüştü.
Ve ne çıktı?

Doğrusu tam tahmin ettiğim gibi çıktı, Y ve Z kuşağında Batılı gençlerle Türk gençleri arasında büyük farklar var. Eğitimde tablo beklediğimden de acıklı. TÜİK 2017 sonuçlarına göre, ülkemizde 15-24 yaş grubunda 11.876.000 genç var. Nüfusumuzun yüzde 14,3’ünü oluşturan bu grubun sadece yüzde 38’i eğitim görüyor. Yüzde 12’si hem çalışıp hem okuyor. Yüzde 23’ü okula gitmiyor, çalışıyor.Yüzde 27’si ise ne okuyor ne çalışıyor, bu 5 milyon genç evde oturuyor demek.
Seni en çok şaşırtan ne oldu?

Gençlerin anne ve babalarına olan aşırı bağlılığı, daha doğrusu bağımlılığı oldu. Rol modelleri, ilham kaynakları kısıtlı. Sadece anne-babalarını örnek alıyorlar. Düşüncelerine ve değer yargılarına en çok aileleri yön veriyor. Dolayısıyla gençler ileriye bakmadan, günlük hayatın ritmi içinde, hayalleri olmadan, var olan yapıyı yeniden üretiyor.
Teknoloji olumsuz bir etki mi yapmış?

 

Öyle görünüyor, çünkü internette var olan sonsuz bilgi kaynaklarından pek yararlanmıyorlar.Çünkü gençlerin yüzde 89’u yabancı dil bilmiyor! Yüzde 55’i eğitim yaptığı alanda çalışmak istemiyor.

 

Sonra da biz onlardan girişimci, dünya vatandaşı olmalarını filan bekliyoruz..!Doğru ama bizde gençler kendini geliştirecek kurs ya da programlarla da pek ilgilenmiyor. Gençlerin yüzde 95’inin pasaportu da yok. Tatil amaçlı olarak yurtdışına çıkanların oranı da sadece yüzde 1. Hiç tatil yapmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 20.
Sınavlar gençlerin üzerinde büyük baskı yaratıyor
Dünya gençliği ile Türk gençleri arasında nasıl bir makas var?

 

Dünya gençliğiyle, bizim gençlerimiz arasındaki farklar gelecekte ülkemizin küresel anlamda rekabet etmesini engelleyecek boyutta. Batı ülkelerindeki Y ve Z Nesli dünyayı daha iyi ve daha yaşanabilir bir hale getirmeyi hedefleyen şirketlerde çalışmak ve topluma katkıda bulunmak istiyorlar. Bu yüzden, birlikte çalışmaya ve birlikte üretmeye önem veriyorlar.
Peki bizde?

 

Türkiye’deki gençler ise aileleri ve yakın çevrelerinin sağladığı konfor alanında, bazı sınavlarda yüksek puan almak ve bir diploma sahibi olmak hedefiyle yaşıyorlar. Öğrenciler arasında kıyasıya bir yarış söz konusu ama sadece not için! Sınavlarda, yüz binlerce yaşıtı arasından sıyrılarak öne çıkma zorunluluğu gençler üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Çoktan seçmeli sınavlara hazırlanırken sanata, spora veya toplum yararına projelerde yer almaya vakit kalmıyor.

 

 

Kaynak: Özlem Gürses/Sözcü