% 41.5 ile Hükümet kuramadı

% 41.5 ile Hükümet kuramadı
23 Eylül 2013 17:30

Dünkü Alman seçimlerinde ilk dikkat etmemiz gereken husus şu ki…

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Merkel’in partisi seçimlerde % 41.5 oy aldı ama hükümeti tek başına kuramıyor.

 

Koalisyon oluşturmak zorunda.

 

Merkel’in tek başına hükümet kurabilmesi için % 50’yi geçmesi ve en az % 51 oy almış olması lazımdı.

 

Kendisine en yakın oy alan parti olan SPD ile arasında 15 puan fark olmasına rağmen (SPD % 25.7 oy aldı) koalisyona gitmek zorunda.

 

Şimdi bizim halimize bakabiliriz.

 

Bizim ülkemizde 12 senedir iktidar olan parti; AKP bu 12 sene boyunca hiçbir zaman % 50’yi aşamadı.

 

Hatta 2002’de tek başına iktidar olduğunda aldığı oy sadece % 35 küsür idi.

 

2007’de % 46.5 oy aldı.

 

2011’de ise, % 49 küsür aldı ve % 51’e o zaman da ulaşamadı.

 

Yani, normal bir demokraside AKP bu 12 sene boyunca hiçbir zaman tek başına iktidar olamayacak, yanına ya CHP’yi, ya MHP’yi veya BDP’yi almak zorında kalacaktı

 

Ve, bu 12 sene boyunca Türkiye devamlı olarak çok büyük bir seçmen kitlesinin oyunun gaspedildiği ve haksız bir biçimde AKP’ye hediye edildiği bir dönem yaşadı.

 

Böylesine ağır bir durumu, böylesine bir seviyesizliği ve niteliksizliği biz nasıl yaşadık, bunu tarih daha iyi yazacaktır ama ben şimdiden söylüyorum ben çalınan oyumun hakkını iktidar partisine hiçbir zaman helal etmeyeceğim.

 

Üstüne üstlük 12 senelik iktidarını haksız oylarla sürdüren bu Hükümet ve onun Başbakanı hiçbir zaman, “Bak, ben başkalarının oylarının da üzerinde oturuyorum, hassas olayım, saygı göstereyim” demedi, tam tersine haksız bir şekilde üzerinde oturduğu oylardan aldığı adaletsiz gücü sonuna kadar istismar etti ve oylarının üzerinde oturduğu muhalif topluma son derece brutal ve saygısız davrandı..

 

Şimdi…

 

Alman seçimlerine bir başka açıdan da bakmak istiyorum…

 

Merkel’in gücü nereden geliyor?

 

Muhakkak birçok değişik faktörden ama ben bu faktörlerden sadece siyasi etik ve siyasi terbiye olanından söz etmek istiyorum bugün.

 

Merkel’in seçim zaferi sonrası yaptığı konuşmayı izledim az önce…

 

“Aldığımız oyu sorumluluk bilinci içersinde ve hassasiyetle değerlendireceğim konusunda seçmene söz veriyorum.” diyordu.

 

Merkel gerçekten de böyle bir insan; dürüst, sorumlu, saygılı bir tarzı var.

 

Şımarık, güce tapan ve tepeden bakan bir tarzı yok.

 

Ağzından çıkan sözler ile yaptıkları arasında güven verici bir paralellik var.

 

Son derece kendine hakim, uluslararası politikada çok etkin ve belirleyici ilk 3 kişiden (diğer ikisi Putin ve kısmen Obama) biri olmasına rağmen bunu hiçbir zaman belli etmeyecek ve bu konuda zevzeklik etmeyecek kadar bilinçli, sorumlu ve soğukkanlı.

 

İsitsmarcı değil, ilkesel. Samimi bir yapısı var.

 

Halka güven veriyor, halk içinde ciddi, sorumlu ve güvenilir bulunuyor.

 

Tabii, bu faktörün yanı sıra, Merkel’in başarısında partisi Alman Hristiyan Demokrat Parti’nin sosyal ve tarihsel bazı özellikleri yatıyor.

 

Bu konuyu ise, ilerde Atatürk ve CHP ile bağlantısı içinde yazmak istiyorum.

 

Not: çakma ve Çarşı özentisi 1453 grubu, sen sadece Başbakanın kadar kalırsın sahnede, Çarşı ise, 1800’den 21. yüzyıla akar, ordan da devam eder.

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz