3 bin 'önemli Türk' CIA ve MİT'in kasetlerinde

3 bin 'önemli Türk' CIA ve MİT'in kasetlerinde
15 Kasım 2012 11:44

Aydınlık, 2011’deki genel seçimler öncesinde Türkiye’ye gelen CIA ekibinin MİT’le ortaklaşa 3 bine yakın kişiyi sesli ve görüntülü kasetlediği bilgisine ulaştı.

Özel kasetlemelerin çoğu özel yatak odası görüntüleri. Seçimden hemen önce 9 MHP yöneticisini istifaya zorlayan kasetlerin bu paket içinde olduğu belirtiliyor.

İŞTE O HABER

 
Bugün “kirli” bir dosyanın kapağını aralıyoruz. AKP döneminde muhaliflere karşı yaygın bir şekilde kullanılan “şantaj kasetleri” konusunda yeni bilgilere ulaştık. Ankara’daki üst düzey kaynaklara göre, “şantaj kasetleri” yüzünden Türkiye’nin güvenliği tehlikede. Kaset tehdidi altındaki üst düzey insan sayısı yüzlerle değil, binlerle ifade ediliyor.


 
Aydınlık’ın ulaştığı bilgiler şöyle:
 
Harekete geçirilen özel örgüt harekete geçirildi. “Özel örgüt” muhalifler hakkında bilgi, belge toplamaya, ağırlıklı olarak da “özel hayat”a ait ses ve görüntü kaydetmeye başladı. Zaten daha önceden başlamış “kasetleme” çalışmaları vardı.

ClA’dan yardım istendi

TBMM 3 Mart 2011’de seçimlerin 12 Haziran 2011’de yapılmasını oybirliğiyle kabul etti. Bunun üzerine muhaliflere karşı kaset üretiminin hızlandırmasına ve “nokta” hedeflere atış yapılmasına karar verildi. Bu çerçevede ClA’dan yardım istendi. Mart sonunda veya Nisan başında Ankara’ya ClA’dan özel bir ekip geldi. CIA ekibi telefon dinleme, digital izleme, ortam dinlemesi ve kaydı, teknik takip konularında uzman isimlerden oluşuyordu. CIA ekibiyle Başbakan’a doğrudan bağlı MİT’ten seçilen bir ekip birlikte çalışmaya başladı. Ortak ekibe, özel örgütten de takviye yapıldı. Ortak ekip, önceden seçilmiş hedef isimler hakkında eski ve yeni kayıtlara dayanarak kasetler hazırlarken, devletin resmi ya da gayri resmi bütün olanaklarından yararlandı.

İlk operasyon MHP’ye

Seçimde “şantaj kasetleri”ni kullanarak ilk operasyon MHP’ye yapıldı. Nisan sonlarına doğru “farkliulkuculuk.wordpress.com/” adlı bir internet sitesi, MHP üst düzey yöneticilerinin “seks kasetlerini yayınlayacağı tehdidiyle ortaya çıktı. Internet sitesi Amerika kaynaklıydı. 15 günlük süre içinde böyle böyle 9 MHP üst yöneticisi görevlerinden ve milletvekili adaylığından istifa etmeye zorlandı. Bazıları kısmen yayımlandı, bazıları hiç yayınlanmadı.

Sonuçta, ihsan Barutçu hariç, şu 8 isim istifa etmek zorunda bırakıldı: Osman Çakır, Ümit Şafak, Mehmet Ekici, Cihan Paçacı, Deniz Bölükbaşı, Mehmet Taytak, Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu. Barutçu ise partiden ihraç edildi.

Internet sitesiyle, bu siteye görüntü verilmesi ve yüklenmesiyle ilgili bazı kişiler hakkında soruşturma açıldı. Ancak sonuçta dosya rafa kaldırıldı.

Kasetleme devam etti

Kaset şantajında başrolü oynayan “farklı ülkücülük” adlı internet sitesi şimdi yayında değil.
CIA ekibi 12 Haziran 2011 seçiminden sonra da Ankara’da kalıp faaliyetini sürdürdü mü, elimizde bilgi yok. Fakat kaynaklarımız, kasetleme çalışmalarının seçimlerden sonra da devam ettiği bilgisini veriyor.

Bugün özel örgütün elinde 3 bin kadar önemli şahsiyetin şantaj kaseti bulunuyor. Kasetler ağırlıklı olarak kişileri itibarsızlaştırmayı hedefleyen “özel hayat”a ait görüntü veya ses kayıtlarını içeriyor. Hedef isimlerin çoğu politikacı, üst düzey bürokrat, aydın, işadamı. Ortak özellikleri, muhalif olmaları.

Ankara’daki üst düzey kaynaklara göre, “ortada çok vahim bir durum var. 3 bin üst düzey şahsiyet şantajla yüzyüze.”

AKP’li yöneticiyi açıkladılar, arkasını getirmediler

12 Haziran 2011 milletvekili genel seçimleri öncesinde MHP’de patlayan kaset olayları büyük tartışma yaratmıştı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, görüntülerin yayınlandığı sitenin AKP’li ibrahim Faruk Bayındır’a ait olduğunu açıklamış ve istanbul milletvekili adayları tanıtım toplantısında şunları söylemişti: “Başbakan Erdoğan’a soruyorum: ibrahim Faruk Bayındır kimdir? Bu şahıs Küçükçekmece Belediyesi’nde AKP meclis üyeliği yapmış mıdır?
Arkasından istifa ederek İstanbul 3. bölgeden milletvekili adaylığına müracaat etmiş midir?
Bu kişinin partimizi zan ve töhmet altında bırakan kirli internet siteleriyle ne tür bağlantısı vardır?”

Bahçeli daha sonra şöyle bir açıklama daha yapmıştı: “Artık, yargıda ses yok. Savcı, gecikmeli çalışıyor. MİT, vurdum duymaz, istihbarat Daire Başkanlığı’nın ne yaptığı meçhul. Siyasi irade ise siyasi malzeme olarak kullandığı ortamda bunları Allah’a havale ediyoruz. ABD uzantısı olan kasetten değil, hem kendimin, hem MHP’nin geleceğini belirleyecek olan milletimden aldığım güçle seçime gireceğim.”


AKP kaset olayını kullandı


Tayyip Erdoğan:
“Bunun neresi özel Allah aşkına. Hele hele bu Müslüman topluluğunda, siyasetin önde gelen isimlere bu yakışır mı?… Bu konunun koruma polisi ben miyim? Önce bunu bir Genel Başkan (Devlet Bahçeli) olarak kendi içinde çökmesi lazım. Bu ahlaki bir konu. Eğer biz hükümet olarak bu işlerin üzerine gitmemiş olsaydık, bunlar çok daha açık olarak ortada gezerdi.



Deniz Baykal (CHP Antalya Milletvekili):
“Komploları yapanların belli bir amaca ulaşmasına en büyük katkıyı hükümet yapmaktadır.”

Bülent Arınç (Başbakan Yardımcısı):
“Evet biz, insanların özel hayatlarına saygı duyarız ama ‘bir siyasetçinin özel hayatı olmaz’ diye de ben 40 senedir siyasetin içindeyim.”

Mustafa Elitaş (AKP Grup Başkanvekili): “Siyasi partilerin ve temsilcilerinin Türk milletinin yapısına, vakarına, duruşuna yakışır davranış içinde bulunmaları gerekir.” Hayati Yazıcı (Devlet Bakanı): “Siyasetçi, milletin hassasiyet gösterdiği alanlarda daha düzeyli davranmak zorundadır.”