23 Nisan’nın Stratejik Önemi

23 Nisan’nın Stratejik Önemi
22 Nisan 2014 08:30

Saygıdeğer okuyucularımız! Yazımızın konusu, 23 Nisa’nın Stratejik Önemi, hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Halkın Habercisi ailesi olarak, çocuklarımızın ve Büyük Türk Milletinin, Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramını kutlar. Nice 23 Nisan’lara.

 

Ey büyük Türk milleti!

 

Yazımıza Ülkemizin kurucu mimarı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ‘‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” sözünü, iyice etüt ederek, hayatımızda ilk defa duyuyormuş gibi hafızamızda daima canlandıralım. Ne demek bu? Milletin kararı esastır demek. Milli karar ne ise, onun gereği yapılacak demek. Allah’tan korkan ve haram faaliyetlerden nefret eden sivil idareye zıt gitmek, halkın talebini görmezlikten gelmek, 23 Nisan 1920’de açılan TBMM’nin sesini bastırmak kabul edilemez demek. Bunu Ulu Önder ATATÜRK söylüyor. 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramını kutladığımız günlerde, Büyük Türk Milletinin Ulusal Egemenliğini zedelemeye yönelik faaliyetleri olanlara fırsat verilmemesi gerekir. Türkiye Cumhuriyetine ve milletine olan saygınlıkları daima ruhumuzda taşımamız gerekir.

 

23-Nisan günü Türkiye Cumhuriyet’nin kuruluşunun ilk müjdesi olan, temeline harç konulduğu gün ve TBMM’nin açıldığı günün dünya çocuklarına, Cumhuriyetimizim kurucu önderi (Lideri) Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından bayram olarak armağan etmiştir.

 

Dünyada sanayi toplumu olmuş çeşitli rejimler mevcuttur. En uygun ve mükemmel devlet rejimi, halk egemenliğine dayanan, kişisel hürriyete imkan veren, iktisadi demokrasinin mevcudiyeti olan demokratik idarelerdir. Demokrasiyi demokrasi yapan ya da onu demokrasi olmaktan uzaklaştıran insanlardır. o halde demokratik ve ekonomik düzen sağlam ahlaklı, kişisel menfaat uğruna milli tavizler vermeyen, kabiliyetine göre anne baba terbiyesi ve öğretmenlerinden aldığı eğitim, sadakat ve samimiyetle çalışan toplumlar ister.

 

Demokratik yönetim, sanayi toplumu olabilmemiz için, faydalı ve gelecek vadeden yenilikleri uygulayabilen bir rejimdir. Dünyada teknolojik gelişmeler oldukça, medeniyet ilerledikçe demokratik ve ekonomik düzen de değişip gelişecektir. Bütün bunlar Büyük Türk milletinin egemenliğine ve kişisel hürriyetlere zarar vermeyecek şekilde yapılmalıdır. Milli saadete ve refaha ancak, haram olan cüzdan muhasebesi ve bencillik ahlakından uzak durduğumuz takdirde, ilk planda demokratik düzene ulaşabiliriz. İyi bilinmelidir ki, haram ve bencillik faaliyetleri ile elde edilen kazançlarla çocuklarına yedirdiği lokma (Diktiği fidana verdiği gübre) o çocuk mutlaka o meyveyi yiyip karşılığı olan şifası Cenab-ı Allah tarafından verileceğini unutmamalıdırlar?

 

Büyük Türk milletinin, bölünmez bütünlüğünü bozmak, Milli ahlakımıza zarar verebilecek şekilde faaliyet gösteren, kişisel (Haram-Rüşvet) çıkar kültürüne haiz olanlar iyi bilmelidirler ki, demokrasi, hürriyet rejimidir. Halk hürriyet içinde yaşar. Yaşamasına yaşar ama kimse kimseyi de rahatsız edemez. Herkes konuşmalarını, hareketlerini, düşünce ve görüşlerini… başkalarını rahatsız etmeyecek şekilde ayarlamak zorundadır. ”Memlekette hürriyet var; istediğim şekilde konuşur istediğim şekilde hareket edebilirim…” şeklinde düşünmek ya da hareket etmek demokratik yaşayışa aykırıdır. Demokratik yönetim medeni toplumların rejimi olduğunu unutmamalıyız? Demokratik toplumun mevcudiyetinden bahsedebilmemiz için, İktisadi demokrasinin de kurulmuş olduğunu unutmamalıyız?

 

Herkes iyi bilmelidir ki, Büyük Türk Milleti, 94 yıldır demokratik yönetimden hiç bir zaman taviz vermemiş ve benimsemiştir. Onu korumak için 23 Nisanda çocuklarımızı en yüksek makam koltuklarına oturtuyoruz. Neden? Çünkü bizler, çocuklarımızın ve Büyük Türk Milletinin geleceğini teminat altına almak için çocuklarımızın temsilcisi olarak bunu yapıyoruz.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin, Ay Yıldızlı bayrağının daima dalgalanması uğruna şahadet şerbeti içen Aziz Vatan şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve emeği geçenleri şükran ve Rahmetle yad edelim. Gazileri Minnetle Analım. Hastalara dua edelim.

 

Bu duygu ve düşüncelerle, Cenab-ı Allah Büyük Türk milletini, birlik ve beraberlikten ayırmayan kullarından eylesin.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun