23-63 Ekseninde Demokrasi ve Tarihi mirasımız

23-63 Ekseninde Demokrasi ve Tarihi mirasımız
28 Şubat 2014 11:29

Saygıdeğer okuyucularımız! Cümle Yüce Türk İslam Alemine, hayırlı Cuma’lar dileyerek, yazımıza başlayalım:

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Asırlardan beri İslam dini, insanlara, sıkıntılar karşısında daima cesaret ve huzur aşılamıştır. Kaderin verdiği İman gücü ve hikmet insanların, felaketlere karşı üstünlük sağlamasına ve manevi huzura kavuşmasına yardım eder.

 

23-63 EKSENİNDE DEMOKRASİ VE TARİHİ MİRASIMIZ

 

Gerçek demokrasinin varlığından bahsedebilmemiz için, bugün ilmin de onayladığı gibi ekonomik adaletin ve vatandaşın ihtiyaç duyduğu gıda ve teknolojik ihtiyaçlarının sanayi ötesi toplum ülkelerinin seviyesinde gerçekleştirilmesi demek olmuşsa;

 

Şayet demokrasi öğrenmek isteyen insanlar için kişilik kazandırmada olunabilecek bilgilerin en kuvvetli bütünlüğü ve aynı zamanda kabul edilmiş fikirlere karşı itirazda bulunmak arzusunu taşıyan herkes için canlandırmayı mümkün olabilecek daha geniş bir eleştiri hürriyeti ve benliğini ifade edebilmesi demek olmuşsa;

 

Şayet demokrasi bir topluluğun karnını doyurma haline gelecek derecede müşterek bir gayenin ideali ile o ülkede yaşayan bütün insanları iş birliği yapmalarına karar vermiş bir futbol takımı oyuncularının aynı yöne yöneltmek maksatları gibi terbiyenin olgunlaştırdığı bir irade ile yer değiştirebilen manasına gelmiş ise;

 

Şayet demokrasinin varlığının iddia edildiği bir ülkede, ekonomik kararların alınmasında, esnaf ve sanatkarların görüş ve düşünceleri alındıktan sonra, oy kullanmasına izin verilmiş ise;

 

Şayet bir ülkede de demokrasinin mevcudiyeti ve muvaffakiyetinden bahsedebilmemizin sırrı, insanın kendi işini görmesi değil, bir işi görmeğe elverişli önderler bulmasıdır. Ayrıca vidan muhasebesi yapan insanlara inanmak, onlara yardım etmeğe doğru atılan ilk adımdır.

 

Türkiye de demokrasi üzerine konuşurken, hele hele demokrasinin dostları ve düşmanları üzerine tartışırken, çağdaş tarihimizin mirasını göz önünde tutmalıyız; bu mirasın önümüze koyduğu stratejik hedefler var.

 

Büyük Türk Milleti olarak, neyin kavgasını yaptığımızın farkında mıyız?

 

2363 Ekseni neden stratejik önem taşıyor? Elazığ ve Dünya’nın dördüncü Kutsal şehri Şanlıurfa, tarihin de onayladığı gibi, halkı Allah, Kur’an, Hz. Muhammed ve Hadisleri ile Ay yıldızlı bayrağına inanarak daima Vatan sevgisini ruhunda taşımıştır. Fırat Nehiri hem Elazığ’ hem de Şanlıurfa’ya bereket vermiştir. Ne yazık ki, 2363 ekseninde halen tarım modernleşmemiş ve reel sektöre yatırım yapılmamıştır. Başka bir tabirle ifade edelim: 2363 ekseni, entegre teknolojik faaliyetlerle değil, toplama bilgisayar montajcılığına dönüşüyor. Allah korusun.

 

1960 lı yıllarda Keban Barajı’nın istimlak bedeli, o zamanki brim fiyatlara göre DÖRT milyar lira idi; itirazlar sayesinde YEDİ milyar liraya çıkmıştır. Ne yazık ki, bir milyarı dahi reel sektöre yatırım yapılmamıştır. İstimlak bedeli, büyük şehirlerde geçici lüks harcamalara gitmiş ve kısa zamanda tükenmiştir. Şanlıurfa da yirmi yıldan fazladır Harran ovasına su gelmiş; çiftçi elde ettiği kazancını araba, ev, hasat sonunda yine büyük şehirlerde geçici olarak hayat yaşaması ve böylece yıllık kazancını lüzumsuz harcamalarla sıfırlıyor. Tabi ki, bu faaliyetlerle Allah korusun, Elazığ ve Şanlıurfa toplama bilgisayara dönüşecektir. Çözümü oldukça kolay olan problemleri sorun demeti haline getirmek, yaşamımızı zehirlemekten farksızdır.

 

Türkiye geneli ve başta 2363 ekseni olmak üzere, bahar arafesinde tarımın modernleşmesi ve reel sektörün gelişmesi planlama ve müzakereleri yapılması yerine, vatandaş işini gücünü bırakmış seçilecek önderlerin peşine düşüp seçildikleri zaman, nasıl faydalanabilirim heyecanına odaklanmıştır. İşte bu tür faaliyetler devam ettiği müddetçe, Allah korusun, ne ekonomik istikrar ne de huzur olur. Yurtiçi ve yurtdışı ihanet şebekelerinin istediği de bu tür faaliyetlerdir. Lüzumsuz işlerle uğraşıp, yenilik ve üretimden mahrum olan bir Millete Cenab-ı Allah ne huzur verir, ne de bereket verir. Bu konuda ders almamız lazım.

 

Onun içindir ki, 30 Mart mahalli idareler seçimi 2363 ekseni için; çok ama çok önemli bir sınav olacaktır. Nasıl bir sınav? 30 Martta kendilerine önder olmak isteyenlerin Allah korkusu, sadakat ve samimiyetle daima ruhunda Vatan sevgisini kalbinde taşıyan, reel sektörü geliştirmek için proje üreten, daima haklının yanında olanı, makam ve mevkilere gelmek için, namuslu-şerefli ve hakkı olanları, riyakar olmayanı ve vicdan muhasebesi yapan önderlere sorumluluk verirseniz, sizde sevaplarına ortak olursunuz. Eğer ki, cüzdan muhasebesi uğruna Allah korkusu ve Vatan sevgisinden mahrum olan riyakarlara sorumluluk verirseniz, onların günahlarına ve riyakarlıklarına ortak olursunuz. Tercih 2363 ve ekseninde ikamet ednlerindir. Sonra ” pişman oldum, vah vah” demek fayda etmez. Ayrıca sorunlarınızın size ağır gelmeye başladığı zaman, bir ruh hekimine ve ruh ile ilgili tedavi kurumlarına ve diğer uzmanlara müracaat ederek giderme çarelerini aramak istemiyorsanız, Allah korkusu olanlara ve vicdan muhasebesi yapanlara sahip çıkın. Müslümanın diyebilen her vatandaşın, Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in ”Yolsuzluk yapanın Allah belasını versin” özdeyişine sahip çıkması gerekir.

 

Şayet bir ülkede demokrasinin varlığını iddia edenler, insanları bugün huzurlu mu, yoksa huzursuz etmeğe mi çalışacaksınız? Eğer mutlu edecekseniz, sizin gününüz de mutluluk içinde geçecektir, eğer huzursuz edecekseniz siz de bugün huzursuz olacaksınız.

 

Unutmayın, vijdan muhasebesi ve sevgiden mahrum olan kalplerde, nefret daima yer bulur.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin, Ay Yıldızlı bayrağının daima dalgalanması uğruna şahadet şerbeti içen Aziz Vatan şehitlerimizi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü Rahmetle, Gazileri Minnetle Anar. Cenab-ı Allah, Büyük Türk Milletini, şifasını ve huzurunu esirgemeyen kullarından eylesin.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun