23 63 ekseninde demokrasi

23 63 ekseninde demokrasi
20 Ekim 2013 10:20

Saygıdeğer okuyucularımız! Bu yazımızın konusu 23 63 ekseninde demokrasi hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Yıllardan beri siyasi yazılar yazmamaya özen gösterdim. Tarım, şifalı bitkiler ve rutin dini-Milli günler konusunda yazmayı tercih ettim. Bundan sonra da aynı duygu ve düşüncelerle yazılarıma devam edeceğim. Ancak bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.

 

Demokrasi nedir? Bir ülkede gerçek demokrasinin mevcudiyetinden ve sanayi ötesi toplum olduğundan bahsedebilmemiz için, siyasi partilerin varlığı kafi değil: İlk önce iktisadi demokrasinin kurulmuş olası gerekir. Gerçek demokrasinin diğer bir varlığı da, her ferdin kendi iç disiplinini kurduğu, sanayi ötesi ülkelerin baskısına muhtaç olmadığı ülkelerde mümkündür. Yüce Türk Milleti iyi bilmelidir ki, demokrasi, siyasi partiler olmadan yaşayamaz; ama siyasi partiler yüzünden ölebilir de.

 

Yönetime talip olan siyasi partiler ve özellikle belediye başkanlıklarına aday olanlar da, iktisadi demokrasinin varlığını kabullenmelidirler. İktisadi demokrasinin kurulmadığı bir ülkede, ancak ve ancak dikta rejiminin icraatından bahsedilebilir.

 

Demokrasi, bugün ilmin de onayladığı gibi ekonomik adaletin ve ihtiyaçların yeter derecede ve dünya standartları değerinde olmalıdır.

 

Anarşi ve terör, demokratik ülkelerin en çok değil en az korkmaları gereken şeydir. Demokrasi, bazı sorunlarda  eşit oldukları zaman, bütün sorunlarda eşit olacağını düşünen insanların eseridir.

 

Demokrasinin en önemli ölçülerinden biri de, liderlerin olağanüstü faaliyetler yapmaları değil, halkın ALLAH yolunda kendi normal faaliyetlerini, rahatça yapmalarıdır. Demokratik bir sistemin nasıl işlediğini anlamak istiyorsanız, ilk önce, Yüce Türk İslam aleminin bölünmez bütünlüğüne önder olmaya talip olanların, vicdan muhasebesi yapıp yapmadıklarına bakmalıyız.

 

Demokrasiyi öğrenmek isteyen bir vatandaş: Bir toplumun başına geçebilir; yönetimi ele alabilir. Ama daima ruhunda ALLAH korkusu olmalı, gerçekleri ve adaleti sevmeli, vicdan muhasebesi yaparak önder olmalı. Şanlıurfa’nın eski belediye başkanlarından elektrik yüksek mühendisi Ahmet Bahçıvan’ın dediği gibi ”Projesi olmayan bir insandan, idareci, önder ve geleceği teminat altına alma düşüncesi olamaz.”

 

Demokrasi, sanayi ötesi toplum ülkelerinin maddi ve manevi destekleri ile iş başına gelmek değil, iftira değil, yıkıcılık değil, fitne değil, tembellik değil, tüketimin üretimden fazla olması değil, ithalata önem vermek değil, dedikodu yapmak değil, hizmet sektörünü teşvik etmek değil, ALLAH’ın haram kıldığı işlerde faaliyet göstermek değil, cüzdan muhasebesi yapmak değil, parti etiketini rant kapısı gibi kulanmak değil, seçimlerde seçilebilmek için, geçici memnuniyetçilik stratejisini uygulayıp, seçmene nakit para ve benzer hediyeler dağıtmak değil, aday belirlemede ahlaksızca maddi faaliyetlere yönelmek değil, siyasi tüccarlara taviz verip, samimi olmak değildir. Haram yemesi ve jet hızı ile zenginleşmesi tescillenip ve kamuoyunda kararan sayfalarını Umreye ve Hacc’a gidip, ilk önce sayfasını grileştirip, ikincisinde bal köpüğü rengine dönüştürmek ve üçüncü defa da sayfalarını beyazlaştırmakla demokrasiyi savunmak olmadığı gibi, bu tür faaliyetler riyakarlığın ta kendisidir. İnsanlar kandırılabilir ama, ALLAH asla…

 

Demokrasinin diğer bir yönü de toplumların acılarını kalbinde duyup onlara şifa aramaktır, onların ileriye doğru özlemlerini görüp, geleceklerini teminat altına almak için imkanlar vermektir. İnsanların gerçek ihtiyaçlarının üç ana husustan ibaret olduğu unutulmamalıdır. Bunlar giyinmek, beslenme ve barınmaktır. Bunların mevcudiyetlerinden bahsedebilmemiz için; seçimle iş başına getirdiğimiz mahalli idarecilerin vicdanen duygu ve düşünceleri önem taşımaktadır. Bunlar yukarıda örnek olarak aldığımız, yol boyunca- gayesini ve kendini unutarak- devesini beslemek ve süslemekle meşgul olan Hacının hatasını tekrarlamış oluyorlar.

 

İşte bunun içindir ki, vicdan muhasebesini elde etmek için insanın ruhu ve hisleri baki kaldığı müddetçe ”Bu dünyada” yaşıyor denir, bu hisler kendisinden ayrılıp, asli vasıfları baki kaldığı zaman, ”Öbür dünyaya” göçtü denir. Netice olarak: Seçimle mahalli idareler yöneticiliğine talip olanların, daima rahmetle anılabilmeleri için, hayırlı ve helal olan miraslar bırakmaları gerekir. Yerel yönetim idareciliğine sahip olanlar iyi bilmelidirler ki, ”ALLAH kullarına, emzikli bir annenin yavrusuna olan şefkatinden daha çok müşfiktir. (Şefkatli- sevecen)” İdareciliğe talip olanların, manevi güç ile bilgi ve kudret mucizeleri zenginleşir. Bu güç ile idareci insan sanat ve ilimlere hükmederler. Seçilecek bir idarecinin haram faaliyetlerle diktiği meyve bahçelerini miras olarak ailesine bıraktığı zaman, iyi bilsinler ki, o meyveler yenildiği müddetçe veya nakit paraya çevrildiği zaman, Cenab-ı ALLAH, o bahçenin meyvelerini onlara ALLAH korusun sürekli hastalık, bela ve sıkıntı vereceğini unutmamalıdırlar. Cenab- ALLAH, Yüce Türk İslam alemine, bu tür yüz kızartıcı faaliyetleri nasip etmesin. ALLAH korkusundan mahrum olup, dünya işlerini ön planda tutanların da, müstehakkını versin inşallah.

 

Elazığ ve Şanlıurfa’nın, Milli ve manevi değerlere bağlılığı tartışılamaz. ALLAH’tan dileğim, 2014 mahalli idareler seçiminde, hem tarımsal ekonomik, hem de siyasal stratejik önemi olan başta Akçakale ilçesi olmak üzere, Türkiye’nin hiç bir yerinde aday belirlemede maddiyatın ön planda yer almamasıdır. Siyasi partiler, siyasi tüccarlara dikkat etmelidirler!

 

Vatan Şehitlerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve nesli tükenmiş Müslümanları Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.

 

HADİS-İ ŞERİFLER:

 

Söz verdiğinizde, onu yerine getiriniz. Kur’an-ı Kerim

Uyuyan fitneyi uyandırana lanet olsun. Hz. Muhammed (S.A.V.)

Topluluk rahmettir, ayrılık azap. Hz. Muhammed (SA.V.)

Söz vermek, borçlanmak demektir. Hz. Muhammed (S.A.V.)

Dünyada lekesiz bir alından, daha güzel bir şey var mı? Hz. Ali (R.A.)

Büyüklerin söz verişleri, yürüyüp duran bir definedir; ehil olmayanların söz verişleri ise akıp giden bir zahmettir, eziyettir. (Mevlana Hz.)

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun